Multilingual Turkish Dictionary

English

English
WELLBORN : English Turkish

adj. soylu, asil, iyi bir ailede doğan

WELLBUTRIN : English Turkish

n. (Farmakoloji) Bupropion markası

WELLERISM : English Turkish

n. genellikle mizahi bir durumu takiben iyi bilinen bir atasözü veya deyimden oluşan karşılaştırma ifadesi (ör.: "herkesin kendi zevkine göre', dedi yaşlı çiftçi ve ineği öptü")

WELLES : English Turkish

n. bir soyadı

WELLESLEY : English Turkish

n. bir soyadı; Arthur Wellesley (
1852), I. Wellington Dükü, Waterloo'da Napolyon'u yenen İngiliz generali, İngiltere başbakanı (
1830); Wellesley, Massachusetts'de (ABD) bir kasaba; Wellesley Koleji, 1875 yılında Wellesley'de (Massachusetts, ABD) açılan kadınlar için kolej

WELLESLEY COLLEGE : English Turkish

n. Wellesley koleji, 1875 yılında Wellesley'de (Massachusetts, ABD) açılan kadınlar için kolej

WELLHEAD : English Turkish

n. kaynak, köken, kaynak gözü

WELLIE : English Turkish

n. lastik çizme, Wellington botu, Wellington çizmesi, dizlere kadar çıkan ve hemen diz altında kesilen su geçirmez bir yüksek çizme türü (genellikle çoğul olarak kullanılır: Wellingtons {Wellington botları}, welly olarak da yazılır)

WELLING FORTH : English Turkish

dışarı akma, dışarı doğru fışkırma (suyun kaynaktan çıkması gibi)

WELLINGTON : English Turkish

n. Yenizellanda'nın başkenti ve liman; Kanada'da bazı yerlerin adı; bir soyadı; I. Wellington Dükü, Waterloo'da Napolyon'u yenen İngiliz generali, İngiltere başbakanı (
1830)

WELLINGTON : English Turkish

n. dizlere kadar uzanan ve diz arkasında altı kesik yüksek dereceli su geçirmez bot (genellikle çoğul şekilde kullanılan: Wellingtons)

WELLINGTON BOOTS : English Turkish

n. lastik çizme

WELLINGTONIA : English Turkish

n. kaliforniya çamı

WELLINGTONS : English Turkish

n. çizme, lastik çizme

WELLNESS : English Turkish

n. iyilik, iyi olma durumu, iyi durumda olma; sağlıklılık, sağlıklı olma durumu, sıhhatli olma durumu, güçlülük, kuvvetlilik

WELLS : English Turkish

n. ABD'de bazı şehir ve kasabaların adı; İngiltere'de bir şehir; İngiliz Kolumbia'sında (Kanada) bir köy; bir soyadı; Henry Wells (
1878), 1852 yılında William Fargo ile birlikte "Wells Fargo Şirketi" ni organize eden ve 1850 yılında Amerikan Ekspres Şirketi'ni kuran Amerikalı posta naklyecisi

WELLS FARGO & COMPANY : English Turkish

n. Wells Fargo Şirketi, çeşitli finansal hizmetler (bankacılık, sigorta, yatırım, mortgage bankacılığı ve müşteri finansal hizmetleri) sağlayan 1852 yılında Henry Wells ve William Fargo tarafından kurulan şirket

WELLS FARGO COMPANY : English Turkish

n. Wells Fargo & Şirketi, çeşitli finansal hizmetler (bankacılık, sigorta, yatırım, mortgage bankacılığı ve müşteri finansal hizmetleri) sağlayan 1852 yılında Henry Wells ve William Fargo tarafından kurulan şirket

WELLS OF SALVATION : English Turkish

sevinç ve başarı bolluğu

WELLSPRING : English Turkish

n. kaynak, memba, köken

WELLSPRING OF KNOWLEDGE : English Turkish

ilgi kaynağı, ilim kaynağı

WELLY : English Turkish

n. lastik çizme, Wellington botu, Wellington çizmesi, dizlere kadar çıkan ve hemen diz altında kesilen su geçirmez bir yüksek çizme türü (genellikle çoğul olarak kullanılır: Wellingtons {Wellington botları}, welly olarak da yazılır); enerji, kuvvet, dinçlik, gayret, direnç; hızlanma, ivmelenme (Amerikan Argosu); sert vuruş, şiddetli vuruş (Amerikan Argosu)

WELS : English Turkish

n. at balığı, mersin balığı, yayın balığı, orta ve doğu Avrupa'da rastlanan büyük ve uzun yayın balığı

WELSH : English Turkish

n. Galliler, Gal dili

WELSH : English Turkish

adj. Galler ile ilgili