English
INDICATOR-REGULATOR : English Turkish military
TANZİM KADRANI:Bir topun ateş idare sistemi tarafından intikal ettirilen; tapa tanzimi, yan ve yükseklik gibi, ateş esaslarını gösterir alet. Top; aletin verdiği atış esaslarına göre tevcih edilir. Alet; yaptığı vazifeye göre "yan tanzim kadranı (azimuth indicator-regulator) ", "yükseliş tanzim kadranı (elevation indicator-regulator) " ve "tapa tanzim kadranı (fuze setter) " isimlerini alır
INDIGENOUS SABOTAGE : English Turkish military
TABİİ, YERLİ SABOTAJ:
INDIRECT AIR DEFENSE : English Turkish military
ENDİREKT HAVA SAVUNMASI:Dost uçakların düşmanın uçak fabrikaları ile ikmal tesislerine ve yerdeki düşman uçaklarına karşı harekatta bulunması suretiyle yapılan endirekt savunma. Bak. "direct air def ense"
INDIRECT AIR SUPPORT : English Turkish military
ENDİREKT HAVA DESTEĞİ:Taktik muharebeye girişmiş düşman kuvvetlerinden başka hedeflere karşı hava taarruzu ile kara veya deniz kuvvetlerine verilen destek. Şunları kapsar: Hava üstünlüğünün sağlanması ve idamesi, menetme ve teciz etme. Bak. "air support"
INDIRECT COMMUNICATION : English Turkish military
ENDİREKT MUHABERE:Bir ara telsiz istasyonundan geçmesi gereken telsiz veya diğer çeşit muhabereler. Endirekt muhabere; bir ara telsiz istasyonundan geçmeyen "direkt muhabereden" farklıdır. Bak. "direct communication"
INDIRECT COST : English Turkish military
DOLAYLI MALİYETLER:
INDIRECT DAMAGE ASSESSMENT : English Turkish military
ENDİREKT HASAR KIYMETLENDİRİLMESİ:Direkt kıymetlendirme yapanlar dışındaki vasıtalarla elde edilmiş; gerçek silah kuvveti, infilak yüksekliği ve yer sıfırı gibi esaslara dayanan, revizyon görmüş hedef analizleri. Bak. "post strike damage estimation"
INDIRECT FIRE : English Turkish military
GÖRMEYEREK ATIŞ:Nişancı tarafından görülmeyen bir hedefe karşı yapılan atışlar. Bak. "fire"
INDIRECT ILLUMINATION : English Turkish military
ENDİREKT AYDINLATMA:Işıldak veya difuzyon ve yansıtma ile aydınlatan işaret ve aydınlatma mühimmatı kullanarak yapılan aydınlatma
INDIRECT LAYING : English Turkish military
GÖRMEYEREK NİŞAN:Hedef top mevziinden görünmediği zaman top ile hedef yerine nişan noktası (aiming point) denilen sabit bir cisme nişan alarak veya bir top komuta aleti gibi nişangahtan ayrı bir tevcih vasıtasından faydalanarak nişan alma. Buna (indirect pointing) de denir
INDIRECT LAYING POSITION : English Turkish military
KAPALI MEVZİ:Böyle bir mevzi
INDIRECT OBSERVATION : English Turkish military
ENDİREKT GÖZETLEME:Bak. "observation"
INDIRECT POINTING : English Turkish military
GÖRMEYEREK NİŞAN:Bak. "indirect laying"
INDIRECT SUPPORT : English Turkish military
ENDİREKT DESTEK:Bir muharebe birliğine uçaklar tarafından yapılan destek. Endirekt destek düşman gerilerindeki ikmal ve ulaştırma hatlarını kesmeyi, düşman uçaklarını tahrip etmeyi, direkt destek ise gözetleme, haberlerin ulaştırılması ve diğer özel görevleri içine alır. Bak. "direct support"
INDIVIDUAL : English Turkish military
TEK ER:
INDIVIDUAL CLOTHING AND EQUIPMENT RECORD : English Turkish military
ER MELBUSAT VE TEÇHİZAT KAYDI:Erata verilen veya bunlar tarafından iade edilen elbise ve teçhizatın belirli bir form üzerine kaydı. Buna (clothing and equipment record) da denir. Bu terim yerine, eskiden, (individual clothing slip) kullanılırdı
INDIVIDUAL CLOTHING SLIP : English Turkish military
ER MELBUSAT VE TEÇHİZAT BELGESİ:Bak. "individual clothing and equipment record"
INDIVIDUAL CONTROL : English Turkish military
NİŞANCININ ATEŞ İDARESİ:Makinalı tüfeklerde kullanılan ateş idaresi usulü. Nişancının ateş idaresi; bizzat nişan almak, tevcih yapmak ve ateş etmek suretiyle, silah ateşinin nişancı tarafından idaresidir
INDIVIDUAL EQUIPMENT : English Turkish military
ŞAHSİ TEÇHİZAT:Giyecek, silah, portatif çadır vesaire gibi, bir askerin sahrada üstünde ve beraberinde taşıyacağı şahsi giyecek ve malzeme. Bak. "equipment"
INDIVIDUAL EXAMINATION TEST : English Turkish military
ASKERE ALMA TESTİ:Celp erlerinin, zihni kabiliyet standartlarına göre, askerliğe kabul edilip edilemeyeceklerini tespit maksadıyla uygulanan test
INDIVIDUAL FIRING : English Turkish military
MÜNFERİT ATIŞ:Bir mevzide veya bir atış yerinde, bir hedefe ateş eden askerlerin birbirlerine tabi olmaksızın, ayrı ayrı yaptıkları atış
INDIVIDUAL MEDICAL RECORD : English Turkish military
PERSONEL SAĞLIK RAPORU:Görevden muaf durumda olarak tedavi edilen hastalar ve yalnız kayda tabi her tıbbi vaka için, tıbbi tesisler tarafından hazırlanan sağlık raporu örneği. INDIVIDUAL NUCLEAR, BIOLOGICAL AND CHEMICAL PROTECTION:ŞAHSİ NÜKLEER, BİYOLOJİK VE KİMYASAL KORUNMA:Koruyucu elbiseler ve/veya şahsi teçhizat ile nükleer, biyolojik ve kimyasal bir çevrede kişiye temin edilen korunma
INDIVIDUAL PROTECTION : English Turkish military
FERDİ KORUMA:Ferdi koruma teçhizatı veya buna benzer vasıta ve teçhizat ile temin edilen koruma
INDIVIDUAL READY RESERVIST : English Turkish military
MÜNFERİT BİRİNCİ DERECEDE HAZIR İHTİYAT:Seçme ihtiyatlara tayin edilmemiş ve faal görevde olmayan birinci derecede hazır ihtiyat mensubu
INDIVIDUAL RESERVES : English Turkish military
FERDİ İKMAL MADDELERİ:Bir asker, hayvan veya araç tarafından olağanüstü durumda kendi ihtiyacı için taşınan ikmal maddeleri. Bak. "reserve supplies"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani