Multilingual Turkish Dictionary

English

English
PROJECTION : English Turkish military

PROJEKSİYON; İNKİŞAF SİSTEMİ:Bütün kürenin veya bir kısmının bir düzlem üzerinde gösterilmesi suretiyle harita yapma usulü

PROJECTION PRINT (DOD) : English Turkish military

PROJEKSİYON BASKISI (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI):Hassaslaştırılmış bir yüzey üzerine bir negatif veya bir slayt şeklinin projeksiyonunun yapılmasıyla elde edilen büyütülmüş veya küçültülmüş bir fotoğraf baskısı

PROJECTION PRINT (NATO) : English Turkish military

PROJEKSİYON BASKISI (NATO):Hassaslaştırılmış bir yüzey üzerine bir negatif veya bir slayt şeklinin projeksiyonu ile elde edilen bir fotoğraf baskısı

PROJECTOR : English Turkish military

PROJEKSİYON CİHAZI:Hayalleri bir perde üzerine yansıtmaya yarayan optik cihaz

PROLIFERATION (NUCLEAR WEAPONS) : English Turkish military

ÇOĞALTMA, SAHİP OLMA (NÜKLEER SİLAHLAR):Bir ülkenin nükleer silahlara sahip olduktan veya nükleer silahların kullanımını belirleme hakkını haiz olduktan sonra, bunları nükleer bir taarruz şeklinde diğer bir ülkeye potansiyel olarak fırlatabileceği süreç, yöntem

PROLONGE : English Turkish military

ÇEKME HALATI:Ucunda bir kanca veya ilmek bulunan ve erler vasıtasıyla bir aracın hareket ettirilmesinde veya bir top kundağını mevzie sokmakta kullanılan halat

PROMOTABLE STATUS : English Turkish military

TERFİE İSTİHKAK DURUMU:Görevin iyi ve kanuni esaslara uygun olarak yapılması suretiyle, rütbece yükselmeye hak kazanılması. Bir şahsın, bölük günlük yoklamasında görev için hazır bulunmaması, kışlada hasta olup görevde bulunmaması hasta olduğu için kışlada bulunmaması, izinli olması veya geçici bir görevde başka yerde bulunması gibi haller, o şahsın terfie istihkak durumu üzerinde tesir yapar

PROMOTION : English Turkish military

TERFİ; RÜTBECE YÜKSELME; YÜKSELME:Daha yüksek bir rütbe veya dereceye geçiş

PROMOTION LIST : English Turkish military

TERFİ LİSTESİ; BİR ÜST DERECEYE YÜKSELENLER LİSTESİ:ABD; esas tuğgenerallik rütbesi altındaki muvazzaf ordu subaylarının, terfie liyakat sırasına göre kanuni şekilde hazırlanmış listesi

PROMOTION TRAINING : English Turkish military

TERFİ EĞİTİMİ:

PROMPT RADIATION : English Turkish military

ANİ RADYASYON:Fizyonda oluşturulan ve bir nükleer patlamadan sonra bir saniye ya da daha kısa zamanda ortaya çıkan silah nükleer hareket başlamasının ve diğer nötron reaksiyonlarının bir sonucu olan Gama ışınları. Bu kaynaklardan ortaya çıkan radyasyon, ani ya da bir anlık gama ışınları olarak bilinmektedir. Ayrıca bakınız: "induced radiation", "initial radiation", "residual radiation"

PRONE POSITION : English Turkish military

YATARAK NİŞAN VAZİYETİ; YATARAK ATIŞ VAZİYETİ:Zemin üzerinde atış için vücuda verilen vaziyet. Karın yere yapışır, fakat baş ve omuzlar yukarı kaldırılır ve dirsekler üzerine desteklenir, böylece eller, silah kullanmak için serbest kalmış olur

PRONE SHELTER : English Turkish military

YATMA ÇUKURU:Yatmış bir insanı hafif silah ateşlerine ve yerde infilak eden bomba ve topçu mermilerine karşı koruyacak derinlikte (
60 x
60 x bir insan boyu) açık bir siper. Böyle bir siper havada infilak eden mermilere veya tanklar tarafından çiğnenmeye karşı pek az koruma sağlar veya hiç korumaz

PRONTO : English Turkish military

DERHAL:Mümkün olduğunca çabuk

PROOF : English Turkish military

DENEME BASKISI:Bir haritanın nihai basımına geçmeden önce terimin ve yazıların kontrolü ve/veya hataların bulunup düzeltilmesi maksadıyla hazırlanan deneme baskısı

PROOF FIRING : English Turkish military

TECRÜBE ATIŞI:Yeni ikmal edilen veya onarılan ya da yerleştirilen silahların hizmete elverişli olup olmadıklarını tespit maksadıyla yapılan atış

PROPAGANDA (DOD, IADB) : English Turkish military

PROPAGANDA (AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI; AMERİKAN SAVUNMA KURULU):Sorumlu makamın direkt veya dolaylı menfaatini sağlamak amacıyla, belirli bir topluluğun düşüncelerini, heyecanını, tutum veya hareketlerini etkilemek üzere tasarlanmış milli hedefleri destekleyici bir iletişim şekli

PROPAGANDA (NATO) : English Turkish military

PROPAGANDA (NATO):Belirli bir topluluğun düşüncelerini, heyecanını, tutum veya hareketlerini, sorumlu makamın direkt veya dolaylı menfaatini temin yanında etkileme maksadı güden, milli menfaatleri destekleyici mahiyette bir haber, fikir, doktrin veya özel çağrı. Ayrıca bakınız: "black propaganda", "grey propaganda", "white propaganda", "combat propaganda", "consolidation propaganda", "counter propaganda", "covert propaganda", "strategic propaganda"

PROPAGANDA BALLOON : English Turkish military

PROPAGANDA BALONU:İçinde insan bulunmayan; fakat, Belirli fasılalarla propaganda kağıtları atacak tertibata sahip olan küçük ve başıboş balon. Bu balon; propaganda kağıtlarını veya benzeri şeyleri atmak üzere, meskun düşman arazisi üzerine salıverilir

PROPELLANT : English Turkish military

SEVK MADDESİ; SEVK BARUTU:Bir şeyi sevk için enerji sağlayan madde; özellikle bir hafif silah mermisini, top mermisini veya benzeri şeyleri sevk etmeye mahsus bir infilak maddesi; roket veya benzeri şeyleri sevk etmeye mahsus; toz veya sıvı halde bir yakıt

PROPELLANT UTILIZATION : English Turkish military

KARIŞIM KONTROLU (HV.):Bir sıvı roketi ateşlemede yakıt-yakıcı madde oranının kesin şekilde kontrolu, bu kontrolu otomatik olarak sağlayan tali sistem. Bak. "propellant utilization subsystem"

PROPELLANT UTILIZATION SUBSYSTEM : English Turkish military

KARIŞIM KONTROL TALİ SİSTEMİ (HV.):Sıvı sevk maddeleri (yakıcı madde-yakıt) karışım oranını; bir ateşleme süresindeki sarfiyatta, kesin şekilde kontrol etmek üzere, çok büyük balistik füzelere yerleştirilmiş, otomatik elektromekanik sistem

PROPELLED MINE : English Turkish military

PERVANELİ MAYIN:Bak. "mobile mine"

PROPELLENT : English Turkish military

SEVK EDİCİ:Bir sevk barutu gibi, bazı şeyleri sevk etmede kullanılan

PROPELLENT CHARGE : English Turkish military

SEVK HAKKI; SEVK BARUTU:Bak. "propelling charge"