English
CAVALRY SCHOOL : English Turkish military
SÜVARİ OKULU:Atlı, motorlu ve mekanize süvariye ait taktik ve teknik öğretim eğitimi gösteren sınıf okulu
CAVE SHELTER : English Turkish military
DEHLİZ SIĞINAK:Askerler için, üst tarafından toprak tahrip edilmeden, bir dağ eteği veya yarmadan içeriye doğru kazılmış yer altı sığınağı. Bir dehliz sığınak kazılmış bir kuyu olan ve üzerine suni bir kapağı bulunan gömme sığınaktan (cut and cover shelter) farklıdır
CAVITATION : English Turkish military
ÇUKURLAŞMA:Çok düşük basınçlara maruz kalan akıcı bir yakıtta buhar boşluklarının süratle oluşup ani kayboluşu. Roket ana parçalarında sık rastlanan ciddi hasar sebeplerindendir
CAVITY : English Turkish military
PARALAMA HAKKI HAZNESİ:Bir merminin yüksek süratli infilak maddesiyle doldurulan iç kısmı
CAVU-CAVU : English Turkish military
HAVA AÇIK, GÖRÜŞ MESAFESİ SINIRSIZ ANLAMINA GELEN BİR METEOROLOJİK DEYİM:
CBR AGENT : English Turkish military
KİMYASAL BİYOLOJİK VE RADYOLOJİK HARP. MADDELERİ, KBR:Bak. "chemical, biological and radiological agent"
CBR OFFICER : English Turkish military
KİMYA, BİYOLOJİ VE RADYOLOJİ SUBAYI:Bak. "chemical biological and radiological officer"
CEASE ENGAGEMENT : English Turkish military
ÇARPIŞMANIN KESİLMESİ, ÇARPIŞMANIN DURMASI:Hava savunmasında, belirlenmiş hedefe karşı bulunan atış serisini durdurmak üzere birliklere komut vermekte kullanılan bir ateş kontrol emri. Evvelce uçuş halinde bulunan güdümlü füzeler önlemede bulunmaya devam edecektir. Ayrıca bakınız: "engage, hold fire"
CEASE FIRE : English Turkish military
ATEŞ KES:Ateş kesmek için verilen işaret veya komut. Bundan sonra tekrar ateşe devam etmek icap ederse (commence firing) ATEŞE DEVAM ! komut veya işareti verilir
CEASE LOADING : English Turkish military
YÜKLEMEYİ DURDUR:Topçu ve deniz topçu ateşi desteğinde, mermilerin silaha doldurulması işleminin geçici olarak durdurulduğunu belirtmek üzere iki veya daha fazla atımlık ateş esnasında kullanılan emir
CEILING : English Turkish military
BİR UÇAĞIN YÜKSELEBİLECEĞİ İRTİFA:
CELESTIAL AZIMUTH : English Turkish military
ASTRONOMİK SEMT:Bak. "True azimuth"
CELESTIAL GUIDANCE : English Turkish military
ASTRONOMİK GÜDÜM:Bir füze veya aracın gök cisimlerine göre hesaplanarak güdümü. Ayrıca bakınız: "guidance"
CELESTIAL MECHANICS : English Turkish military
ASTRONOMİ MEKANİĞİ, GÖK MEKANİĞİ:Gök cisimlerinin yörüngelerini tespitle bir etken olarak kuvvet etkisi ile meşgul olan bilim. Bu bilim geniş ölçüde, çekim kanunun tatbiki ile ilgilenir
CELESTIAL NAVIGATION : English Turkish military
ASTRONOMİK SEYRÜSEFER:Referans olarak gök cisimlerinden faydalanan bir seyrüsefer şekli (Füze Terminolojisinde münasip aletlerle teçhiz edilmiş ve lüzumlu bütün güdüm teçhizatını ihtiva eden bir sistem, esas itibariyle, füze nispi mevkii ve önceden seçilmiş bazı gök cisimlerinin mevkilerine göre tespit olunmuş bir rota takip eder)
CELESTIAL SPHERE : English Turkish military
GÖK KÜRE:Arz müşterek merkezli sonsuz bir yarı çapa sahip ve üzerinde
arz hariç- gök cisimlerinin izdüşümlerinin gösterdiği farz ve tahmin edilen hayali küre
CELL : English Turkish military
HÜCRE:Gizli veya yıkıcı amaçlarla birlikte çalışan küçük bir bireyler grubu
CELL SYSTEM : English Turkish military
HÜCRE SİSTEMİ:Bak. "net"
CELLULAR UNIT : English Turkish military
ÖZEL KARMA BİRLİK:Her biri belirli bir görevin yapılması için gereken timlerden (Teşkilat ve malzeme kadrosu timlerinden) mürekkep bir birlik. Sabit ve elastiki teşkilat ve malzeme kadrolarında dikkate alınmamış özel bir ihtiyaç karşılamak için, bir veya daha çok timlik bir grup seçilebilir. Timlerden; ayrıca sabit ve elastiki kadrolara göre kurulmuş birliklerde, bir bölükten daha küçük çaptaki arttırmaları gerektiren takviyeler için faydalanılır
CELLULE : English Turkish military
KANAT ÇATISI:Bir uçağın bir tarafındaki kanat mesnetlerinin hepsini meydana getiren yapı. Buna "cell" de denir. CEMETERIAL EXPENSES, DEPARTMENT OF THE ARMY:KARA KUVVETLERİ MEZARLIK MASRAFLARI:Bak. "civil appropriation"
CENSOR : English Turkish military
SANSÜR ETMEK:Askeri değerdeki haberlerin düşman eline geçmesine engel olmak için mektuplaşmalar ile telgraf, ajans haberi, sinema filmi, radyo yayınları ve diğer her çeşit haberleşme vasıtalarını kontrol ve tetkik etmek
CENSORSHIP : English Turkish military
SANSÜR, SANSÜRLÜK:Ayrıca bakınız: "armed forces censorship, civil censorship, field press censorship, military censorship, national censorship, primary censorship, prisoner of war censorship, secondary censorship"
CENTER : English Turkish military
MERKEZ:Bir ihtisas personeli veya hizmetler topluluğunu, başka faaliyet ve şahıslar yararına merkezi bir noktada bulunduran bir kuruluş veya tesis; fotoğrafik istihbarat merkezi, muharebe haberleri merkezi gibi
CENTER LINE : English Turkish military
ORTA HAT, EKSEN:Bir topun yana dönüş sahası merkezini gösteren, toprağa çizilmiş hat. Bu hattan, ağır topçunun mevzilenmesini kolaylaştırmak, dolayısıyle kundak yerlerinin değiştirilmesini önlemek için faydalanılır
CENTER OF BURST : English Turkish military
ORTA PARALANMA NOKTASI:Bakınız: "mean point of impact"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani