Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CONVERTER : English Turkish military

ŞİFRE MAKİNESİ:Kriptoğrafide; haberleri süratle şifreleyen veya şifreleri çözen mekanik veya elektrikli bir cihaz. Örn. M209 şifre makinası gibi

CONVERTIBLE VEHICLE : English Turkish military

PALET TAKILABİLİR ARAÇ:Tekerlekli durumdan tırtıllı duruma geçirilebilir araç

CONVEYOR : English Turkish military

KONVEYÖR:Kitle halindeki ikmal maddelerini veya ambalajlarını bir kaç metrelik mesafe dahilinde devamlı bir akış halinde nakle yarayan bir istif vasıtası. Çalışma şekillerine göre üç tip konveyör vardır: itme suretiyle çalışanlar yer çekimi yani kendi ağırlığı ile çalışanlar ve güç ile çalışanlar. Şekillerine göre de, tekerlekli, bilyalı, latalı, oluklu ve kayış kasnak tertibatlı olabilirler

CONVICTION BY CIVIL COURT : English Turkish military

SİVİL MAHKEMECE MAHKUMİYET:Sivil bir mahkeme tarafından hüküm giymişlik

CONVOY : English Turkish military

KONVOY:l. Toplanıp birlikte hareket etmek üzere tertiplenmiş genellikle harp gemileri ve/veya uçakların refakatinde bulunan bir miktar ticaret gemisi veya yardımcı gemi ya da her ikisinden oluşan gemi kafilesi veya harp gemisi refakatinde tek bir ticari gemi veya yardımcı gemi.
Bir koruma söz konusu olmaksızın, kontrollü ve muntazam hareketi temin maksadıyla tertiplenmiş bir araç grubu. Ayrıca bak. "coastal convoy", "evacuation convoy", "ocean convoy"

CONVOY ASSEMBLY : English Turkish military

KONVOY TOPLANMASI:Ticaret gemilerinin konvoy teşkil etmek üzere tertiplenmesi

CONVOY ASSEMBLY PORT : English Turkish military

KONVOY TOPLANMA LİMANI:Açık denizlerde veya kıyı sularında seyredecek gemilerin denize açıldıkları liman

CONVOY COMMODORE : English Turkish military

KONVOY KOMODORU:Taktik komutanın emirlerine bağlı olarak konvoya komuta etmekle görevlendirilmiş deniz subayı veya konvoydaki gemilerden birinin süvarisi. Eğer su üstü refakat gemileri mevcut değilse, bütün komutayı ele alır

CONVOY DISCIPLINE : English Turkish military

KONVOY DİSİPLİNİ:Bir konvoyun mümkün olduğu kadar azami sürat ve emniyetle ve diğer trafiği, imkan nispetinde az etkileyecek şekilde, hareketini sağlamak için gerekli talimata riayet edilmesi

CONVOY DISPERSAL POINT : English Turkish military

KONVOY DAĞILMA NOKTASI:Denizde konvoyun dağıldığı ve ondan sonra her geminin bağımsız olarak yoluna devam ettiği nokta

CONVOY ESCORT : English Turkish military

KONVOY REFAKAT KUVVETİ:Bir konvoya refakat eden ve himayesinden sorumlu olan gemiler veya hava araçları

CONVOY GUARD : English Turkish military

KONVOY MUHAFIZI:Motorlu araçlardan müteşekkil bir konvoyun dağılmasını, tahrip edilmesini ve ele geçirilmesini önleyecek muhafız

CONVOY JOINER : English Turkish military

KONVOYA SONRADAN KATILAN (GEMİ VEYA GEMİ GRUBU):Bir ana konvoydan ayrı olarak seyredip buna sonradan katılan bir gemi veya gemi grubu. Ayrıca bak. "convoy leaver", "joiner", "joiner convoy", "joiner section"

CONVOY LEAVER : English Turkish military

KONVOYDAN AYRILAN:Önceden tespit edilmiş kendi terminal limanına ayrı olarak gitmek üzere ana konvoyu terkeden, bu konvoyun bir kısmı veya bu konvoyla seyreden her gemi (tek başına ayrılan gemi). Ayrıca bak. "convoy joiner", "leaver convoy", "leaver section"

CONVOY LOADING : English Turkish military

KONVOY YÜKLEMESİ:Birliklerin, teçhizat ve ikmal maddeleriyle birlikte mutlak surette aynı gemiye değil de, aynı hareket grubu içindeki gemilere yüklenmesi. Ayrıca bak. "loading" (Not. NATO "ship" kelimesi yerine "vessel" kelimesini kullanmaktadır)

CONVOY ROUTE : English Turkish military

KONVOY ROTASI:İlgili ulaştırma planlama makamı tarafından bir konvoya tahsis edilen belirli istikamet, rota

CONVOY SCHEDULE : English Turkish military

KONVOY PROGRAMI:Sevkiyat hatlarını, toplanma ve dağılma bölgelerini, planlanmış ilerleme hızını uğranılacak limanları gösteren planlı konvoy seyir programı

CONVOY SPEED : English Turkish military

KONVOY SEYİR SÜRATİ:Konvoy komutanının konvoy kılavuz gemisine muhafaza etmesini emrettiği hız

CONVOY TERMINAL AREA : English Turkish military

KONVOY TERMİNAL BÖLGESİ:Merkez aldığı liman veya demirleme yerinin adı ile anılan, konvoyların ve konvoy kısımlarının geldiği ve bunların kıyı konvoy sistemlerine dağıtılacağı veya son varış yerlerine bağımsız olarak yola çıkacakları bir coğrafik bölge

CONVOY THROUGH ESCORT : English Turkish military

KONVOY REFAKAT GEMİLERİ:Yakın refakat gemilerinden normal olarak toplanma limanından varış limanına kadar konvoyla birlikte seyreden gemiler

CONVOY TITLE : English Turkish military

KONVOY İSMİ:Herbir konvoyun kalkış ve varış limanlarını, hızını ve seri numarasını veren harf ve sayıların bir bileşimi

CONVOY UNIT LOADING : English Turkish military

BİRLİK KONVOY YÜKLEMESİ:Bak. "convoy loading"

COOK OFF : English Turkish military

KENDİLİĞİNDEN ATEŞ ALMA:Atım yatağına yerleştirilmiş bulunan bir atımın silahın hareketi ile ateş alması

COOPERATION : English Turkish military

İŞBİRLİĞİ, ELBİRLİĞİ, ORTAKLAŞA ÇALIŞMA:Bir görevin yapılmasında çeşitli silah ve unsurların birbirleriyle anlaşmak ve hareket düzeni kurmak suretiyle ahenkli bir şekilde çalışmaları

COOPERATIVE LOGISTICS : English Turkish military

MÜŞTEREK ORTAKLAŞA LOJİSTİK DESTEĞİ:Amerikan Savunma Bakanlığı lojistik sistemine katılması nedeniyle bir yabancı devlet veya makama karşılığı ABD ne ödemek üzere yapılan lojistik desteği