Multilingual Turkish Dictionary

English

English
PHASE LINE : English Turkish military

SAFHA HATTI:Askeri harekatın kontrol ve koordinasyonu için faydalanılan ve genel olarak taarruz bölgesi genişliğince uzanmış araziden ibaret olan bir hat. Ayrıca bakınız: " report line"

PHASE OF THE ATTACK : English Turkish military

TAARRUZ SAFHASI:Bir taarruzun belli bir devresi. Bir taarruz, genellikle, yaklaşma yürüyüşü (approach march), açılma (development), yayılma (deployment), ateş muharebesi (fire fight), hücum (assault), yeniden düzenleme (reorganization) ve başarıdan faydalanma (exploitation) gibi safhaları ihtiva eder. Bunların her biri, taarruzun ayrı bir safhası durumundadır

PHASED CONCEPT OF OPERATIONS : English Turkish military

SAFHALI HAREKET TASARISI:Esas işlerin yapılmasında takip edilecek faaliyet planının belirli safhalarına ait taslak

PHASED PROVISIONING CONCEPT : English Turkish military

SAFHALI TEDARİK İLKESİ:

PHASES OF MILITARY GOVERNMENT : English Turkish military

ASKERİ HÜKÜMET KURULUŞ SAFHALARI:

PHASES OF SMOKE : English Turkish military

SİS SAFHALARI:
MÜNFERİT SİS SÜTUNUKAP VEYA JENERATÖRLERDEN MÜNFERİT OLARAK YÜKSELEN SİS SÜTUNU
GELİŞME SAFHASI MÜNFERİT SÜTUNLARIN BİRBİRLERİYLE BİRLEŞMEYE BAŞLADIKLARI SAFHA;
YOĞUN SİS SAFHASI MÜTECANİS SİS PERDESİNİN TEŞEKKÜL VE DEVAM ETTİĞİ SAFHA;
DAĞILMA SAFHASI SİS YOĞUNLUĞUNUN AZALDIĞI VE ÖRTÜ TESİRİNİN ARTIK ORTADAN KALKTIĞI SAFHA; Bak. "smoke blanket", "type of smoke"

PHASES OF TRAINING : English Turkish military

EĞİTİM SAFHALARI:Kara ordusu eğitim programlarının ihtiva ettiği beş resmi safhası. Temel muharebe eğitimi; teker tekamül eğitimi, temel birlik eğitimi birlik tekamül eğitimi, arazi tatbikatları ve manevralardır. Büyük komutanların kararıyla programa (harekat hazırlık eğitimi) adı altında altıncı bir safha dahil edilir. Bak. "operational readiness training"

PHASING : English Turkish military

SAFHALAMA:Kıta, teçhizat ve ikmal maddelerinin bir program dahilinde ihtiyaç hissedilecek ve faaliyette bulunabilecekleri zamanda ve yerde, safha safha bir harekat bölgesine getirilmesi. Safhalama; özellikle amfibi ve hava indirme harekatının planlanma ve idaresinde kullanılır

PHENYLDICHLORARSINE : English Turkish military

FENİLDİKLORARSİN PHOENIX:Elektronik güdümlü/hedefle güdümlü (homing) uzun menzilli, havadan havaya kullanılan bir füze. AIM-54 olarak bilinmektedir

PHONETIC ALPHABET : English Turkish military

HECELEME ALFABESİ:Telsiz ve telefonla verilen haberler de harflerin anlaşılması için kullanılan standart kelimeler. Aşağıdaki kelimeler alfabedeki her harfi belirtmek için NATO'ca kabul edilmiş kelimelerdir: Alfa, Bravo, Charlie, Delta, Echo, Foxtrot, Golf, Hotel, İndia, Juliet, Kilo, Lima, Mike, November, Oscar, Papa, Quebec, Romeo, Sierra, Tango, Uniform, Victor, Whiskey, X-Ray, Yankee, Zulu. (Milli maksatlar içinde heceleme tablosu veya kelimeleri de mevcuttur. )

