English
STREAMER : English Turkish military
ŞERİT:Nişan ve madalya alameti olmak üzere taşınan hizmet şeridi gibi alamet
STREET BARRICADE : English Turkish military
SOKAK BARİKATI:Düşmanın ilerlemesine engel olmak üzere, bir sokakta veya yolda, enine yapılmış engel. Bu barikatlar, çoğunlukla, o mahalde ele geçirilen malzemelerle yapılır
STRENGTH : English Turkish military
BİRLİK MEVCUDU:Belirli bir zamanda veya belirli bir sürede mevcut personel adedi. Ayrıca bakınız: "economic potential", "unit strength"
STRENGTH ACCOUNTABILITY : English Turkish military
KUVVE SORUMU:Bir komutanlığın kendi kuruluşundaki askeri personel kuvveti ile emrine verilmiş birliklerin, günlük bölük raporlarını, işlem için kendi komutanlıklarına göndermelerine şartların uygun olmadığı zamanlarda bu birliklerin kuvvetleri hakkında yetkili üst makama hesap vermekten ibaret görevi
STRENGTH FOR DUTY : English Turkish military
GÖREV MEVCUDU, EĞİTİM MEVCUDU:Bir teşkilatta, görev için elde bulunan personel adedi. Bu adet günlük bölük yoklamasından anlaşılır
STRENGTH FOR RATIONS : English Turkish military
KAZAN MEVCUDU:Bir teşkilatın günlük olarak iaşe edeceği şahıs miktarı. Ayrıca bakınız: "daily telegram"
STRENGTH GROUP : English Turkish military
KUVVET GRUBU:Uçaklar ve tahsis edilmiş perde birlikleriyle birlikte en ağır muhrip gemilerden oluşan bir su üstü taarruz grubu (birliği, unsuru)
STRENGTH OF ENEMY FORCES : English Turkish military
DÜŞMAN KUVVETLER KUVVETİ:Bir düşman birlik veya kuvvetinin insan, silah veya teçhizat bakımından belirtilmesi. Ayrıca bak. "effective strength of enemy forces", "initial strength of enemy forces"
STRENGTH REPORT : English Turkish military
MEVCUT RAPORU:Bak. "daily strength report"
STRENGTH RETURN : English Turkish military
GÜNLÜK KUVVET RAPORU:Bir karargah, birlik veya tesisin kuvvetini gösteren rapor. Bu rapor, kadrosunda makinalı kayıt kısmı bulunan ordu ve daha büyük birlik ve müesseselerce, günlük raporu özetlemek suretiyle hazırlanır
STRETCH OUT : English Turkish military
İŞ HACMİNİ ARTTIRMA:Ücrette arttırma yapmadan iş hacmini arttırma
STRETCHER : English Turkish military
SEDYE, HASTA TESKERESİ, TEZKERE:Bak. ""litter"
STRETCHER CASE : English Turkish military
TESKERELİK VAKA:Bak. "litter patient"
STRETCHER PATIENT : English Turkish military
TESKERELİK HASTA:Bak. "litter patient"
STRIKE : English Turkish military
VURUŞ:Makinalı tüfeklerde mermilerin hedefe veya herhangi bir yere vuruşu. Ayrıca bakınız: "impact":
STRIKE CAMP : English Turkish military
ÇADIR SÖKMEK:Ordugah kaldırmak. Bak. "break camp". ,
STRIKE CRUISER : English Turkish military
DARBE/TAARRUZ KRUVAZÖRÜ:Su üstü, hava ve su altı tehditlere karşı uçak gemisi darbe kuvvetleri ve su üstü taarruz gruplarıyla birlikte taarruz harekatında bulunmak üzere tasarlanmış bir savaş gemisi. Planlı silahları Aegis füze sistemini, bir büyük kalibreli top, su üstü füzeleri ve gelişmiş denizaltı savunma harbi; silah ve tespit cihazlarını kapsar. Helikopterlerin ve dikey kalkış yapan uçakların görev yapmasına imkan verecek şekilde planlanmıştır
STRIKE FORCE : English Turkish military
DARBE KUVVETİ, VURUŞ KUVVETİ:Darbe, taarruz veya hücum harekatı düzenlemek için gerekli kuvvetlerden oluşan kuvvet. Ayrıca bak. "task force"
STRIKE PHOTOGRAPHY : English Turkish military
AKIN FOTOĞRAFLARI:Bir hava akını sırasında çekilen fotoğraflar
STRIKER : English Turkish military
MÜSADEME İĞNESİ, ÇARPMA İĞNESİ:Bir silah, mayın, havan vesairenin ateşleme mekanizmalarında kapsüle vuran parça. ,
STRIKING : English Turkish military
VURUŞ, MÜSADEME:Hava ve Deniz Kuvvetleriyle herhangi bir hedefe yapılan ani ve yoğunlaşmış bir taarruz ve bir piyade kıtasının asıl müsademe kuvveti, düşmanla bilfiil savaşan muharebe kuvveti. Buna (striking force) da denir
STRIKING ECHELON : English Turkish military
VURUŞ KADEMESİ, MÜSADEME KADEMESİ:Bir muharebe birliğinin asıl müsademe kuvveti, düşmanla bilfiil savaşan muharebe kuvveti. Buna (striking force) da denir
STRIKING FORCE : English Turkish military
VURUCU KUVVET:Oynak savunmada; ileri savunma tümenlerini teçhiz için mutlaka lüzumlu olmayan kuvvetler hariç, kuvvetin büyük bölümü (ihtiyat). Zırhlı birlik bakımından üstün olan bu kuvvet, savunan tarafın seçeceği bir zamanda ve yerde, düşmanla kati neticeli muharebeye girişir. Ayrıca bakınız: "mobile defense" ve "striking force area"
STRIKING FORCE AREA : English Turkish military
VURUCU KUVVET BÖLGESİ:Oynak savunmada, bir savunma kesiminin, ileri savunma bölgesi gerisinde bulunan kısmı. Ayrıca bakınız: "striking force"
STRIKING POWER : English Turkish military
VURUCU GÜÇ, MÜSADEME GÜCÜ:Taarruz eden bir birliğin yakın mesafede düşmana karşı sahip olduğu ve kullanabileceği savaş kudreti
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani