Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DETERIORATION LIMIT : English Turkish military

DAYANIKLILIK SINIRI:Belli bir ürünün NATO kod numarasını muhafaza edebilmesi için belirlenen asgari kabul edilebilir kalite şart limiti

DETERMINATE ERROR : English Turkish military

BELLİ HATA:Sonucu kabul edilen ve sebebi bulunabilecek olan hata

DETERMINATION : English Turkish military

KARAR, HÜKÜM:

DETERMINE : English Turkish military

SAPTAMAK, KARARLAŞTIRMAK, AZMETMEK:

DETERMINISTIC MODEL : English Turkish military

OLASILIĞI OLMAYAN MODEL:

DETERRENCE : English Turkish military

CAYDIRMA:Doğacak sonuçtan korkarak hareketten kaçınma. Caydırmaya, arzu edilmeyen bir mukabele tehlikesine maruz kalma inancının mevcudiyeti sebep olur

DETERRENT : English Turkish military

CAYDIRICI:

DETONATE : English Turkish military

PATLAMAK, PATLATMAK, İNFİLAK ETMEK, İNFİLAK ETTİRMEK:Ani olarak ve şiddetle patlamak veya patlatmak

DETONATING AGENT : English Turkish military

İNFİLAK MADDESİ:Diğer bir infilak maddesini ateşlemek için kullanılan patlayıcı madde. Daha az hassas patlayıcı maddeleri infilak ettirmek için civa fülmünat ve tetril kullanılır

DETONATING CHARGE : English Turkish military

İNFİLAK HAKKI:Yüksek kudretli infilak maddesini ateşlemek için kullanılan patlayıcı madde

DETONATING EXPLOSIVE : English Turkish military

YÜKSEK İNFİLAK MADDESİ:Bak. "high explosive"

DETONATING FUSE : English Turkish military

ATEŞLEME FÜNYESİ, İNFİLAKLI TAPA, DETONASYON FÜNYESİ:Yüksek süratli bir infilak maddesini ihtiva eden bez veya kurşun fitilden oluşan fünye. Bu fünye, mermi, mayın, bomba veya torpidoların paralama haklarını ateşlemekte kullanılır

DETONATING NET : English Turkish military

ATEŞLEMELİ FİTİL AĞI, İNFİLAKLI FİTİL AĞI:Ağ şeklinde yerleştirilmiş ateşleme fitili ağı. Bu ağlar, üzerine konup ateşlendikleri mayınları patlatmak suretiyle, mayın tarlalarında gedik açılmasında kullanılır. Buna "primacord net" de denir

DETONATING SLAB : English Turkish military

KORUYUCU BETON LEVHA:Bak. "burster course"

DETONATION : English Turkish military

PATLAMA, DETONASYON, İNFİLAK:Çok şiddetli bir kırıcı tesir ve anında sadme tesiri ile büyük ölçüde hararet meydana getiren çok süratli bir reaksiyon. Bak. "deflagration" ve "explosion"

DETONATION CORD : English Turkish military

ATEŞLEME FİTİLİ:Patlama dalgalarını göndermek üzere şekillendirilmiş, yüksek patlayıcı ihtiva eden elastik bir tüp

DETONATION CORD AMPLIFIER : English Turkish military

ATEŞLEME FİTİLİ YÜKSELTİCİSİ:Barutun ateşlenmesini ve aynı zamanda infilak dalgalarının başka baruta geçmesini sağlayan ateşleme fitiline bağlı bir araç

DETONATION WAVE : English Turkish military

İNFİLAK DALGASI, DETONASYON DALGASI:Bak. "burst ware"

DETONATOR : English Turkish military

DETONATÖR:İnfilak dalgası oluşturmayı amaçlayan hassas patlayıcı ihtiva eden bir araç,

DETONATOR-SAFE : English Turkish military

DETONATÖR EMNİYETİ:Bak. "bore sofe"

DETOUR : English Turkish military

TALİ YOL:İstikamete doğru ilerlemenin devamlılığını sağlamak için, ilerlemenin çok zor ya da imkansız olduğu yollardan sapma. Rotanın tadil edilmiş kısmı tali yol olarak bilinir

DETRAINING POINT : English Turkish military

İNME İSTASYONU:Kıta ve teçhizatın demiryolu vagonlarından boşaltıldığı yer veya istasyon

DETRUCKING AREA : English Turkish military

OTODAN İNME BÖLGESİ, OTODAN İNDİRME BÖLGESİ:Kıtaların, teçhizat ve ikmal maddeleri, ile birlikte, belirli bir mahalde kamyondan indirildiği noktaların hepsini ihtiva eden bölge. Bak. "entrucking area"

DETRUCKING POINT : English Turkish military

OTODAN İNME NOKTASI, OTODAN İNDİRME NOKTASI:Yollar boyunca yapılan hareketlerde, bir konvoy veya kolun ya da bunlardan bir kısmının, personel indirmek için mola verdiği yer. Bak. "entrucking point"

DEVELOP : English Turkish military

GELİŞTİRMEK:Daha yeni ve yararlı malzeme ve usuller bulmak ve bunları askeri maksatlarda kullanmak üzere, mevcut ilmi esaslar, teknik, malzeme ve fizik kanunları üzerinde incelemeler yapmak