Multilingual Turkish Dictionary

English

English
PROGRAMMED TURN : English Turkish military

PROGRAMLI DÖNÜŞ:Balistik bir füzenin, rampadan ayrıldıktan sonra, dikey bir uçuştan, güdüm başlamadan önceki arzu edilen ortalama gazlı uçuş yolu olan kavisli bir uçuş yoluna dönüşü. Kontrol işaretleri, normal olarak, çekiş, yakıt kitle akımı, özgül itiş (impulse), aerodinamik ağırlıklar, rüzgar ve uçuş yolunu değiştirici diğer etkilere ait nominal değerlerin, mekanik olarak hesaplandığı füze için bir cihaz tarafından verilir. Nominal dışı performans düzeltmesi yapılmaz

PROGRAMMER : English Turkish military

PROGRAMCI (HV.):Problem çözme usullerini ve gidiş şemalarını hazırlayan, ayrıca kompüter rutinlerini yazmak ve ayıklamak görevi de verilebilen bir şahıs

PROGRAMMING : English Turkish military

PROGRAMLAMA:Özellikle insan gücü, malzeme ve tesislerin nitelik ve miktar itibarıyla durumlarını gösterecek şekilde bir programın hazırlanması usulü

PROGRAMMING LANGUAGE : English Turkish military

PROGRAMLAMA DİLİ:Kompüter rutinlerini yazmak için programcılar tarafından kullanılan dil

PROGRAMS OF INSTRUCTION : English Turkish military

ÖĞRETİM PROGRAMLARI:

PROGRESS CHART : English Turkish military

İŞ İLERLEME GRAFİĞİ:

PROGRESS PAYMENT : English Turkish military

PARTİ ÖDEME:Sözleşmeye bağlı tedarik veya imalat üzerinde iş ilerledikçe bir müteahhide yapılan ödeme. Miktarlar genel olarak fiili masraflara, ve belirli bir tamamlama kademesindeki işin yapılmasına dayanır. Terim; bir sözleşme altında hükümet tarafından kabul edilen kısmi teslim ödemelerini veya sözleşme şartlarındaki kısmi ödemeleri içermektedir

PROGRESSIVE ALPHABET SYSTEM : English Turkish military

MÜTEVALİ ALFABE SİSTEMİ:Bir haberin şifrelenmesinde; sistemin komple serisini ihtiva eden bütün şifre alfabelerinin, en sonuncusu kullanılıncaya kadar, birbiri peşi sıra kullanıldığı sistem

PROGRESSIVE COOKERY : English Turkish military

ÖĞÜNLÜK PİŞİRİM:Bütün yemeklerde yeknesak bir nitelik temini için yemeğin yedirilme devresi ihtiyaçları karşılanacak şekilde, münasip aralıklarla ve asgari miktarlar halinde pişirilmesi

PROGRESSIVE EXERCISE : English Turkish military

TEDRİCİ EGZERSİZ:Hastanın mevcut kabiliyetlerinden başlayıp, bunları yüksek bir dereceye kadar geliştirmek maksadıyla, tedrici artırarak yapılan devamlı ve bir seri halindeki alıştırma hareketleri. Bak. "exercise"

PROHIBITED AREA (DOD, IADB) : English Turkish military

YASAK SAHA (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI, AMERİKA SAVUNMA KURULU):Uçağın uçuşunun yasaklandığı mevki üzerindeki yere komşu olan ülke toprakları veya karasuları içinde belirtilen bir bölge. Aynı zamanda, girişin yasaklandığı kara veya deniz bölgeleri anlamındadır. Ayrıca bakınız: "danger area", "restricted area"

PROHIBITED AREA (NATO) : English Turkish military

YASAK SAHA/BÖLGE (NATO):
Uçağın uçuşunun yasaklandığı mevki içinde bir ülkenin toprak bölgelerinin veya karasularının üzerinde boyutları tanımlanmış bir hava sahası.
Uygun makam tarafından müsaade edilenlerin haricinde seyrüsefer ve/veya demirlemenin yasaklandığı yerlerin deniz haritaları üzerinde gösterilmesi

