Multilingual Turkish Dictionary

English

English
WINAMP : English Turkish

n. bilgisayarların MP3 formatındaki müzik dosyalarını çalabilmesini sağlayan program

WINCE : English Turkish

n. ürkme, çekinme

WINCE : English Turkish

v. çekinmek, ürkmek

WINCER : English Turkish

n. kaçan, geri kaçan, ürken, geri çekilen, korkusundan veya acı vs'den dolayı sinen ve ürken kimse

WINCEYETTE : English Turkish

n. pamuktan yapılmış olan ve genellikle pijama ve gecelik olarak kullanılan kumaş (Britanya)

WINCH : English Turkish

n. vinç, bocurgat

WINCH : English Turkish

v. vinçle kaldırmak

WINCHESTER : English Turkish

n. güney İngiltere'de bir şehir; ABD'de bazı kasabaların ve şehirlerin adı; bir soyadı; Winchester tüfeği

WINCHESTER COLLEGE : English Turkish

n. Winchester koleji, Winchester'da (İngiltere) bulunan en eski İngiliz devlet (halka açık) okulu

WINCHESTER RIFLE : English Turkish

n. Winchester tüfeği, ilk olarak 1866 yılı dolaylarında yapılmış olan bir tüfeğin ticari markası (bu tüfek ABD tarafından 19'uncu yüzyılın ikinci yarısında yaygın bir şekilde kullanılmıştır)

WIND : English Turkish

n. dönemeç, kurma (saat)

WIND : English Turkish

v. çevirmek, sarmak, dolamak, kıvırmak, döndürmek, kıvrıla kıvrıla gitmek, dolambaçlı olmak, açmak (yol), sarılmak, dolanmak, kıvrılmak, bükülmek

WIND A PERSON ROUND ONE'S LITTLE FINGER : English Turkish

irini küçük parmağında oynatmak, birini serçe parmağında oynatmak, birini parmağında oynatmak, birini tamamıyla kontrolü altına almak

WIND BACK : English Turkish

v. geri sarmak

WIND BROKEN : English Turkish

adj. soluk soluğa kalmış [zool.], sık soluyan

WIND CHILL FACTOR : English Turkish

n. rüzgârın soğutma etkisi, görünürdeki sıcaklıkla ilgili olarak bir gösterge sağlamak için rüzgârın sıcaklık üzerindeki etkisini hesaba katan endeks

WIND DIRECTION : English Turkish

üzgâr yönü, rüzgârın estiği yön

WIND DOWN : English Turkish

araba camını kapamak, aşağı indirmek

WIND EGG : English Turkish

n. yumuşak kabuklu yumurta

WIND FARM : English Turkish

n. rüzgâr çiftliği, rüzgâr santrali, elektrik üretmek için üzerinde çok sayıda rüzgâr türbini bulunan alan

WIND FORCE : English Turkish

n. rüzgâr gücü, rüzgârın şiddeti

WIND GAGE : English Turkish

üzgârölçer

WIND GAUGE : English Turkish

üzgârölçer

WIND GENERATOR : English Turkish

n. rüzgâr jeneratörü, rüzgâr türbini, rüzgârdaki kinetik enerjiyi mekanik enerjiye dönüştürmek için kullanılan makine

WIND GUN : English Turkish

üzgâr silahı, havalı silah, hava basıncıyla çalışan rüzgâr silah