Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DIP ANGLE : English Turkish military

UFUK ALÇALIŞ AÇISI:Görünen ufuk ile hakiki ufuk arasındaki açı

DIP NEEDLE CIRCUIT : English Turkish military

EĞİM ÖLÇER DEVRE:Bir deniz mayın harbinde, toplam manyetik alanın dikey unsurunun büyüklüğüne göre bir değişikliğe mukabele gösteren mekanizma

DIPHENCYLCIANORSINE : English Turkish military

DİFENİLSİYANARSİN:Sarımsak veya acı badem kokusunda olan ve su içinde yavaş yavaş eriyen, tahriş edici bir madde. Bu gaz, askerlikte, zehirli gaz olarak kullanılır. Sembolü DC (DC)

DIPHENYLAMINECHLORARSINE : English Turkish military

DİFENİLAMİNKLORARSİN:Adamzit gazının kimyadaki adı. Sembolü DM

DIPHENYLCHLORARSINE : English Turkish military

DİFENİLKLORARSİN:Tesir bakımından Adamzit gazına benzer, beyaz ve muharriş bir duman hasıl eden, kokusuz, tahriş ve taciz edici kimya harbi maddesi. Sembolü DA (DA)

DIPLOMA : English Turkish military

DİPLOMA:Ehliyet belgesi. Bak. "Certificate of Proficiency"

DIPLOMATIC : English Turkish military

DİPLOMATİK:

DIPLOMATIC AUTHORIZATION : English Turkish military

DİPLOMATİK İZİN:Bir ülke üzerinde uçmak veya iniş yapmak için, diplomatik kanallarla, hükümetler seviyesinde alınmış izin, yetki

DIPLOMATIC IMMUNITY : English Turkish military

DİPLOMATİK DOKUNULMAZLIK:Diplomatik pasaportları olan kimselerin, tevkif, araştırma ve tutulmaktan bağışıklıkları

DIPOLE : English Turkish military

DİPOL ANTEN:Kullanılan frekansta, genel olarak 1/2 dalga boyunda, basit bir anten

DIRECT ACTION FUSE : English Turkish military

MÜSADEMELİ TAPA:Bak. "impact action fuse", "proximity fuse", "self destroying fuse", "time fuse"

DIRECT ACTION MISSION : English Turkish military

DOĞRUDAN EYLEM GÖREVİ:Özel harekatta, düşman veya esirgenmiş bölgelerdeki başlıca destekleyici güçlerin özel harekat kuvvetlerince kötü görüş şartları, gizli, açık ve kapalı harekatla ilgili belirli bir görev

DIRECT ADMISSION : English Turkish military

DİREKT KABUL EDİLMİŞ HASTA:Tedavi veya müşahede maksadıyla "görevden muaf" durumda, tıbbi bir tesise kabul edilmiş hasta. Başka bir tıbbi tesisten gelenler bunun dışındadır. Kabul nispetlerinin hesaplanmasında; yalnız kayıt fişi bulunan vakalar, direkt kabul edilmiş hasta olarak dikkate alınır

DIRECT AIR DEFENSE : English Turkish military

DİREKT HAVA SAVUNMASI:Dağılma, kamuflaj, karartma ve düşman hava taarruzlarının tesirini azaltan diğer savunma tedbirlerine ilave olarak, ilgili istihbarat servisleri vasıtasıyla elde edilen bilgilere göre hareket eden avcı uçakları, hava savunma topçusu ve güdümlü füzelerle sağlanan savunma. Bak. "indirect air defense"

DIRECT AIR SUPPORT CENTER : English Turkish military

DİREKT HAVA DESTEK MERKEZİ:Taktik hava kontrol sisteminin; yakın hava destek ve diğer direkt hava destek faaliyetini kontrol ve idare maksadıyla kurulmuş bir tali harekat unsuru. Bu unsur, genelde ateş-destek koordinasyon unsurları ile birleşiktir. Bak. "direct air support center (airborne) "

DIRECT COMMAND PROCEDURE : English Turkish military

DİREKT KOMUTA USULÜ:Görmeyerek atış idare usulü olup, gözetleyici, yapılacak düzeltmeleri, direkt olarak silaha gönderir

DIRECT COMMUNICATION : English Turkish military

DİREKT TELSİZ MUHABERESİ:Bir ara telsiz istasyonunun yardımı olmaksızın tesis edilmiş telsiz irtibatı. Bak. "indirect communication"

DIRECT CONVERSATION : English Turkish military

YÜZ YÜZE KONUŞMA:Hiç bir muhaberat vasıtası kullanmaksızın, karşılıklı yapılan konuşma

DIRECT COST : English Turkish military

ESAS MALİYET, DİREKT MALİYET, DOĞRUDAN (DOLAYSIZ) MALİYET:İptidai madde ve işçi maliyetleri, istihsalin genel hacmine göre değişen maliyet. DIRECT CREDITS (CREDIT WITH CONFESSIONAL TERMS):GÜVENCELİ KREDİ:

DIRECT DAMAGE ASSESSMENT : English Turkish military

DİREKT HASAR DEĞERLENDİRMESİ:Bir taarruz sahasının, hava gözetlemesi, hava fotoğrafı veya gözetleme ile direkt olarak incelenmesi

DIRECT EXCHANGE : English Turkish military

DİREKT MÜBADELE:Bir mala karşı mal esasına dayanan, hizmete elverişsiz malzeme karşılığı, hizmete elverişli malzeme dağıtımı şeklinde bir ikmal usulü. Bu usul; normal mal sorumluluk belgesine gerek kalmadan, asgari kırtasiye muamelesi ile uygulanır

DIRECT EXERCISE : English Turkish military

DİREKT TATBİKAT:Bak. "JCS directed exercise". DIRECT FIRE (SAVUNMA BAKANLIĞI, SAVUNMA KURULU):GÖREREK ATEŞ:Ya toplar ya da komuta aleti ile hedefe doğrudan doğruya nişan alınarak yapılan atış: Bak. "fire"

DIRECT FIRE (NATO) : English Turkish military

DİREKT ATEŞ:Nişangahla görülebilen hedefe yöneltilen ateş

DIRECT FIRE SIGHTS : English Turkish military

GÖREREK ATIŞ NİŞAN TERTİBATI:Bir nişan noktasına tevcihten farklı olarak, doğrudan doğruya hedefe tevcihe imkan veren nişangah

DIRECT HIT : English Turkish military

TAM İSABET:Tam hedef üzerine isabet eden mermi: