Multilingual Turkish Dictionary

English

English
IONIZATION POTENTIAL : English Turkish military

İYONLANMA POTANSİYELİ (HV.):Bir atomdan bir elektronu çıkarmak için yapılması gereken ve elektron-volt ile ölçülen iş

IONIZE : English Turkish military

İYONLAMAK (HV.):Bir atom, veya bir elementin molekülüne mesela X-ışını bombardımanıyla bir elektronunu kaybettirip, pozitif bir iyon haline çevirmek. Serbest bırakılan elektron negatif bir iyondur veya negatif bir iyon teşkil etmek üzere nötr bir atoma ya da moleküle bağlanır

IONIZED-LAYERS : English Turkish military

İYONLU TABAKALAR (HV.):İyonosferde iyonlanmanın arttığı tabakalar. Kozmik ışınlarla meydana gelir. Radyo dalgalarını emip yansıtır, uydular ve diğer uzay araçlarıyla muhabere ve izlenmelerinde önemli rol oynar

IONIZING RADIATION : English Turkish military

İYONLAYAN IŞIMA (HV.):Direkt veya endirekt olarak iyonlanmaya sebep olan (elektromanyetik veya çok küçük zerrelere ait) ışıma

IONOSPHERE : English Turkish military

İYONOSFER:
Atmosferin elektromanyetik dalgaları yansıtacak miktarda iyonların ve serbest elektronların bulunduğu 70 km ile 500 km lik kısmı.
Arz atmosferinin dış bir kuşağı. Güneşten veya yıldızlararası uzaydan gelen ışımalar, burada atmosfer gazlarının atom ve moleküllerini iyonlar veya elektrikle harekete getirir. İyonosferin yüksekliği zamana ve mevsime göre değişir fakat sınırının 25 ila 50 mil arasında olduğu kabul edilir. Işıma ve yansıtma özelliklerine göre çeşitli tabakalara ayrılır. Karakteristik bir olay, bazı radyo dalgalarını yansıtmasıdır

IRON SIGHT : English Turkish military

MADENİ NİŞAN TERTİBATI:Optik olmayan ve silahın üzerine tespit edilebilen mekanik nişan alet ve malzemesi. Ayrıca bakınız: "sight"

IROQUOIS : English Turkish military

"HELİKOPTER CİNSİ":Kargo/personel nakliyesi ve taarruz helikopteri desteği olarak kullanılan hafif tek motorlu helikopter, Bazı tiplerinde makineli tüfek ve hafif havadan karaya roketler vardır. UH-1 denir

IRREGULAR FORCES : English Turkish military

GAYRİ NİZAMİ KUVVETLER:Silahlı Kuvvetler, polis veya diğer iç güvenlik kuvvetlerinin mensubu olmayan silahlı şahıslar veya gruplar

IRREGULARITY : English Turkish military

USULSÜZLÜK, AYKIRILIK, YOLSUZLUK, DÜZENSİZLİK:Yönetmeliklerin, kanunların ve emirlerin lafz ve ruhuna riayetsizlik veya verilmiş bulunan yetkiye kanun dışı tecavüz. IRREGULAR OUTER EDGE (LAND MINE WARFARE):DÜZENSİZ DIŞKENAR (KARA MAYIN HARBİ):Düşmanı mayın tarlasının şekli ve sahası hakkında yanıltmak maksadıyla mayın tarlasının önüne düşmanın karşısına gelecek şekilde döşenmiş kısa mayın kuşakları. Genellikle gayrimuntazam dış kenar sadece gömülü mayınların bulunduğu mayın tarlalarında kullanılacaktır

IRRITANT : English Turkish military

TAHRİŞ EDİCİ KİMYA HARBİ MADDESİ:Bak. "irritant agent"

IRRITANT AGENT : English Turkish military

TAHRİŞ EDİCİ KİMYA MADDESİ:Gözleri tahriş ederek yaşartan veya burun ve sindirim cihazını tahriş ederek aksırık, öksürük ve bulantıya sebep olan ya da hem gözleri hem sindirim cihazını tahriş eden zehirsiz kimyasal harp maddesi

IRRITANT CANDLE : English Turkish military

TAHRİŞ EDİCİ GAZ MUMU:Bak. "irritant gas candle"

IRRITANT CONCENTRATION : English Turkish military

TAHRİŞ EDİCİ GAZ YOĞUNLUĞU:Mevcudiyeti hissolunacak derecede gaz yoğunluğu. Ayrıca bakınız: "concentration"

IRRITANT GAS : English Turkish military

TAHRİŞ EDİCİ GAZ:Gözleri yaşartan veya burun ve sindirim cihazını tahriş ederek aksırık, öksürük ve bulantı yapan ya da hem gözleri hem burun ve sindirim cihazlarını tahriş eden gaz

IRRITANT GAS CANDLE : English Turkish military

TAHRİŞ EDİCİ GAZ MUMU:Yakıldığı zaman tahriş edici bir gaz, örneğin adamzit gazı meydana getiren bir madde ile doldurulmuş bir kap. Buna (gas candle) ve (irritant candle) da denir. Ayrıca bakınız: "candle"

IRRITANT SMOKE : English Turkish military

TAHRİŞ EDİCİ SİS:Kimya harbinde kullanılan duman veya buhar halinde püskürtülebilir kimyasal harp maddesi. Bu nevi sisler aksırtır, öksürtür, gözleri yaşartır, başağrısı yapar sonra da kusturur. Geçici bir maluliyete sebep olur. En çok kullanılan tipleri "adamzit gazı ve difenilklorasin" dir. Bu gaza "sternutator" de denir

IRRITATING CONCENTRATION : English Turkish military

TAHRİŞ EDİCİ GAZ YOĞUNLUĞU:Bak. "irritant concentration"

ISLAND BASES : English Turkish military

ADA ÜSLERİ:Okyanus bölgelerindeki deniz ve hava üsleri için deniz ve hava üssü vazifesi gören münferit milletlere ait adalar veya ada grupları

ISLAND COMMANDER : English Turkish military

ADA KOMUTANLIĞI:Teşkilat ve çalışma bakımından bir üs komutanlığına benzeyen komutanlık. Sorum bölgesi, normal olarak bir adaya inhisar etmekle birlikte komşu adaları da içine alabilir

ISLAND OF RESISTANCE : English Turkish military

MUKAVEMET ADACIĞI:Bir savunma şebekesi içinde, kendi ana kuvvetleri ile irtibatı kesildiği halde dahi, düşmana dayanmaya devam edecek şekilde teşkil ve koordine edilen direnme noktası

ISO CLINAL : English Turkish military

İZO KLİNAL:Bir kara veya deniz haritasında eşit manyetik sapmaları birleştiren hat

ISOBAR : English Turkish military

İZOBAR:Atmosferik basıncın aynı veya sabit olduğu veya olduğu farz olunan hat

ISOCENTRE : English Turkish military

İZO MERKEZ:Fotoğraf dikeyi ile dikey arasındaki açının açı böleninin fotoğraf üzerinde kesiştiği nokta

ISODOSE RATE LINE : English Turkish military

EŞİT DOZ EĞRİSİ:Bak. "dose rate contour line"

ISOGONAL : English Turkish military

İZOGONAL, İZOGON HATTI:Eşit manyetik değişiklikteki noktaları birleştirmek üzere bir kara, deniz veya hava haritasına çizilen bir hat