Multilingual Turkish Dictionary

English

English
EXTREMELY HIGH FREQUENCY : English Turkish military

SON DERECE YÜKSEK FREKANS:Bak. "frequency"

EXTREMIST : English Turkish military

MÜFRİT, AŞIRI KİŞİ:

EXUDATION : English Turkish military

SIZINTI:Bir infilak maddesinden, genellikle kimyasal bir reaksiyon veya termal değişikliklerden meydana gelen basınç sonucu, bir maddenin (çok kere yağlı, katranlı veya gazlı maddenin) dışarı sızışı

EYES LEFT (RIGHT) : English Turkish military

SOLA (SAĞA) BAK !:Yürüyüş düzeninde, kıtalara başlarını sola (sağa) döndürmeleri için verilen komut. Bu hareket, solda (sağda) bulunan merasim denetleme heyetini selamlamak için yapılır

EYESHIELD : English Turkish military

GÖZ MAHFAZASI:Gözleri; güneş, rüzgar kum, toz veya sıvı haldeki yakıcı gaz damlalarından koruyan şeffaf veya renkli plastik cihaz

F : English Turkish military

111 (AMERİKAN SAVUNMA BAKANLIĞI):İKİ TURBO MOTORLU SESTEN HIZLI HER TÜRLÜ HAVADA KULLANILAN BİR AVCI UÇAĞI:Nükleer ve nükleer olmayan silahları kullanma kabiliyetine sahiptir. Ayrıca kısa akınlardan hazırlıksız hava akınlarına kadar faaliyet imkan ve kabiliyeti vardır. FB-111 modeli ise stratejik bombardıman uçağıdır

F-100 : English Turkish military

Bak. "Super Sabre"

F-101-B : English Turkish military

Bak. "Voodoo"

F-102 : English Turkish military

Bak. "Delta Dagger"

F-104 : English Turkish military

Bak. "Starfighter"

F-105 : English Turkish military

Bak. "Thunderchief"

F-106 : English Turkish military

Bak. "Delta Dart"

F-111 : English Turkish military

F-
Çok kısa ve nispeten hazırlıksız küçük pistlere, asgari bir kara desteği ile inip kalkabilen; nükleer ve nükleer olmayan silahları kullanabilen çift motorlu, turbojet taktik av uçağı. Bu uçak her türlü hava şartları içinde taarruz kabiliyetine sahiptir. Diğer tipleri, uzun menzilli bir palz doppler ateş kontrol sistemine ve havadan havaya nükleer füze atış kabiliyetine sahip bulunan, her türlü havada harekete elverişli bir önleme uçağı ile hem nükleer hem nükleer olmayan silahlarla her türlü havada keşif ve bombardıman kabiliyetine sahip bir keşif uçağıdır

F-14 : English Turkish military

Bak. "Tomcat"

F-15 : English Turkish military

Bak. "Eagle"

F-16 : English Turkish military

Bak. "Air combat fighter"

F-4 : English Turkish military

Bak. "Phantom II"

F-5 : English Turkish military

Bak. "Freedom Fighter"

F-8 : English Turkish military

Bak. "Crusader"

F-METHOD : English Turkish military

F-USULÜ, BİR TARAFLI GÖNDERME USULÜ:Çağrılan istasyonlar tarafından çağrıya veya haberi ihtiva eden yazıya cevap verilmesi ya da haberin alındığının herhangi bir şekilde bildirilmesi istenmeyen haber gönderme usulü. Başlık bilgisi veya bitim talimatındaki F işletme işareti, haberin bu usulle gönderildiğini belirtir

FABRIC FUEL TANK : English Turkish military

BEZ BENZİN DEPOSU:Bezden yapılan ve uçaklarda kullanılan bir çeşit benzin deposu

FABRICATOR : English Turkish military

BİRLEŞTİRİCİ:Şahsi veya politik amaçlar için açık haberleri toplayan, işleyen veya bilgi açığa çıkaran hiçbir kaynağa bağlı olmadan çalışan bir şahıs ya da grup

FACADE : English Turkish military

CEPHE, YÜZ: FACE OF A MAP OR CHART:BİR HARİTA VEYA ŞEMANIN GÖRÜNTÜSÜNÜN BASILI OLDUĞU YÜZÜ:Bu terim yerine bazen haritanın gövdesi (the body of map or chart) da kullanılır

FACEPIECE : English Turkish military

MASKE BAŞLIĞI:Gaz maskesinin, yüze takılan hava geçirmez bir parçası. Koruyucu maske. Tipine göre; yüz boşluğu (faceblank), gözlük (eye pieces), hava çıkış subapı (outlet valve), maske bağları (head harness) ve diğer parçalardan oluşur

FACILITY : English Turkish military

KOLAYLIK TESİSİ:Bir gayrimenkulun; işletme bölümü durumuna bulunan ve özel tipte bazı fiziki yardım temin suretiyle, bu görevin yerine getirilmesinde yararlı olan veya yararlı olabilecek olan bir kısım veya bölüm ya da bir teçhizat maddesi