Multilingual Turkish Dictionary

English

English
FRONTALIER : English Turkish military

PASAVANLI ŞAHIS, HUDUT HALKINDAN OLAN:Hududun hemen yakınında yaşayan ve işi sıhhati veya durumu dolayısıyla hududun hemen ötesindeki mahallere sık sık geçip dönmesi icap eden ve bunun için elinde bir pasavan bulunan sivil şahıs. Ayrıca bakınız: "border crosser"

FRONTIER : English Turkish military

KIYI SINIR BÖLGESİ:Bak. "coastal frontier"

FROST BOIL : English Turkish military

ÇÖZÜLMÜŞ DON BİRİKİNTİSİ:Donların çözülmesi ile arazi üzerinde fazla suyun birikmesi. Bu hal, genellikle, yer sathını gevşetir ve cıvık bir hal almasına sebep olur

FROST HEAVING : English Turkish military

DONMUŞ TOPRAĞIN KABARMA KUVVETİ:Genellikle donmuş arazinin veya toprak zerrelerinin kabarmasından meydana gelen ve az veya çok bir toprak kabarıntısı halinde tezahür eden dikey istikamette bir kuvvet

FROST MOUND : English Turkish military

DONMA KABARTISI:Su donmasının sebep olduğu genişleme, arazideki suyun hidrostatik basıncı veya buzun billurlaşma kuvvetinin müşterek tesiri ile meydana gelen mevsimlik yer kabartısı. Buna (groundice mound) da denir

FROST TABLE : English Turkish military

YERALTI DON SEVİYESİ:Donmuş arazideki aktif toprak tabakasında meydana gelen ve ilkbahar ile yaz mevsimlerindeki erimelerin nüfuz derecesini temsil eden az çok gayri muntazam satıh

FROST ZONE : English Turkish military

AKTİF TOPRAK TABAKASI:Bak. "active layer"

FROZEN GROUND : English Turkish military

DONMUŞ TOPRAK:Isı derecesi 0° santigrat veya daha aşağı olan ve genellikle buz halinde çeşitli miktarlarda suyu ihtiva eden toprak

FRUSTRATED CARGO : English Turkish military

GÖNDERİLEMEYEN YÜK:Karşı tarafça alınmadan evvel yolda sevkiyatı durdurulan ikmal maddeleri ve/veya teçhizattır. Bu nedenle yeni gönderme talimatları sağlanmalıdır. Bak. "frustrated freight"

FRUSTRATED FREIGHT : English Turkish military

GÖNDERİLEMEYEN YÜK, İPTAL EDİLMİŞ YÜK:İstekte bulunan makama gönderilmek üzere yolda iken, bu makam tarafından teslim alınmadan, herhangi bir sebeple durdurulan ve muhafazası yeniden ikmali yapan makama intikal eden ikmal maddeleri ve malzeme sevkiyatı. Buna (frustrated cargo) da denir

FRUSTRATION THRESHOLD : English Turkish military

HÜSRAN BAŞLANGICI (HV.):Bir şahsın bir maksadı elde etmekteki kabiliyetsizliğinden hayal kırıklığı duyduğu veya gösterdiği an

FUEL : English Turkish military

YAKIT, AKARYAKIT:Yakılmak suretiyle ısı veya kuvvet meydana getirmek için kullanılan herhangi bir madde

FUEL CONSUMING MOTOR VEHICLE : English Turkish military

AKARYAKIT KULLANAN MOTORLU ARAÇ:

FUEL SHUT OFF : English Turkish military

YAKIT KESME, YAKIT KESİLİŞİ (HV.):Bir yarma hücresine sıvı yakıt akışının kesilmesi işi, bu işin yapıldığı an. Ayrıca bakınız: "cutoff"

FUEL TURBINE JET UNIT : English Turkish military

YAKITLA ÇALIŞIR TURBO JET MOTOR:Bak. "jet propulsion"

FUEL VEHICLE : English Turkish military

AKARYAKIT ARACI:Akaryakıt taşıyan araçları ifade için kullanılan genel terim

FULL BEAM SPREAD : English Turkish military

TAM IŞIK YAYILMASI:Bak. "indirect illumination"

FULL CHARGE : English Turkish military

TAM DOLUMLU SEVK BARUTU:Deniz topları için mevcut bulunan 2 sevk barutundan büyük olanı

FULL COMMAND : English Turkish military

TAM KOMUTA:Üst rütbeli bir subayın astlarına emir verme hususundaki askeri yetki ve sorumluluğu. Bu yetki, askeri harekat ve idarenin bütün yönlerini içine alır ve sadece milli hizmetler bakımından geçerlidir. Terim milletlerarası sahada tamamen milli bir anlamda kullanılandan daha az yetki derecesini belirtir. Bu nedenle hiçbir NATO komutanının, kendi emrine verilmiş kuvvetler üzerinde tam emir ve komuta yetkisi yoktur. Buda; milletlerin kuvvetlerini NATO ya tahsis ederken bu işi yalnız harekat kontrol ve komutası için yapmalarından ileri gelmektedir. Ayrıca bakınız: "command"

FULL FLOW : English Turkish military

TAM AKIŞ (HV.):Bir roket yanma hücresine tespit edilmiş oranda sıvı yakıt akışı

FULL MOBILIZATION : English Turkish military

GENEL SEFERBERLİK:Bak. "mobilization"

FULL SERVICE ROUND : English Turkish military

TAM BARUT HAKLI ATIM:Azami barut hakkı ile atılan bir tam atım. Daha küçük olan her barut hakkı, tam barut haklı bir atımın belirli bir yüzdesi olarak sayılır

FULL STEP : English Turkish military

TAM ADIM:Yürürken veya yürüyüşte atılan 75 santim uzunluğundaki adım

FULL TIME NATIONAL GUARD TRAINING : English Turkish military

SÜREKLİ MİLLİ MUHAFIZ EĞİTİMİ:ABD 32 sayılı kanunu'nun
505 nci bölümlerine göre, eyalet kontrolu altındaki Kara Ordusu Milli Muhafız Teşkilatı mensuplarının yaptıkları sürekli eğitim görevi

FULL TRACK LAYING VEHICLE : English Turkish military

TAM TIRTILLI ARAÇ:Bak. "full track vehicle",