English
SPOTTING CHARGE : English Turkish military
GÖZETLEME İNFİLAK HAKKI:Bir mermi veya bombanın düştüğü yeri göstermek üzere, tatbikat cephanesinde kullanılan alçak infilaklı tahrip maddesi
SPOTTING DETAIL : English Turkish military
KESTİRME POSTASI:Bir atım kestirme istasyonuna tahsis edilen bir veya birkaç şahıs. İki kişi oldukları takdirde, biri gözetleme yapar, biri sapma miktarlarını okur
SPOTTING LINE : English Turkish military
GÖZETLEME HATTI:Hedef düzeltmeleri yaparken gözetleyici veya tanzimci tarafından kullanılan bir referans hattı veya top-hedef hattı yada gözetleyici-hedef hattı
SPOTTING STATION : English Turkish military
ATIM KESTİRME İSTASYONU:Atom kestiricilerin atışı gözetledikleri nokta
SPRAG : English Turkish military
BİR UÇAK KABİNİNDE KENAR RAYLARINDAKİ PLATFORMLARIN YA DA PALETLERİN HAREKETİNİ ÖNLEYEN SİSTEM:
SPRAY ATTACK : English Turkish military
HAVADAN GAZ PÜSKÜRTME TAARRUZU:Kimya harbinde, zayiat verdirmek veya taciz etmek maksadıyla, uçaklardan yerdeki birlikler üzerine, sıvı halinde, kimyasal veya biyolojik maddeler serpmek suretiyle yapılan taarruz
SPRAY DOME : English Turkish military
FIŞKIRMA SATHI:Su altındaki nükleer bir silahın patlama şok dalgasının yüzeye ulaşması ile havaya fışkıran suyun yüksekliği
SPRAY TANK : English Turkish military
GAZ PÜSKÜRTME DEPOSU, PÜSKÜRTME TANKI:Bir uçağa konulan ve icabında araziye veya düşman üzerine serpilmek üzere içine sıvı halinde kimya harp maddeleri doldurulan depo
SPREAD : English Turkish military
KUNDAK AÇMAK:Bir topun kundak kuyruğunu açıp yerleştirmek
SPREAD SHEET : English Turkish military
TEKLİF ZAPTI:Yapılan eksiltme tekliflerinin kaydedildiği zabit
SPREAD THE GUNS : English Turkish military
ATEŞ TAKSİM ETMEK:Bak. "open sheet"
SPREADING FIRE : English Turkish military
YAYLIM ATEŞİ:Bir sahaya ateş açılmak üzere olduğunu ateşi kontrol eden kişiye veya gözetleyiciye bildirmek için deniz top atış gemisi tarafından yapılan gönderme
SPRINGER : English Turkish military
BOMBELEŞMİŞ KUTU:Fazla doldurma, eriyen gazların yeteri şekilde boşalmaması, hidrojen, karbon veya karbon dioksit gazlarının bakteriyel etkisinin gelişmesi ve içindeki asidin madeni kap üzerindeki etkisi sonucu kapak veya alt kısmı kabarmış, dolu teneke kap
SPRINGFIELD RIFLE : English Turkish military
SPRINGFIELD AMERİKAN PİYADE TÜFEĞİ:1905 modeli
62 mm. lik Amerikan Piyade Tüfeği
SPRINGING CHARGE : English Turkish military
GENİŞLETME İMLA HAKKI:Bir muayene deliğinin çapını genişletmek (bombeleştirmek) veya bir muayene deliği dip kısmına, daha büyük bir imla hakkı yerleştirilecek şekilde bir yuva açmak üzere kullanılan küçük bir infilak hakkı
SPRINT : English Turkish military
Daha önceleri Safeguard balistik füze savunma silah sisteminin bir parçası olan yüksek hızlı satıhtan havaya nükleer güdümlü füze
SPROCKET : English Turkish military
DİŞLİ:Bir deniz mayın harbinde mayını ağırlıktan ayırmadan tarama telinin geçmesine imkan veren ve mayın demirlemeye dahil edilen taramayı önleyen tertibat
SPY : English Turkish military
CASUS:Askeri kanuna göre; askeri bilgileri, düşmana vermek gayesiyle gizlice veya sahte unvanlar altında toplayan veya toplamaya çalışan kimse
SQUAD : English Turkish military
MANGA:Tek bir komutanın kolaylıkla idare edebileceğiz sayıda erden müteşekkil, kısım veya takımdan küçük taktik birlik
SQUAD COLUMN : English Turkish military
MANGA KOL DÜZENİ:Erlerin, komutanın arkasında, genel olarak, beşer adım mesafeyle, gayri muntazam bir kol halinde bulundukları bir dağınık düzen şekli
SQUAD LEADER : English Turkish military
MANGA KOMUTANI:Bir manganın başında bulunan astsubay
SQUAD ROOM : English Turkish military
ASTSUBAY ODASI:Kışlalarda bir kaç insanın uyumasına mahsus bir oda. Bu oda, özellikle astsubaylara mahsustur
SQUADRON : English Turkish military
FİB:
İki veya daha çok gemi filotillasından veya filotilladan ya da uçak kolundan oluşan bir teşkil. Bu teşkil normal olarak aynı cins gemi veya uçaktan oluşursa da böyle bir durum zaruri değildir.
Kara Ordusu, Deniz Kuvvetleri, Deniz Piyade Sınıfı ve Hava Kuvvetlerinin temel idari havacılık ünitesi.
SÜVARİ GRUBU: Süvaride idari ve taktik birlik.
TABUR: Zırhlı birliklerde tabur
SQUADRON METHOD : English Turkish military
MUHİTTEN KADEMELİ BOMBARDIMAN USULÜ:Özellikle gece yapılan hava bombardımanlarında kullanılan bir usul. Bu usulde, çeşitli filolar hedefe değişik istikametten aynı zamanda yaklaşırlar. Her filodaki uçaklar, teker teker fakat her filodan. bir uçak hedefe aynı zamanda varacak şekilde taarruz ederler. Bu usulden maksat, ses kestirmesinin önüne geçmek ve hava savunma ateşini zorlaştırmaktır
SQUARE BASE : English Turkish military
DÜZ DİP:Bir merminin silindir şeklinde olan ve konik dipli mermilerde olduğu gibi, sevk çemberinden itibaren dip tablasına doğru gittikçe incelmeyen arka kısmı. Bak. "boat-tail"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani