Multilingual Turkish Dictionary

English

English
MEASURING MAGNIFIER : English Turkish military

ÖLÇEKLİ BÜYÜTEÇ:Küçük mesafeleri ölçmek için bir şebekesi bulunan büyültücü alet

MEAT CAN : English Turkish military

AŞ KABI:Arazide erlerin yemek yemek için kullandıkları kap

MECHANIC : English Turkish military

MAKİNİST:Makinistliği sanat edinmiş olan ve her türlü makina hizmetlerini yapabilen usta

MECHANICAL APTITUDE TEST : English Turkish military

MEKANİK KABİLİYET TESTİ:Askerlerin sınıflara ayrılışları esnasında, celp ve sevk merkezlerinde (reception center) yapılan test. Bu testten maksat, her erin, makina sahasındaki kabiliyetini tespit etmektir

MECHANICAL BORDER : English Turkish military

MEKANİK SINIR:Atmosferde hava mukavemeti ve sürtünmesinin azaldığı tabaka (120 milden 140 mile kadar olan irtifa). Ayrıca bakınız: (effective atmosphere)

MECHANICAL FILTER : English Turkish military

MEKANİK SÜZGEÇ:Özel malzeme ile yapılan ve çeşitli tahriş edici gaz ve sis maddelerinin, gayet küçük katı ve sıvı zerreciklerini süzen bir gaz maskesi süzgeci veya sığınak gaz süzgecinin parçası. Ayrıca bakınız: "filter element"

MECHANICAL JAMMING : English Turkish military

MEKANİK KARIŞTIRMA:Diğer bir istasyon tarafından alınan sinyalleri karıştırmak için, hail levha (window) veya köşeli reflektör gibi bir tertibatla bir çok sahte hedeflerin meydana getirilmesi. Ayrıca bakınız: "jamming"

MECHANICAL NOISE : English Turkish military

MEKANİK GÜRÜLTÜ:Bir dinlenme cihazının çalışmasında, yapısı icabı, meydana gelen gürültü

MECHANICAL PILOT : English Turkish military

MEKANİK PİLOT:Bak. "automatic pilot"

MECHANICAL SMOKE GENERATOR : English Turkish military

MEKANİK SİS CİHAZI:Geniş sahaları perdelemek maksadıyla, sis yağı ve sudan mürekkep bir karışımı, beyaz bir buhar ve sis halinde yayan cihaz

MECHANICAL SORTING AND TABULATING EQUIPMENT : English Turkish military

MEKANİK AYIRMA VE SIRALAMA CİHAZI:Bak. "machine record unit"

MECHANICAL SWEEP : English Turkish military

MEKANİK TARAMA:Deniz mayın harbinde, mayına veya uzantılarına fiziksel olarak temas etmek amacıyla kullanılan herhangi bir tarama

MECHANICAL TIME FUZE : English Turkish military

MEKANİK İHTİRAKLİ TAPA:Tapanın patlayacağı zamanı kontrol eden saat mekanizmasına benzer bir tertibatla teçhiz edilmiş tapa. Ayrıca bakınız: "fuze"

MECHANICAL TRAINING : English Turkish military

MEKANİK EĞİTİM:Alet ve makinaların kullanılması ve silahların çalışma esasları konularında yapılan eğitim. MILITARY ASSISTANCE PROGRAM GRANT AID TRAINEES:ASKERİ YARDIM PROGRAMI BAĞIŞ YARDIMI EĞİTİM PERSONELİ:Askeri yardım programı eğitiminin bağış yardımı kısmında eğitim gören yabancı millet mensupları. MILITARY ASSISTANCE PROGRAM SUPPORTED THIRD COUNTRY TRAINING:ASKERİ YARDIM PROGRAMI İLE DESTEKLENMİŞ YARDIM DIŞI MEMLEKET EĞİTİMİ:Amerika Birleşik Devletleri Anayurdu ve Amerikan murakabesi dışında, programa dahil bulunmayan bir memlekette sağlanan eğitim. Bu eğitim; normal öğrenci yolluk ve yevmiyelerinin karşılanmasında Amerikan yardımından faydalanır

MECHANIZATION : English Turkish military

MAKİNALAŞTIRMA, MEKANİZE HALE GETİRME:Bir askeri kuvveti, tank ve muharebe araçları gibi, zırhlı ve silahlı motorlu araçlarla teçhiz etme işlemi. Makinalaştırma veya mekanize hale getirme: Bir birliğin, sadece nakliye bakımından araçlarla teçhiz edilmesi demek olan motorlaştırmadan (motorization) farklıdır. Mekanize bir birlik, kendi araçları ile, hem hareket hem de muharebe edebilir

MECHANIZED : English Turkish military

MEKANİZE, ZIRHLI:Tank, kariyer, kundağı motorlu silah vesaire gibi, silahlı ve zırhlı muharebe araçları ile teçhiz edilmiş veya edilen Mekanize motorlu (motorized) den farklıdır. Bu kelime, zırhlı (armored) anlamında da kullanılır

MECHANIZED CAVALRY : English Turkish military

ZIRHLI SÜVARİ:Bak. "armored cavalry"

MECHANIZED GUN : English Turkish military

MEKANİZE SİLAH, MEKANİZE TOP:Motorlu bir araç üzerine monte edilen ve bu araç üzerinde ateş eden silah veya top. Bu silah; genel olarak, bir zırhlı, tekerlekli veya tırtıllı araç üzerine monte edilmiş bir silahtır

MECHANIZED UNIT : English Turkish military

MEKANİZE BİRLİK:Silahlı ve zırhlı motorlu araçlarda taşınan ve bunlar üzerinde muharebe eden birlik. Ayrıca bak. "motorized unit"

MECHANORECEPTOR : English Turkish military

MEKANORESEPTÖR:Dokunma, gerilme ve ivme gibi mekanik saikler karşısında reaksiyon gösteren bir sinir ucu

MEDAL : English Turkish military

MADALYA:Olağanüstü cesaret, yararlık veya bir başarısından dolayı, bir askere verilen nişan. Ayrıca bakınız: "Service Medal"

MEDAL FOR MERIT : English Turkish military

SİVİL LİYAKAT MADALYASI:Savaşta ve olağanüstü hallerde, ABD için yaptıkları fevkalade hizmetten dolayı, sivillere verilen nişan. Nişan sıra numarası, bütün askeri nişanlardan sonra, 1'dir. Ayrıca bakınız: "rosette"

MEDAL OF FREEDOM : English Turkish military

HÜRRİYET MADALYASI:ABD'nin harp gayretlerinde, siviller tarafından gösterilen bir başarı veya yapılan bir hizmeti belirten nişan. Bunun; Altın Hürriyet Madalyası (gold palm), Gümüş Hürriyet Madalyası (Bronz palm) ve Defnesiz Hürriyet Madalyası (Medal of Freedom without palm) olmak üzere Dört derecesi vardır. Nişan sıra numarası, bütün askeri nişanlardan sonra ikidir

MEDAL OF FREEDOM WITHOUT PALM : English Turkish military

DEFNESİZ HÜRRİYET MADALYASI:Bak. "Medal of freedom"

MEDAL OF HONOR : English Turkish military

ŞEREF MADALYASI:Muharebede kendi hayatını, görevinin icap ettirdiğinden de fazla derecede tehlikeye atan bir askere, kongre adına verilen madalya. Buna yanlış olarak (Congressional Medal of Honor) da denir. Bu madalya ABD'nin verdiği en yüksek nişandır. Nişan sıra numarası 1'dir. Ayrıca bakınız: "rosette"