PROJECT : English Turkish military

PROJE:Başarılacak bir iş, imal veya inşa edilecek herhangi bir şey ile ilgili olarak girişilmiş, belirli bir başlangıcı ve belirli bir sonu bulunan planlı teşebbüs

PROJECT ACCOUNT : English Turkish military

PROJE HESABI:Belirli bir proje için tutulan hesap

PROJECT ACCOUNT CLASSIFICATION : English Turkish military

PROJE HESABI SINIFLANDIRMASI:Fiili ve tasarlanmış masraflarla mevcut fonu, yapılan iş veya gösterilen faaliyetlere göre sınıflandırma sistemi

PROJECT ACCOUNT NUMBER : English Turkish military

PROJE HESABI NUMARASI; PROJE KODU:Bir masrafın hangi proje hesabına ait olduğunu göstermek için kullanılan bir kod numarası

PROJECT EQUIPMENT : English Turkish military

ÖZEL TEÇHİZAT:Bak. "special equipment"

PROJECT MANAGER : English Turkish military

PROJE YÖNETİCİSİ; PROJE MANAJERİ:Bir kuvvet komutanlığı dahilinde, belirli bir silah ve teçhizat sistemini temin yolundaki çalışmaların ve bu çalışmalarla ilgili kaynakların bütün planlama, idare ve kontrol hizmetleri üzerinde tam yetkiye sahip bir şahıs. Bu yetki; belirli gayelerin gerçekleştirilmesini sağlayacak dengeli bir programın yürürlükte tutmasını temin maksadıyla araştırma, geliştirme, tedarik, üretim, dağıtım ve lojistik desteğin bütün safhalarını içine alır. Bak. "system manager"

PROJECT OFFICER : English Turkish military

PROJE SUBAYI (HV.):Özel bir işin yapılmasıyla ilgili planlanmış bir taahhüt veya görevden sorumlu asker veya sivil bir şahıs. Verilen proje, genel olarak, kısa ömürlüdür ve, normal olarak, teşkilat ve murakabe kanalları içinde yerleşmiş bulunan bir sorumluluk değildir

PROJECT REQUIREMENTS : English Turkish military

ÖZEL GÖREV İHTİYAÇLARI:Bir birliğin kadrosunda gösterilmeyen ve kendisine bir özel görev verilmesi dolayısıyla ortaya çıkan ikmal maddeleri ihtiyacı. Bak. "requirements"

PROJECTED MAP DISPLAY : English Turkish military

TASARLANAN HARİTA GÖRÜNTÜSÜ:Bir bakış yüzeyi karşısına gelen bir optik veya elektro-optik sistem kanalıyla tasarlanan bir harita veya deniz haritasının görüntülenen şekli

PROJECTILE (DOD, IADB) : English Turkish military

MERMİ (AMERİKAN SAVUNMA BAKANLIĞI, AMERİKAN SAVUNMA KURULU):Piyade ve topçu mermisi, uçak ve el bombası gibi dıştan uygulanan bir kuvvetle atılan ve kendi atalet kuvvetiyle harekete devam eden bir cisim. Terim, aynı zamanda roket ve füzelere de uygulanır

PROJECTILE (NATO) : English Turkish military

MERMİ; ATILAN CİSİM:Normal olarak bir toptan bir kuvvetle atılabilecek kapasitede bulunan ve kendi kinetik enerjisi vasıtasıyla hareketine devam eden bir cisim veya madde

PROJECTING NET : English Turkish military

KORUMA AĞI:Bak. " net"

PROJECTING POWER : English Turkish military

HAMİ DEVLET; KORUYAN DEVLET:Bir muharip devlet tarafından, düşman arazisinde veya düşman işgali altındaki arazide, bu muharip devletin ve vatandaşların menfaatlerini koruma hakkı verilmiş tarafsız bir devlet