Multilingual Turkish Dictionary

English

English
SURVEYING OFFICER : English Turkish military

HASAR VE EKSİKLİK SORUŞTURMA SUBAYI:Devlet mallarının (normal kullanma dışı) hasar, tahrip ve kayıp sorumluluklarının soruşturma ve tespitiyle görevlendirilmiş subay

SURVEYING PARTY : English Turkish military

MESAHA EKİBİ:Haritacılıkta; arz sathının şekil ve durumunu mesaha eden gruplardan herhangi biri

SURVIVAL : English Turkish military

HAYATTA KALABİLME, HAYATI: İDAME:Bir esir kampında veya düşman arazisi içinde, hayatta kalıp geri dönme imkanını kazanma mücadelesi

SUSCEPTIBILITY : English Turkish military

HASSASİYET:Bir hedef toplumun psikolojik harekatın belirli şekillerine karşı hassasiyeti

SUSPECT BATTERY : English Turkish military

ŞÜPHELİ BATARYA:Mevcudiyeti bilinmekle beraber, tam mevkii kati olarak tespit edilemeyen düşman bataryası; mevkii kesin olarak tespit edilmiş olmakla beraber işgal edilip edilmediği veya sahte olup olmadığı kesinlikle anlaşılmayan mevzi

SUSPEND : English Turkish military

(BELİRLİ HAKLARDAN) GEÇİCİ OLARAK MAHRUM ETMEK:Bir subayı, bazı kabahatlerinden dolayı askeri mahkemeye üye olmak, mesken seçmek veya komuta etmek gibi rütbesine mahsus haklardan mahrum etmek. Böyle bir mahrumiyet subayın terfiine engel teşkil etmez

SUSPENSE FILE : English Turkish military

BEKLEME DOSYASI:Bak. "hold file"

SUSPENSION : English Turkish military

TECİL:Bir askeri mahkemenin verdiği mahkumiyet kararının tamamen veya kısmen tecili

SUSPENSION EQUIPMENT : English Turkish military

SÜSPANSİYON TEÇHİZATI, DONANIM TEÇHİZATI:Uçak ikmal maddelerinin taşınması, kullanılması ve fazla yükün atılması için kullanılan adaptörler, füze lançerleri ve pilonlar gibi tüm uçak cihazları

SUSPENSION OF ARMS : English Turkish military

MUHAREBEYE ARA VERME, ATEŞ KESME:Yaralıların toplanması, ölülerin gömülmesi veya esirlerin mübadelesi gibi özel bir maksat için mahalli komutanlar arasında yapılan kısa mütareke

SUSPENSION OF FLYING : English Turkish military

UÇUŞTAN MAHRUMİYET, UÇUŞTAN ALI KOYMA:Bir şahısın uçuşlara katılma yetkisinin alınması

SUSPENSION OF VOUCHERS : English Turkish military

MAHSUBUN BEKLETİLMESİ:Tediyenin şüpheli görülmesi, istinat ettiği belgelerin noksanlığı veya diğer idari ya da usul bakımından hata ve eksikliklerin bulunması dolayısıyla, bir tahakkuk evrakının, ait olduğu tediye subayı kredisine mahsup edilmeyerek tutulması hususunda Genel Muhasebe Dairesi (General Accounting Office) tarafından girişilen işlem

SUSPENSION STRAP : English Turkish military

ASKI:Yük askısı ile helikopter arasındaki belli bir uzunlukta dokuma kayışı veya tel halat

SUSPENSION WHEEL : English Turkish military

TAŞIYICI TEKERLEK:Bazı tip tanklarda yatay volüt yaylı askı donanımındaki (Horizontal volutespring suspension) tekerlekler. Bu tekerlekler paletlerle birlikte dönerek tankın ağırlığını taşır

SUSPENSIONS RIBBON : English Turkish military

MADALYA KURDELASI:Bir klipe bağlı metal madalyayı asmaya mahsus renkli kurdele

SUSTAINABILITY : English Turkish military

SÜREKLİLİK:Ulusal hedeflere ulaşabilmek amacıyla muharebe faaliyetini gerekli seviye ve süre idame ettirebilme kabiliyeti. Süreklilik, bir askeri çalışmayı desteklemek için gerekli kuvvet, malzeme ve tüketim malzeme seviyesini temin ve idame işlevidir. Ayrıca bakınız: "military capability"

SUSTAINED ATTRITION MINEFIELD : English Turkish military

SÜREKLİ YIPRATICI MAYIN TARLASI:Deniz mayın harbinde, karşı önlemlere karşın düşman için, tehlikesini idame ettirmesi maksadıyla devamlı tanzim edilen mayın tarlası

SUSTAINED DEFENSE : English Turkish military

SÜREKLİ SAVUNMA:Bir savunma hattında düşman taarruzunu durdurmak gayesiyle yapılan savunma. Bu savunma, savunma kuvvetleri, muharebe için daha iyi bir duruma girinceye kadar kati bir savaşı önlemeye çalışan oyalama muharebesinden (delaying action) farklıdır

SUSTAINED FLIGHT VEHICLE : English Turkish military

DESTEKLİ UÇUŞ ARACI:İndi olarak
000 fit kabul edilen irtifalarda merkezkaç kuvvetlerle artırılmış kalkış gücünün büyük kısmını aerodinamik kuvvetlerden alan güç kaynaklı bir araç

SUSTAINED RATE OF FIRE : English Turkish military

DEVAMLI ATEŞ SÜRATİ:Bir silahın, haddinden fazla ısınmadan, belirsiz bir süre devam edebileceği fiili devamlı ateş hızı

SUSTAINER ENGINE : English Turkish military

TAKVİYE MOTORU:Bir füze veya hava-uzay aracının hızını, buster veya diğer motorlardan faydalanarak, programlanmış hıza ulaşıldıktan sonra devam ettiren veya arttıran bir motor

SUSTAINER ROCKET : English Turkish military

TAKVİYE ROKETİ:Özellikle bir yörünge planörü veya yörünge üzerinde seyreden bir uzay aracında, bir takviye unsuru olarak kullanılan, yörüngenin arza en yakın noktasında atmosfere gömülen bir roket motoru

SUSTAINING POWER : English Turkish military

DAYANMA KUDRETİ, KARŞI KOYMA KUDRETİ:Herhangi bir kuvvetin, düşman taarruzlarına karşı dayanma ve karşı koyma kuvveti

SWEAR IN : English Turkish military

AND İÇME:Silahlı kuvvetlerden birine gönüllü olarak veya celp suretiyle giren bir kimsenin and içmesi

SWEAT COOLING : English Turkish military

TERLE SOĞUTMA:Atmosfere dönen bir cisimde veya hipersonik hızlarla uçan bir uçakta aşırı ısınmayı kontrol etme metodu. Bu metotta, aşırı ısınmaya maruz kalan yüzeyler gözenekli maddelerden imal edilmiştir ve bu gözeneklerden, yüksek ısı kapasiteli bir sıvı tazyiki verilir. Bu soğutucunun buharlaşması terle soğutma işlemini tamamlar