Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DIRECT ILLUMINATION : English Turkish military

DİREKT AYDINLATMA:Arama ışıkları veya pyrotekniklerinin direkt ışıkları tarafından oluşturulan aydınlatma

DIRECT INDICATING COMPASS : English Turkish military

DİREKT GÖSTERİCİ PUSULA:Kadranı, taksimat levhası veya göstergesi detektör vazifesi gören kısım üzerinde bulunan manyetik bir pusula. DIRECTING/CONDUCTING AND/OR CONTROLLING STAFF:HAREKAT MÜDÜRÜ (KONTROL) KARARGAHI MÜDÜRÜ, HAREKAT KARARGAHI (DZ.):Tecrübe, nitelik bakımından ve tatbikat talimatına tamamen vakıf olmaları dolayısıyle bir tatbikatın idaresi veya kontrolu için seçilmiş subaylar heyeti. Bu heyet mensuplarının hem mavi, hem turuncu görevlerini bilmeleri belirli mavi veya turuncu görevi almalarına engel olur

DIRECT LABOR : English Turkish military

DİREKT İŞÇİLİK; İSTİHSAL İŞGÜCÜ:Bir malın istihsalinde kullanılan işgücü. Muayene taşıma, bakım, muhafaza vesaire işgücü bunun dışındadır

DIRECT LAYING : English Turkish military

NİŞANGAH TEVCİHİ:Silahların nişangahlarının hedef üzerine doğrudan ayarlandığı bir tevcih sistemi. Buna "direct pointing" de denir. Bknz. "indirect laying":

DIRECT LAYING POSITION : English Turkish military

AÇIK MEVZİİ:Bu şekilde atış yapan top mevzii.:,

DIRECT OBSERVATION : English Turkish military

DİREKT GÖZETLEME:Arazi fotoğrafları veya buna benzer vasıtalardan faydalanma yerine, dürbün veya gözetleme aletleri ile, doğrudan doğruya görerek, yapılan gözetleme. Bknz. "observation"

DIRECT PLOTTING : English Turkish military

DİREKT HEDEF TESPİTİ:Tek bir top mevziinden hedefin mesafe ve istikamet açısının hesaplanması bataryadaki diğer topların ihtiyaçlarını da karşıladığı zaman, harekat halindeki bir hedef için atış hesaplarını tayin etmekte kullanılan usul. Ayrı kıymetlendirme (offset plotting) terimi, birden fazla topa atış esasları verilmesi gerektiği zaman kullanılır

DIRECT POINTING : English Turkish military

GÖREREK NİŞAN:Bir silahın; hedefi gören bir nişan tertibatıyla bir istikamete veya hem istikamet hem mesafe bakımından tevcihi

DIRECT PRESSURE : English Turkish military

DİREKT TAKİP:Çekilmekte olan bir düşman kuvvetinin yeniden tertiplenmesine veya savunmaya geçmesine fırsat vermeden kati imhası için, çevirme harekatı dışında, girişilen bütün hareketler. Bknz. "exploitation" ve "pursuit"

DIRECT PRODUCTION : English Turkish military

VASITASIZ İSTİHSAL:Sermayeye ve sermaye mallarına ihtiyaç görülmeden sağlanan istihsal

DIRECT SALE : English Turkish military

DİREKT SATIŞ:

DIRECT STANDARD ALPHABET : English Turkish military

DİREKT STANDART ALFABE:Hem açık, hem şifreli unsurların, 26 hanelik herhangi bir sıra yapabilecek tarzda, fakat normal alfabe sırasında bulunduğu şifre alfabesi

DIRECT SUPPORT : English Turkish military

DİREKT DESTEK:
Bir desteklenen birliğe veya teşkile bağlı olmayan ve kontrolü altında bulunmayan fakat o birlik veya teşkile öncelikli destek sağlaması gereken birlik veya teşkil.
Denizde kullanıldığında, belirli bir kuvvetin diğer birliklerce korunması harekatı ile ilgili olur

DIRECT SUPPORT ARTILLERY : English Turkish military

DİREKT DESTEK TOPÇUSU:Ana görevi; desteklenen birlik tarafından istenilen ateş desteğini temin etmek olan topçu

DIRECT SUPPORT FIRE : English Turkish military

DİREKT DESTEK ATEŞİ:Bir kuvveti, bütünü ile destekleyen genel destek ateşinin aksine, kuvvetin bir kısmını desteklemek üzere açılan ateş. Bknz. "close supporting fire", "deep supporting fire", "supporting fire"

DIRECT SUPPORT UNIT : English Turkish military

DİREKT DESTEK BİRLİĞİ:Komutanlığın başka bir birliğini destekleme görevini alan birlik. Destek birliği, vazifeyi doğrudan doğruya desteklenen birlikten alır. Ve bu birliğin desteklenmesi işine öncelik verir. Destek birliği, desteklenen birliğin emrine verilmiş olmayıp, normal olarak, kendi komutanına bağlı bulunur

DIRECT SUPPORTING FIRE : English Turkish military

DİREKT DESTEK ATEŞİ:Bknz. "direct support fire", "close supporting fire", "deep supporting fire", "supporting fire"

DIRECT-CLIMBING TARGET : English Turkish military

TIRMANAN ROTADA HEDEF, UZAKLAŞAN ROTADA HEDEF:Bir nişancıdan uzaklaşarak yükseliş alan hava hedefi

DIRECT-DIVING TARGET : English Turkish military

DİREKT DALIŞ YAPAN HEDEF:Doğrudan doğruya bir silaha dalış yapan hava hedefi

DIRECTED NET : English Turkish military

KONTROLLÜ ÇEVRİM:Çok acele haberler müstesna, önce çevrim kontrol istasyonunun izni alınmaksızın, çevrim kontrol istasyonundan başka, hiçbir istasyonla muhabere e. demeyen telsiz istasyonları sistemi. Bu izne ihtiyacı olmayan şebekeye "serbest çevrim" denir. Bak. "free net"

DIRECTING GUN : English Turkish military

ESAS TOP:Bak. "base piece", "battery center" ve "directing point"

DIRECTING POINT : English Turkish military

SIFIR NOKTASI; ESAS NOKTA; BATARYA ORTASI:Bir hava savunma topçu bataryasının, normal olarak, geometrik merkezinde bulunan ve atış esaslarının hesaplanmasında esas olan belli nokta. Bknz. "base piece", "battery center", "battery gun" ve "directing gun"

DIRECTING STAFF : English Turkish military

KONTROL KARARGAHI:Bknz. "exercise directing staff"

DIRECTION : English Turkish military

YÖN:l. Bir topçu veya deniz topçu destek atışında, tespitçi/gözlemci tarafından atış isteğinde tespit noktasını belirtmek için kullanılan bir terim.
Bknz. "intelligence cycle"

DIRECTION BOARD : English Turkish military

İSTİKAMET LEVHASI:Yüzer milyemlik taksimatla işaretlenmiş, merkezinde, eksen etrafında dönen bir göstergesi bulunan dairevi levha. İstikamet levhası; seslerin istikametini tanımada bir gözetleyiciye yardımcı alet olarak kullanılır