Multilingual Turkish Dictionary

English

English
JACKET : English Turkish military

MERMİ GÖMLEĞİ:Bir merminin çekirdeği etrafındaki çelik gömlek

JAHEMMY : English Turkish military

CEHEMİ ARAÇ:Çıkarma araçlarını kaldırmak ve taşımak için kullanılan ve palangalarla teçhiz edilmiş bulunan şişirme lastik tekerlekli büyük araç

JAIL : English Turkish military

HAPİSHANE:

JAM : English Turkish military

TUTUKLUK:Otomatik bir silahta, ateşleme mekanizması gibi bir tertibatın çalışmasına engel olan sıkışıklık veya tutukluk

JAMMING : English Turkish military

KARIŞTIRMA:Karıştırıcı telsiz sesleri ile telsiz haberlerine yapılan müdahale. Bak. "acoustic jamming", "barrage jamming", "electronic counter measures", "electronic jamming", "electronic warfare", "selective jamming", "spot jamming"

JAN GRID : English Turkish military

JAN GRİDİ:Müşterek Kara, Deniz Kuvvetleri grid sistemi; coğrafi mevkilerin emniyetle tespitini mümkün kılmak için kabul edilen ve bütün yer yüzünü kaplayan grid sistemi. Bu grid; enlem ve boylam bakımından karelerin başlangıç yerlerini ve boyutunu tayin suretiyle tesis edilir. Belli başlı 12 bölge mevcuttur. Mahalli makamlar, yukarıdaki esaslara dayanarak, özel JAN gridleri çıkarabilirler. JAN gridleri, genellikle, Merkatör projeksiyonlarında kullanılır

JATO : English Turkish military

YARDIMCI JET CİHAZI:Bazı yapı ve cihazlara ileri doğru itiş sağlayan yardımcı roket cihazı. Genellikle pervaneli uçaklarda bir aksesuar olarak kullanılan (jetassist take off) yardımcı jet cihazı ile kalkış teriminin kısaltılmış şeklidir

JAVELIN FORMATION : English Turkish military

KADEMELİ DİZİ DÜZENİ:İki veya daha çok uçak grupları halinde yapılan uçuş şekli. Önden giden uçağı diğerleri, yakın bir mesafeden ve uçağın altında veya üzerinden, kademeler halinde takip ederler

JCS-COORDINATED EXERCISE : English Turkish military

MÜŞTEREK KURMAY BAŞKANLARI KOORDİNELİ TATBİKATI:Birden fazla başkomutana veya karargaha bağlı birlik veya kuvvetlerle ilgili olduğu için programlanması müşterek kurmay başkanlarının koordinasyonunu gerektiren küçük çaplı bir tatbikat. Bak. "exercise"

JCS-DIRECTED EXERCISE : English Turkish military

MÜŞTEREK KURMAY BAŞKANLARI TARAFINDAN YÖNETİLEN TATBİKAT:Müşterek Kurmay Başkanları'nı büyük ölçüde ilgilendiren, stratejik hareket kabiliyeti veya en üst başkomutan tarafından idare edilen bir tatbikat. Bak. "exercise"

JEOPARDIZE : English Turkish military

TEHLİKEYE KOYMAK:

JEOPARDOUS : English Turkish military

TEHLİKELİ:

JEOPARDY : English Turkish military

TEHLİKE:

JET : English Turkish military

JET:Egzost akışı veya gazların bir delikten veya gaz sıkıştırma boğazından süratle çıkması

JET ADVISORY SERVICE : English Turkish military

JET HAVA TRAFİK DANIŞMA HİZMETİ:Radarlı veya radarsız jet hava trafik danışma sahası içinde uçan bazı sivil uçaklara verilen hizmet. Radarlı jet hava trafik danışma sahası içinde bu hizmetten faydalanan uçaklara radar uçuş takibi, radar trafik bilgisi ve izlenen trafik çevresindeki vektörler sağlanır. Radarsız jet hava trafik danışma sahası içinde bu hizmetlerden yararlanan uçaklara ise bu bölge içinde uçtuğu kontrol merkezi tarafından bilinen uçaklardan ayrılabilmeleri için standart aletli uçuş bilgisi sağlanır

JET ENGINE : English Turkish military

JET MOTORU (HV.):Yakıtı yakmak için, yakıcı madde (oxidizer) olarak dışarıdaki havayı emen ve motor içinde yanmanın tevlit ettiği gazları, itici güç meydana getirmek üzere, sıcak halde getoru arasındaki fark birincisinde yanışın dışarıdan alınan havaya bağlı olmasıdır. Roket motoru yakıcı maddeyi beraberinde taşır; dolayısıyla dış uzayda faaliyete muktedirdir

JET HORSEPOWER : English Turkish military

JET BEYGİR GÜCÜ:Egzost jetinin itme kuvveti ile müessir jet cihazının çarpımına eşit olan güç

JET MOTOR : English Turkish military

JET MOTORU:Bak. "jet engine"

JET PROPULSION : English Turkish military

TEPKİLİ İTME:İtici unsurun (motorun) oksijeni havadan alarak meydana getirdiği tepkimeli itme. Bu, kendi oksijen kaynağını içinde taşıyan itici unsurlardaki roketli itmeden farklıdır. Bir uçağın hareketiyle ilgili olarak kullanıldığında kuyruk borusu ve gaz sıkıştırma boğazından sıcak gaz çıkartarak uçağı iten benzin veya diğer bir yakıtla çalışan türbünlü ve tepkili unsuru (motor) ifade eder. Bak. "rocket propulsion" ve "propulsion"

JET STAR : English Turkish military

JET STAR (C-140):Gövdenin iki yanına monte edilmiş dört turbojet motorla hareket eden ve hızlı destek tipi nakliye uçağı. Bak. "star lifter"

JET STEERING : English Turkish military

TEPKİ İLE YÖNELTME (HV.):Hem ara motorlarla tahrikli uçuşta hem çekiş sona erdikten sonraki süre içinde arzu edilen mahrekte seyrini temin için bir uzay aracı, balistik füze ve sondaj roketinde, sabit veya müteharrik fışkırtma borularının kullanılması. Jetlere soğuk basınçlı gaz veya bir gaz jeneratöründe sevk haklarının yakılmasıyla elde edilen sıcak gaz verilebilir

JET STREAM : English Turkish military

JET AKIMI:Yukarı troposfer veya stratasferde, yüksek hızda ince bir rüzgar şeridi

JET VANE : English Turkish military

JET KANATÇIĞI, JET PALETİ:Bir güdümlü merminin seyrini idare için jet akımı içine yerleştirilen ve yüksek ısıya dayanan bir maddeden yapılmış olan kanatçık. Buna "Jetavetor" da denir

JET-AIRCRAFT : English Turkish military

JET UÇAĞI (HV.):Havayı içeri çeken ve egzoz gazlarının itişiyle sevkedilen bir araç