PHONY MINE (LAND MINE WARFARE) : English Turkish military

SAHTE MAYIN (KARA MAYIN HARBİ):Sahte bir mayın tarlasında bir mayına benzetilerek kullanılan cisim. Bu cisim, mevcut herhangi bir malzemeden meydana getirilebilir. Bak. "mine (land mine warfare) "

PHONY MINEFIELD : English Turkish military

SAHTE MAYIN TARLASI:Düşmanı aldatmak amacıyla, bir mayın tarlasına benzetilen bir arazi parçası. Ayrıca bakınız: "gap", "minefield"

PHOSGENE : English Turkish military

FOSGEN (KİMYASAL MADDESİ):Yeni biçilmiş ot veya taze mısır kokusu veren, zehirli bir kimya maddesi. Nefes tıkanıklığına, öksürüğe ve akciğerlerde hasara yol açar

PHOSPHATE FINISH : English Turkish military

FOSFATLI CİLA:Erozyona karşı mukavemet temin etmek maksadıyla afif ateşli silah, top ve motorlu araç parçalarına tatbik edilen siyah cila. Bak. "bluing"

PHOSPHORUS : English Turkish military

FOSFOR:Yangın çıkarmak için kullanılan kimya maddesi. Fosforun; biri, zehirli bulunmayan fakat, okside edici kimya maddeleri ile karıştırıldığı zaman son derece yanıcı olan beyaz fosfor olmak üzere iki nevi vardır. Beyaz fosfor (white phosphorus) çok defa, sis meydana getirmek için kullanılır

PHOSPHORUS BOMB : English Turkish military

FOSFORLU BOMBA:Yangın çıkaran bomba. Fosforlu bir bomba kırmızı veya, genel olarak, beyaz fosforla doldurulur

PHOTO INTERPRETATION KEY : English Turkish military

FOTOĞRAF KIYMETLENDİRME ANAHTARI:Fotoğraf okuyuculara veya foto kıymetlendiricilere fotoğraf üzerinde görülen eşyanın tanınmasında yardımcı olan örnek diyagramlar, levhalar, cetveller, çizgiler ve foto takımları. Bak. "imagery interpretation key"

PHOTO NADIR : English Turkish military

FOTOĞRAF NADİRİ, FOTO AYAKUCU:Fotoğraf makinesi merceğinin perspektif merkezinden geçen dikey hattın foto düzlemiyle kesiştiği nokta

PHOTO-CHARTING : English Turkish military

FOTOĞRAFLA HARİTA YAPIMI:Fotoğraf haritası şeklinde hava fotoğraflarından kara, hava veya deniz foto haritası yapılması işlemi

PHOTO-THEODOLITE : English Turkish military

FOTO-TEODOLİT:Bak. "theodolite"

PHOTOFLASH BOMB : English Turkish military

AYDINLATMA BOMBASI:Orta irtifadan gece fotoğraf çekilmesi için kısa süre kuvvetli aydınlatma meydana getirecek şekilde imal edilmiş bomba

PHOTOFLASH CARTRIDGE : English Turkish military

AYDINLATMA FİŞEĞİ:Alçak irtifadan gece fotoğraf çekilebilmesi için kısa süre kuvvetli aydınlatma meydana getirecek şekilde imal edilmiş aydınlatma fişeği

PHOTOGRAMMETIC CONTROL : English Turkish military

FOTOGRAMETRİK KONTROL, FOTOGRAMETRİK NİRENGİ:Yer metotlarından farklı olarak fotogrametrik usullerle tesis edilmiş nirengi. Bazen (minor control) olarak adlandırılır

PHOTOGRAMMETRY : English Turkish military

FOTOGRAMETRİ:Hava fotoğraflarından kara, deniz ve hava haritaları hazırlama bilimi veya bu yolda yapılan matematik işlem

PHOTOGRAPHIC AVIATION : English Turkish military

FOTO HAVACILIĞI:Esas vazifesi havadan harita ve fotoğraf keşfi yapmak olan hava birlikleri