English
ANALYST : English Turkish military
ÇÖZÜMLEYİCİ:Sorunları tanımlayan çözümleri için algoritma ve yöntemler geliştiren bir şahıs
ANALYTIC : English Turkish military
ÇÖZÜMSEL:
ANALYZE : English Turkish military
ANALİZ ETMEK:
ANARCHIST : English Turkish military
ANARŞİST:
ANARCHY : English Turkish military
ANARŞİ, KARGAŞALIK:
ANCHOR : English Turkish military
DEMİR:Bakınız: "sinker"
ANCHOR CABLE : English Turkish military
DEMİR ZİNCİRİ:Gemi ile demiri arasındaki zincir, halat veya kablo
ANCHOR ICE : English Turkish military
TABAN BUZU:Nehir ve göl. tabanlarında teşekkül eden buz. Buna "Bottom ice" da denir
ANCHOR LIGHT : English Turkish military
LİMAN FENERİ, DEMİR FENERİ:Demirlemiş bir geminin, deniz tayyaresinin veya balonun yerini gece belli etmek üzere, üzerlerine asılan fener veya fenerler grubu
ANCHOR LINE : English Turkish military
DEMİRLEME HATTI:Yüzücü ayaklı köprülerde, köprüyü akıntıya karşı tutmak için demirlerin atıldığı halat
ANCHOR LINE CABLE : English Turkish military
PARAŞÜT AÇMA İPİ KABLOSU:Bak. "anchor cable"
ANCHOR LINE EXTENSION KITS : English Turkish military
PARAŞÜT AÇMA İPİ UZATMA TAKIMI:Takma tırnaklı kapılarla teçhiz edilmiş bir uçağa, paraşütçülerin arkadan atlamalarına imkan vermek üzere eklenmiş bir tertibat
ANCHORAGE : English Turkish military
YERE TESPİT, DEMİRLEME, ANKRAJ:Ağır cisimleri bir yere tespit edebilme şekilleri. Raylar üzerinde bulunan bir topa ait vagon, geri tepme tesirine karşı, ankraja sahip bulunmalıdır
ANCHORED : English Turkish military
DÖNME:Hava önlemede, "görünür bir yörünge noktası etrafından dönüyorum" anlamına gelen bir kod
ANCILLARY FACILITIES : English Turkish military
YARDIMCI TESİSLER:Takviye, kuvvetlerini desteklemek için muayyen asgari gereksinimleri sağlayacak, herhangi bir mevkide bulunan mevcut tesislere ilavede bulunması gerekli tesislerdir
ANGELS : English Turkish military
"ANGELS" KODU:Hava önlemesinde ve yakın hava desteğinde, uçağın irtifaı anlamına gelen bir kod {bin feet olarak)
ANGLE OF APPROACH : English Turkish military
YAKLAŞMA AÇISI:Bir aracın ön tarafındaki en alçak noktadan geçen düzlemin yatay düzlem ile teşkil ettiği açı
ANGLE OF ARRIVAL : English Turkish military
MERMİ YOLU DİKEY AÇISI:Herhangi bir noktada mermi yoluna teğet hat ile yatay hat arasındaki dikey açı
ANGLE OF ATTACK : English Turkish military
HÜCUM AÇISI:Bir tayyarenin kanat veya diğer taşıyıcı satıhlardan birine ait kiriş ile bunun havaya nazaran hareket istikameti arasındaki dar açı
ANGLE OF BANK : English Turkish military
YALPA AÇISI:Tayyarenin enine ekseninin yatay satıhtan inhiraf etmesiyle meydana gelen açı. Buna "angle of roll" da denir
ANGLE OF BLADE : English Turkish military
Bakınız: "angle of pitch
ANGLE OF CLEARANCE : English Turkish military
SÜTRE EMNİYET AÇISI:Silah hedefe tevcih edildiği zaman, silah hedef hattı ile, silahın hedefe atacağı merminin, hedefe ulaşıncaya kadar yolda hiçbir engele rastlamayacak şekilde tevcihinde, namlunun gösterdiği hat arasında meydana gelen açı
ANGLE OF CONVERGENCE : English Turkish military
YAKINSAMA AÇISI, PARALAKS AÇISI:Grid kuzeyi ile coğrafi kuzey arasındaki açı. Gridin standart meridyenden uzaklaşması nispetinde büyür. Buna "angle of parallax" da denir
ANGLE OF DEFLECTION : English Turkish military
YAN AÇISI:Bir silahın namlu ekseni ile, silahın tevcihi sırasındaki nişan hattı arasında meydana gelen yatay açı
ANGLE OF DEPARTURE : English Turkish military
ÇIKIŞ AÇISI:Tekerlekli bir aracın arka lastiklerine teğet ve aracın yere en yakın noktasından geçen düzlemin yatay düzlem ile teşkil ettiği açı. Ayrıca bakınız: "angle of approach"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani