English
DETACHED POST : English Turkish military
SABİT KEŞİF KOLU:Bir ileri karakol tertibatının belirli bölümleri dışına, özel maksatla çıkarılan ve bir yerde durarak görevini yapan kuvvet
DETACHED SERVICE : English Turkish military
MÜFREZ HİZMET:Bir şahsın mensup olduğu birlikten başka bir teşkilde yaptığı hizmet. Böyle bir hizmette bulunan şahsın idari işleri, atanmış (assigned) veya misafir (attached assigned) olarak bulunduğu birlik tarafından yapılmaz. Bak. "temporary duty"
DETACHED UNIT : English Turkish military
MÜFREZ BİRLİK:Kuruluşuna verildiği veya kuruluşunda bulunduğu teşkilden ayrı fakat yine bu teşkilin kuruluşunda kalmak suretiyle vazife gören birlik. Müfrez birlik; kendi teşkilinden ayrıldığı zaman müstakil bir birlik halinde çalışacağı gibi, başka bir teşkilin emrine verilmiş olarak, o teşkille birlikte veya bu teşkilin kontrolü altında da vazife görebilir
DETACHMENT : English Turkish military
MÜFREZE:Diğer birliklerden veya birliklerin kısımlarından teşkil edilmiş, geçici mahiyette kara veya deniz birliği
DETAIL : English Turkish military
HİZMET POSTASI, HİZMET GRUBU:Belirli ve genel olarak, geçici bir göreve ayrılan personel
DETAIL STRIP : English Turkish military
AYRINTILI SÖKME:Bir silahın en küçük parçalarına kadar sökülmesi. Bazı hallerde, silahı kullanan kimse, ayrıntılı sökme yapabilir. Bu haddin dışında yapılacak sökme işleri, ancak, eğitim görmüş ordu donatım personeli tarafından yapılır
DETAILED REPORT (PHOTOGRAPHIC INTERPRETATION) : English Turkish military
FOTOĞRAF YORUMLU DETAYLI RAPOR:Bir tek konuyu, hedefi, hedef kompleksini kapsayan fotoğrafın yorumu sonucu yazılan detaylı, analitik istihbarat raporu. DETAILER SPECIAL OR THIRD PHASE REPORT:AYRINTILI ÖZEL VEYA ÜÇÜNCÜ SAFHA RAPORU:Genel olarak tek bir konuyu, hedefi veya hedef sistemini ayrıntılı olarak kapsayan bir fotoğraf değerlendirmesi sonucu kaleme alınmış, tafsilatlı ve analitik mahiyette bir istihbarat raporu
DETAINED PAY : English Turkish military
ÖDENMEMİŞ MAAŞ, ÖDENMEMİŞ ÜCRET:
DETAINEE : English Turkish military
ALIKONULAN, TUTSAK:Kaçırılmış veya diğer bir şekilde bir silahlı kuvvet tarafından alıkonulmuş şahıs için kullanılan bir terim
DETAINEE COLLECTION POINT : English Turkish military
TUTSAK TOPLAMA NOKTASI:Tutsakların, tutsak işlem istasyonuna gönderilmeden önce toplandıkları tesis veya diğer bir mahal
DETAINEE PROCESSING STATION : English Turkish military
TUTSAK İŞLEM İSTASYONU:Tutsakların idari olarak işleme tabi tutuldukları, güvenliklerinin sağlandığı, müteakip salıverilmelerinin veya savaş esirleri kampına ya da sivil tecrit kamplarına transferlerinin yapıldığı tesis yada diğer bir mahal
DETECTING CIRCUIT : English Turkish military
ETKİ DEVRESİ:Hedefin etkisine cevap veren mayın-ateşleme devresinin bir parçası
DETECTION : English Turkish military
TESPİT, ARAMA:
Taktik harekatta muhtemel askeri ilgiyi çeken fakat tanıma ile teyit edilemeyen bir cismin algılanması.
Gözetlemede, bir hadisenin meydana geldiğine dair gözetleme sisteminin tespitleri. (Savunma Bakanlığı, ABD Savunma Kurulu).
Silahları kontrolde, silahları kontrol antlaşmasının ihlal edilmediğine dair araştırma işlemlerinin ilk safhası.
Tespit (radarla), bulma, yakalama
DETECTION (NATO) : English Turkish military
TESPİT:Bir şahsın, cismin veya olayın, mevcut araçlarla muhtemel askeri öneminin açığa çıkarılması
DETECTOR : English Turkish military
DETEKTÖR:Kimyasal, biyolojik ve radyoaktif savaş maddelerinin bulunması ve tanınması için kullanılan, kimyasal, elektrikli ve ya mekanik cihaz
DETECTOR CRAYON : English Turkish military
DETEKTÖR KALEMİ:Sıvı halindeki yakıcı gazla veya yoğun yakıcı gaz buharıyla temas ettiği zaman renk değiştiren bir maddeden yapılmış, tebeşire benzer, bir kalem. Buna "vesicant detector crayon" da denir
DETECTOR PAINT : English Turkish military
DETEKTÖR BOYA:Sıvı halindeki yakıcı gaz zerre ve damlalarına karşı bir detektör olarak kullanılabilen boya. Yakıcı gaz damlalarının dokunduğu yerlerde boya renk değiştirir
DETECTOR PAPER : English Turkish military
DETEKTÖR KAĞIDI:Bir tarafına detektör boya sürülmüş bulunan ve sıvı halindeki yakıcı gazları teşhise yarayan kağıt. Bu kağıt, yakıcı gaz damlalarına dokunduğu zaman renk değiştirir
DETENTION : English Turkish military
HAPİS, TUTUKLULUK, ALIKOYMA, TEVKİF:Bak. "confinement"
DETENTION CAMP : English Turkish military
TECRİT KAMPI, TECRİT YERİ:Yeni gelen acemi erlerin, iltihaklarından önce herhangi bir bulaşıcı hastalığa yakalanmadıklarını kontrol için belirli bir süre bekletildikleri yer
DETENTION OF PAY : English Turkish military
MAAŞ TEVKİFİ:Erat sınıfından bir kimseye ait maaştan bir kısmının, bir mahkeme kararıyla, alıkonması. Para, er adına emanete alınır ve hizmetten ayrıldığı zaman kendisine ödenir
DETENTION ROOM : English Turkish military
NEZARET, NEZARETHANE:Askeri inzibat kuvvetleri tarafından yakalanan şahısların, geçici olarak kapatıldıkları oda
DETENTION WARD : English Turkish military
HASTA MAHKUM KOĞUŞU:Bir askeri hastanede, hasta mahkumlar için ayrılmış bulunan koğuş
DETERGENT OILS : English Turkish military
TEMİZLEYİCİ YAĞLAR:İhtiraklı motorlarda, leke, pislik vesaire bırakmaması için içerisine bir eriyik ilave edilmiş yağlama yağları
DETERIORATING SUPPLIES : English Turkish military
AZ DAYANIKLI İKMAL MADDELERİ. DAYANIKSIZ İKMAL MALZEMELERİ:Kullanılsın veya kullanılmasın, bir veya iki sene zarfında bozulması muhtemel maddeler. Bak. "perishable supplies", "nondeteriorating supplies"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani