Multilingual Turkish Dictionary

English

English
ALTERNATIVE AIRFIELD : English Turkish military

YEDEK HAVA MEYDANI:Acil iniş sahası olarak, veya esas yada sefer yedeği hava meydanları kullanılmaz hale geldiği veya taktik esneklik gerektiği zaman kullanılmak için gerekli asgari tesisleri bulunan hava meydanı. Ayrıca bakınız: "alternate airfield"

ALTERNATIVE POSITION : English Turkish military

DEĞİŞTİRME MEVZİİ:Bak. "alternate position"

ALTIMETER : English Turkish military

ALTİMETRE:

ALTIMETER SETTING : English Turkish military

ALTİMETRE TANZİMİ:Bir tayyarede basınç prensibi ile işleyen altimetreyi ayar etmek için kullanılan, inç cinsinden atmosfer basıncı. Böylece, tayyare yere indiği zaman, bu alet uçuş meydanının deniz seviyesine nazaran yüksekliğine eşit veya buna çok yakın bir yüksekliği gösterir

ALTITUDE : English Turkish military

İRTİFA, YÜKSEKLİK:Bir düzlem, bir nokta veya bir nokta olarak kabul edilen bir cismin ortalama deniz yüzeyinden ölçülen dikey mesafesi. Ayrıca bakınız: "absolute altitude, critical altitude, density altitude, drop altitude, elevation, height, minimum safe altitude, pressure altitude, transitien altitude, true altitude"

ALTITUDE ACCLIMATIZATION : English Turkish military

YÜKSEK İRTİFAA ALIŞTIRMA:Önemli derecede düşmüş atmosfer basıncına, sürekli şekilde maruz bırakmak suretiyle, tedrici fizyolojik intibak

ALTITUDE AZIMUTH : English Turkish military

İRTİFA SEMT AÇISI:Seyrüsefer üçgeni (navigational triangle) irtifa, sapma ve bilinen enlem ile çözülerek tayin edilmiş semt

ALTITUDE DATUM : English Turkish military

İRTİFA BAŞLANGIÇ YÜZEYİ:Dikey yer değiştirmelerin ölçüldüğü itibari düzey. İrtifa ölçmede başlangıç yüzeyi, hava aracının tam altındaki arazi veya ortalama deniz seviyesi dışında-belirli bir başlangıç yüzeyidir. Bu yüzey, basınç yüksekliği için, atmosfer basıncının
92 inçlik civa sütunu (
2 milibar) 'nu gösterdiği seviye; hakiki irtifa için ise, ortalama deniz yüzeyidir

ALTITUDE DELAY : English Turkish military

İRTİFA GECİKTİRMESİ; İRTİFA GECİKMESİ:Planlanmış mevki gösterge tipi ekran üzerinde irtifa çukurunu bertaraf etmek için, radar palsının gönderilmesi zamanı ile gösterge üzerindeki izin başlaması arasına sokulmuş senkronizasyon geciktirmesi

ALTITUDE DIFFERENCE : English Turkish military

İRTİFA FARKI; RAKIM FARKI:Hesaplanmış irtifa ile kaba irtifa (observed altitude) arasında veya önceden hesaplanmış irtifa ile sekstan irtifai arasında yay dakikası olarak fark. Bu fark; Kaba veya sekstan irtifa, hesaplanmış veya önceden hesaplanmış irtifadan büyük veya küçük olduğuna göre T (Toward ,... ya) veya A (Away
.... dan) harfleriyle ifade edilir. Buna "altitude intercept" ve "intercept" de denir

ALTITUDE HEIGHT : English Turkish military

İRTİFA YÜKSEKLİĞİ:Bakınız: "altitude datum"

ALTITUDE HOLD : English Turkish military

İRTİFAYI KİLİTLEME:Otomatik uçuş kontrol sisteminde uçulan barometrik irtifanın otomatik olarak muhafaza edildiği bir kontrol tarzı

ALTITUDE HOLE : English Turkish military

İRTİFA BOŞLUĞU:Uçağın hemen altında bulunan yerdeki noktayı temsil eden dış kenarın merkezinde, bir radar skopunun gösterimindeki radyal görüntünün başlangıcındaki boş bölge. Hava radarlarında, bu "irtifa deliği" olarak bilinmektedir

ALTITUDE INTERCEPT : English Turkish military

İRTİFA ÖNLEMESİ:Bak. "altitude difference"

ALTITUDE SEPARATION : English Turkish military

İRTİFA AYRILMASI:Bakınız: "vertical separation"

ALTITUDE SICKNESS : English Turkish military

YÜKSEK İRTİFA HASTALIĞI:Bir şahısta, alışılmış bulunduğundan daha yüksek bir irtifaa çıktığı zaman, atmosfer basıncının azalmasından ileri gelen dermansızlık, oksijen azlığı, bulantı, kusma ve bayılma arazı

ALTITUDE SLOT : English Turkish military

İRTİFA DELİĞİ:Bakınız: "altitude hole"

ALTITUDE TINT : English Turkish military

YÜKSEKLİK RENK ISKALASI:Bak. "layer tints"

ALUMINUM FLOATING FOOTBRIDGE : English Turkish military

YÜZÜCÜ ALÜMİNYUM İZ KÖPRÜ:

ALVEOL : English Turkish military

AKCİĞER PETEKLERİ; AKCİĞERLERDEKİ HAVA KESECİKLERİ:İçeri çekilen oksijen ince petek zarlarında (hava keseciklerinin cidarlarında) kana; aynı anda, karbondioksit kandan peteklere yayılır ve akciğerler vasıtasıyla dışarı atılır

AMATOL : English Turkish military

AMATOL:Amonyum nitrat ile trinitrotoluen karışımından meydana gelen, yüksek süratli infilak maddesi. Bu madde, yüksek süratli infilak mermilerinde paralama hakkı olarak kullanılır

AMBASSADOR : English Turkish military

BÜYÜK ELÇİ:

AMBIENT NOISE : English Turkish military

ÇEVRE GÜRÜLTÜSÜ:Bir dinleyici veya mekanik ses detektörünün uzakta bulunan sesleri tespit etme veya işitme anında, etraftan gelen ve bu seslere karışan diğer sesler

AMBITION : English Turkish military

HIRS; İHTİRAS:

AMBULANCE : English Turkish military

AMBULANS; HASTA TAŞIMA ARACI:Hasta ve yaralı insan ve hayvanları taşıyacak şekildeteçhiz edilmiş kara, hava ve deniz aracı