Multilingual Turkish Dictionary

English

English
OPERATIONS OFFICER : English Turkish military

HAREKAT SUBAYI; S-
Bak. "operations and training officer"

OPERATIONS PLAN : English Turkish military

HAREKAT PLANI:Bak. "operation plan"

OPERATIONS RESEARCH : English Turkish military

HAREKAT ARAŞTIRMASI:Sorumlu komutanlara ve karargah teşkilatlarına askeri harekatları geliştirme faaliyetlerinde verecekleri kararlara bilimsel bir temel sağlamak amacıyla askeri problemler üzerine yürütülen çözümsel çalışmalar. Buna (operational research), (operations analysis) ve (operations evaluations) da denir

OPERATIONS SCHEDULE : English Turkish military

HAREKAT ZAMAN ÇİZELGESİ:Bir harekatın muhtelif safhalarını ve bunların tatbik edilecekleri sıra ve saatleri gösteren çizelge

OPERATIONS SECURITY : English Turkish military

HAREKAT EMNİYETİ:Askeri harekatların ve diğer ilgili faaliyetlerin planlanması ve yapılmasıyla ilgili belirti ve delilleri tanımlayarak, kontrol ederek ve koruyarak dost imkan ve amaçlarıyla ilgili bilgilerin düşman eline geçmesini engelleme işlemi OPSEC olarak da anılır

OPERATIONS SECURITY INDICATORS : English Turkish military

HAREKAT EMNİYETİYLE İLGİLİ BİLGİLER:Düşman eline geçtiği taktirde dost kuvvetlerin amaçlarına ve imkanlarına zarar verecek, düşman değerlendirmelerine, planlarına ve faaliyetlerine neden olabilecek gizlilik dereceli veya tasnif dışı faaliyet ya da bilgiler

OPERATIONS SUPPORTING DATA SYSTEM : English Turkish military

HAREKAT DESTEKLEME BİLGİ SİSTEMLERİ (HV.):Kuvvetlerin direkt komuta ve kontrollarıyla ilgili kararların verilmesinde faydalanılacak bilgiler ile hava durumu, ikaz, istihbarat ve harekatla ilgili diğer görevlere ait bilgiler, genel olarak, gerçek süre (real time) veya takribi tali sistemler. Bu tarif; komuta, kontrol ve destek sistemlerinde yalnız bilgi işlem kısımlarını ifade eder

OPERATOR : English Turkish military

OPERATÖR:Teknik herhangi bir alet veya cihazı çalıştıran ve kullanan kimse, mesela; radar operatörü, sinema operatörü gibi

OPERATOR PROCEDURE REGULATIONS : English Turkish military

OPERATÖR İŞLETME USULÜ YÖNETMELİĞİ:Muharebe trafik emniyetinin, operatör işletme usulü hususundaki talimatı ifade ve tatbik eden kısmı

OPPONENT : English Turkish military

MUHALİF, RAKİP:

OPPORTUNE LIFT : English Turkish military

UYGUN NAKLİYE:Planlanmış ihtiyaçlar karşılandıktan sonra kullanılmak üzere elde bulunan nakliye imkan ve kabiliyeti

OPPORTUNITY COST : English Turkish military

GÖLGE MALİYETİ:

OPPORTUNITY FIRE : English Turkish military

ANİ HEDEF ATIŞI:Bir ani hedef üzerine açılan ateş. Ayrıca bak. "target of opportunity"

OPPORTUNITY TARGET : English Turkish military

Bak. "target of opportunity"

OPPOSITE NUMBERS : English Turkish military

MUADİL GÖREVLİLER:Mensup oldukları askeri sınıf ve kuruluşlar içinde birbirlerinin karşılığı görevleri yapan (yabancı dahil) subaylar

OPSEC : English Turkish military

Bak. "operations security"

OPTICAL AXIS : English Turkish military

OPTİK EKSEN:Bir mercekte mercek yüzeylerinin eğiklik merkezlerinden geçen doğru hat. Bir optik sistemde bir dizi optik unsurun ana eksenlerinin birleşmesiyle oluşan doğru

OPTICAL GAS MASK : English Turkish military

OPTİK GAZ MASKESİ:Ses naklini ve optik aletlerin kullanılmasını temin edecek özel diyaframlı bir başlığı bulunan gaz maskesi. Ayrıca bakınız: "gas mask"

OPTICAL INSTRUMENT : English Turkish military

OPTİK ALET:Çalışması ışığın özelliklerine dayanan ölçme, nişan, gösterme veya hesaplama aleti. Mesela; teleskop (telescope), mikroskop (microscope), transit (transit), spektroskop (spectroscope), sekstant (sextant) ve telemetre (range finder) gibi

OPTICAL LANDING SYSTEM : English Turkish military

OPTİK İNİŞ SİSTEMİ:Bir gemi güvertesinde ciroskopik olarak dengelenmiş veya karada bulunan ve pilota, önceden seçilmiş süzülme hattından olan sapmasını bildiren bir tertibat. Ayrıca bakınız: "ground-controlled approach"

OPTICAL MINE HUNTING : English Turkish military

OPTİK MAYIN ARAMA:Deniz dibindeki veya deniz dibinden yukarıdaki mayın ve mayın benzeri nesneleri tespit etmek ve sınıflandırmak amacıyla belirli bir optik sistemin kullanılması (örneğin; televizyon veya dalar dubalı dalgıç)

OPTICAL SIGHT : English Turkish military

OPTİK NİŞANGAH:Bombardıman için silahları tevcihte veya ölçmede kullanılan mercekli, prizmalı veya aynalı nişangah

OPTICS : English Turkish military

OPTİK:Işığın cisimlerinden geçirilmesi ve bunlarla ilgili olaylar bilimi

OPTIMAL : English Turkish military

EN İYİ:

OPTIMIZATION : English Turkish military

ENİYİLEME: