Multilingual Turkish Dictionary

English

English
INSTANTANEOUS READOUT : English Turkish military

ANINDA OKUMA, ANINDA BİLDİRME (HV.):Gönderilecek bir bilginin, bir radyo vericisi tarafından hesaplanmasıyla birlikte anında haber verilmesi

INSTANTANEOUS VERTICAL SPEED INDICATOR : English Turkish military

Bak. "vertical speed indicator"

INSTRUCT : English Turkish military

ÖĞRETMEK:Herhangi bir bilim konusunda başka birine bilgi vermek

INSTRUCTION : English Turkish military

KOMUT:Bir işlemi ve öğelerin değer veya yerlerini belirten bir deyim. Talimat

INSTRUCTION FIRE : English Turkish military

ÖĞRETİM ATIŞI:Bir öğretmen yardımı ile ve çok defa, karşılıklı eğitim usulü ile bir atış yerinde yapılan atış tatbikatı

INSTRUCTION SCHEDULE : English Turkish military

ÖĞRETİM PROGRAMI:

INSTRUCTIONAL MATERIALS : English Turkish military

ÖĞRETİM MALZEMESİ (HV.):Bir öğretim kursunda öğrencilerin öğretimi veya inceleme maksadıyla faydalanılan öğretici mahiyetteki bütün eserler, dökümanlar ve neşriyat

INSTRUCTIONAL OBJECTIVES : English Turkish military

ÖĞRETİM HEDEFLERİ:

INSTRUCTIONAL PLAN : English Turkish military

ÖĞRETİM PLANI:

INSTRUCTIONAL TECHNOLOGY : English Turkish military

ÖĞRETİM TEKNOLOJİSİ:

INSTRUMENT : English Turkish military

ALET:Belli bir işi yapmak için kullanılan teknik ve fenni herhangi bir vasıta

INSTRUMENT APPROACH PROCEDURE : English Turkish military

ALETLE YAKLAŞMA USULÜ:İlk iniş yaklaşmasının başlangıcından inişe, veya görerek iniş yapılabilecek bir noktaya veya pas geçilmiş yaklaşma usulünün başlatıldığı noktaya bir uçağın düzgün gelmesi için önceden belirlenmiş bir düz prosedür

INSTRUMENT DIRECTION : English Turkish military

ALET İSTİKAMETİ:Havada yüksek bir paralanmanın batarya mevziindeki bir alet üzerinde görülen ve tespit edilen istikameti. Bu istikamet, bilahare batarya subayının hesaplanmış veya ölçülmüş yan açısı bağlama miktarını kontrol etmesini ve düzeltme yapmasını mümkün kılar

INSTRUMENT FLIGHT : English Turkish military

ALETLİ UÇUŞ:Bir uçağın uçuş yolu ve irtifasının yalnız aletlere göre kontrol edildiği uçuş. Bak. "blind flying"

INSTRUMENT FLYING : English Turkish military

ALETLİ UÇUŞ:Bak. "Instrument fligt"

INSTRUMENT LANDING SYSTEM : English Turkish military

ALETLİ İNİŞ SİSTEMİ:Uçaklara inişte yardım maksadıyla kullanılan ve en uygun iniş noktasından mesafe işaretleri de dahil yanlamasına ve dikey güdüm temin eden bir telsiz seyrüsefer sistemi. Bak. "localizer"

INSTRUMENT LIGHT : English Turkish military

ALET AYDINLATMA LAMBASI:Aletler ve özellikle, optik aletler, uçuş aletleri ve top kundakları üzerindeki taksimat ve kadranların, karanlıkta görülmesini mümkün kılan lamba

INSTRUMENT PANEL : English Turkish military

GÖSTERGE TABLOSU:Mekanik, hidrolik, elektrikli ve kimyasal cihazların çalışmalarını ölçen ve kontrol eden gösterge tablosu

INSTRUMENT RECORDING PHOTOGRAPHY : English Turkish military

ALET KAYIT FOTOĞRAFI:Alet verilerinin fotoğrafı

INSTRUMENTAL ERROR : English Turkish military

ALET HATASI:Bak. "systematic error",

INSTRUMENTATION : English Turkish military

ALETLE TEÇHİZ (HV.):Bu gibi aletleri her biri asgari yer kaplayacak, asgari ağırlık verecek fakat müessir iş görecek şekilde planlayıp bir füze, uzay aracı veya benzeri vasıtaya yerleştirme

INSTRUMENTATION SITE : English Turkish military

ALETLE TEÇHİZ EDİLMİŞ MEVKİ (HV.):Füzelerin, uçakların veya uzay araçlarının gözetlenmesi, güdümü veya kontrolünde kullanılacak aletlerin monte edilmesi için faydalanılan dünya veya nazari olarak ay üzerindeki bir mahal

INSTRUMENTED RANGE : English Turkish military

ALETLİ ATIŞ YERİ (HV.):Belirli hedefler ve programlanmış güdüm, kontrol ve kayıt işlerine ait optik, elektronik ve ses aletleriyle teçhiz edilmiş bir füze, roket aracı veya topçu mermisi atış yeri

INSTRUMENTED VEHICLE : English Turkish military

ALETLİ ARAÇ (HV.):Seyir esnasında durumları tespit ve bildirmek üzere içine alet yerleştirilmiş bir deney küreyi, uydu veya diğer kapalı araç

INSUBORDINATION : English Turkish military

İTAATSİZLİK, SERKEŞLİK:Otoriteye karşı gelme, kanuni emirlere karşı direnme, saygısızlık