English
CORRECTIONAL INSTITUTION : English Turkish military
ISLAH MÜESSESESİ:Federal hapishane sisteminde, genellikle giydikleri hükümler beş yılı aşmayan mahkumlar için yapılmış ve asgari veya orta derecede emniyet tedbiri alınmış müessese
CORRECTIVE MAINTENANCE : English Turkish military
DÜZELTİCİ BAKIM:Kusurlu bir maddeyi belirli bir duruma getirmeyi amaçlayan bakım faaliyetleri. Ayrıca bakınız: "preventive maintenance"
CORRECTOR : English Turkish military
KOREKTÖR:Bir merminin tapası üzerinde bulunan ve iştial süresinde değişiklik yapan tertibat. Bu tertibat sayesinde tapanın esas iştial süresi değiştirilmeden ufak tanzimler yapmak mümkün olur
CORRELATION : English Turkish military
KARŞILIKLI İLİŞKİ, KORELASYON:Hava savunmasında radar ekranı üzerinde beliren bir hava aracının hedef tespit göstergesiyle veya optik olarak diğer bir kaynaktan alınmakta bulunan bilgideki araçla aynı olduğunun belirlenmesi
CORRELATION COEFFICIENT : English Turkish military
İLİŞKİ KATSAYISI:
CORRELATION FACTOR : English Turkish military
KARŞILAMA FAKTÖRÜ:Gelen radyasyon dozu (incident dose rate) miktarının koruyucu bir maddeden geçen miktara oranı. Bu oran geçirme faktörünün karşıtıdır
CORRESPOND : English Turkish military
MUHABERE ETMEK (YAZIŞMA İLE):Mektup ve yazı ile karşılıklı muhabere ve temas temin etmek
CORRESPONDENCE : English Turkish military
YAZIŞMA, YAZIŞMA SURETİYLE MUHABERE:Mektup ve yazı ile yapılan haberleşme ve temas
CORRESPONDENT : English Turkish military
MUHABİR:Muntazam haber toplayıp halka yayınlamakla meşgul bir gazeteci, basın muhabiri, fotoğrafçı, fıkra yazarı, baş muharrir, yayımlayıcı, film çekici, haber filmi veya dokümanter film alıcıları. Ayrıca bakınız: "accredited correspondent", "combat correspondent" ve "visiting correspondent"
CORRESPONDING RANGE : English Turkish military
ATIŞ EMNİYET MESAFESİ:Dost birlikler üzerinden emniyetle aşabilen en yatık mermi yolu
CORRIDOR : English Turkish military
KORİDOR:Uzun ekseni bir kuvvetin hareket istikametine paralel olan veya bu istikametle uzanan arazi kompartımanı. Bak. "compartment of terrain"
CORROSION : English Turkish military
KOROZYON, KİMYASAL AŞINMA:Herhangi bir metalin, kimyasal etkilerle yavaş yavaş aşınması
CORROSION PREVENTION : English Turkish military
KOROZYON ÖNLEME (TEDBİRLERİ):Korozyona elverişli yüzeyleri, su, su buharı, asit ve diğer kirletici maddelerle temasları önleyecek şekilde örterek veya rutubeti giderilmiş havalı, yerlerde depolayarak madeni malzemeye sağlanan koruma. Bu koruma; malzemenin bütününü veya gerekli kısmını dikkatle temizlemek, yağ, gres veya hava ve rutubetle temasa engel olacak rutubet geçirmez kağıt, tatbik etmek ve koruyucu maddenin üzerini örtmek gibi tedbirleri içine alır
CORROSION PREVENTIVE : English Turkish military
KOROZYON ÖNLEYİCİ MADDE:Metal yüzeylerine tatbik edilen ve başlıca görevi kimyasal aşınmayı önlemek olan yağ, plastik boya, sargı ve benzeri maddeler. Bu madde, yüzeyde daimi surette ince bir tabaka meydana getirerek hava ile teması önler veya korozyonu başka unsur üzerine yöneltebilir (katodik koruma)
CORROSION PREVENTIVE COMPOUND : English Turkish military
KOROZYON KORUYUCU BİLEŞİK:Pas veya korozyonu önlemek için metal yüzeylerine sürülen bir bileşik. Bu terim boya tabakalarından ayırt edilmeleri için genel olarak, su veya temizleme mahlulü ile giderilebilen bileşikler için kullanılır
CORSAIR II : English Turkish military
CORSAIR II:Tek kişilik, tek turbofan motoru olan, topu bulunan ve geniş nükleer ve/veya klasik mühimmat ve gelişkin havadan havaya ve havadan karaya füze taşıyabilecek kapasitede olan, uçak gemilerine iniş kalkış yapabilecek şekilde tasarlanan bütün hava koşullarında uçabilecek bir hafif taarruz uçağı
CORVETTE : English Turkish military
KORVET:Deniz altılara karşı teşkil edilmiş konvoylarda kullanılan gambot
COSMIC RAY PRIMARIES : English Turkish military
KOZMİK IŞIN ANA UNSURLARI, KOZMİK IŞIN PRİMERLERİ:Bak. "corpuscular cosmic rays"
COSMIC RAYS : English Turkish military
KOZMİK IŞINLAR:Bak. "corpuscular cosmic rays"
COSOLVENT : English Turkish military
YARDIMCI ERİTİCİ:İstenilen sonucu vermek üzere ahenkli bir şekilde iş gören sıvılar. Bu sıvılar, örneğin su ve kuru temizleme mahlulü (dry solvent) gibi birbiriyle karışmayan iki sıvının yekdiğeriyle ahenkli bir şekilde karışmalarını mümkün kılmak için kullanılır
COST : English Turkish military
MALİYET:
HAVERSACK : English Turkish military
ARKA ÇANTASI:İçine askerlerin şahsi teçhizatı konulan ve sırtta taşınabilmesi için omuz kayışları ve askı tertibatı bulunan bez torba. Buna "knapsack" ve "pack" de denir
HAWK : English Turkish military
HAVK:Satıhtan havaya hareketli hava savunma sistemi, Kara Kuvvetleri için alçaktan orta irtifaya kadar hava savunma örtüsü sağlar. MIM-23 olarak adlandırılır
HAWKEYE : English Turkish military
Çift turba pervaneli, çok mürettebatlı erken hava uyarı ve hava önleme kontrol uçağı. Uçak gemilerinden faaliyet gösterecek şekilde yapılmışlardır. Uzun menzilli radar ve entegre kompüter sistemleri ile donatılmış olup bütün irtifalardaki hava hedeflerini izlemeye ve tespit için kullanılır. E-2 olarak adlandırılır
HAZARD SIGNS (ROAD TRANSPORT) : English Turkish military
TEHLİKE İŞARETİ (KARA YOLU TAŞIMACILIĞINDA):Trafik tehlikelerini belirtmek için kullanılan işaret. Askeri tehlike işaretleri yalnızca milli makamlarla mevcut olan anlaşmalar çerçevesinde haberleşme bölgesinde kullanılmalıdır
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani