Multilingual Turkish Dictionary

English

English
THEATRE AREA COMMUNICATION SYSTEM : English Turkish military

HAREKAT ALANI MUHAREBE SİSTEMİ:

THEATRE ARMY FORCES : English Turkish military

HAREKAT ALANI VE KARA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI:Bir harekat alanı dahilinde bulunan ve alandaki bütün kara ordusu kuvvetlerinin idaresinden ve harekatından sorumlu olan komutan

THEATRE ARMY HEADQUARTERS : English Turkish military

HAREKAT ALANI VE KARA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI KARARGAHI:

THEATRE ARMY LOGISTICAL COMMAND : English Turkish military

HAREKAT ALANI LOJİSTİK KOMUTANLIĞI:Harekat alanındaki bütün A. B. D. kara kuvvetlerine ve emir verildiği takdirde, harekat alanı deniz kuvvetlerine, müttefik ve diğer kuvvetlere, personel değiştirme ve sivil işler dışında, idari destek sağlamaktan sorumlu olan ve menzil sahasında bulunan komutanlık

THEODOLITE : English Turkish military

TEODOLİT:Esasında hassas bir rasat aleti. Mesafe ölçme teodoliteleri; sine-teodolit ve foto teodolit olmak üzere iki tip halinde geliştirilmiştir. foto-teodolitlerin sine-teodolitlerden farkı bu sonuçlara geniş bir görüş sahası sağlayan gayet hassas, sabit cam levha kameranın konmuş olması ve müteaddit ışıklamaların (exposures) yapılabilmesidir. sine-teodolitin bir takip aleti olmasına mukabil foto-teodolit fotoğraf çekme sırasında yerine sabit olarakkalmaktadır. Ayrıca bak "cine-teodololite

THEORETICAL GRAVITY : English Turkish military

TEORİK YER ÇEKİMİ:Dünyanın aykırılıklara (anomalilere) sebep olan kitle değişikliğinden mahrum tam bir küre halinde bulunduğu kabul edildiği takdirde yer çekiminin, arz yüzeyindeki değeri. Ayrıca bak "gravity anomalies"

THERMAL BARRIER : English Turkish military

TERMİK ENGEL:Bir cismin atmosferden süratle geçişinin meydana getirdiği sürtünme ısısının, cismin göreviyle uzlaşabilecek takati aştığı saha

THERMAL CROSSOVER : English Turkish military

TERMAL GEÇİŞ:İki nesne arasında kızılaltı görüntüde farklılığın kalmadığı, normal olarak günde iki defa, sıcaklık koşullarının uygun durumda olduğu zaman oluşan doğal olay

THERMAL ENERGY : English Turkish military

TERMAL (ISI) ENERJİ:Termal radyasyon vasıtasıyla ateş topundan intizar eden enerji. nükleer bir patlamadan belirli uzaklıktaki birim alana düşen toplam termal enerji miktarı genel olarak santimetre kare başına düşen kalori ile ifade edilir

THERMAL EXPOSURE : English Turkish military

TERMAL (ISISAL) ETKİLENME:Bir nükleer patlamanın tesir süresince belirli bir yüzeye çarpan ve santimetrekarede kalori ve/veya metre karedeki mega jul olarak ifade edilen termik radyasyonun toplam normal bileşeni

THERMAL HEATING : English Turkish military

TERMAL ISINMA:Atmosferde ses üstü ve hipersonik seyirle meydana gelen ısıtma. Atmosfere dönen bir cismin burnu etrafında ısının, cisim kinetik enerjiyi kaybettikçe, safhalı (laminar) veya anaforlu (turbulent) bir akıştan geçişi

THERMAL IMAGERY : English Turkish military

TERMAL GÖRÜNTÜ:Görüntüsü elde edilen nesnelerden yayınlanan veya yansıyan termal (ısı) enerjinin algılanıp kaydedilmesiyle oluşturulan görüntü

THERMAL LOAD : English Turkish military

TERMAL YÜK:Uçuş ve atmosfere giriş sırasında aerodinamik ısınma, bir roket alevi sıcaklığına maruz kalma veya yakıcı maddeler (oxidizer) sistemindeki sıvı oksijenin soğuması etkileriyle, bazı yapı unsurlarının genişlemesi veya daralması (ya da her iki halin birlikte meydana gelmesi) sonucu, bir füze yapısı üzerinde meydana gelen zorlama

THERMAL PULSE : English Turkish military

TERMAL PALS:Bir nükleer silah patlamasından zaman palsına mukabil intişar eden güç

THERMAL RADIATION : English Turkish military

TERMAL RADYASYON:
bir nükleer patlamanın meydana getirdiği ısı ve ışık.
Sıcaklığı dolayısıyla bir ışık veya ısı kaynağından intişar eden elektro-manyetik radyasyon; esas olarak mor ötesi gözle görülen ve kızıl altı radyasyondan oluşur

THERMAL REGIME OF PERMAFROST : English Turkish military

TİYALİN ISI REJİMİ:Müdahale edilmemiş olan alt kısmında tiyal. tabakası bulunan bölgelerde, tabiatın bütün faktörler arasında meydana getirdiği denge hali. Bitkilerin yok edilmesi, toprakta kazılar yapılması veya tali drenajlarla toprak suyunun akışını değiştirme keyfiyeti, bu dengenin zamanla az veya çok bozulmasına sebep olan faktörlerdir

THERMAL SHADOW : English Turkish military

TERMAL GÖLGE:Bir yerden taşınan bir nesnenin gölgesi nedeniyle devam eden termal gradyanın yol açtığı, kızıl altı (enfraruj) çizgi taraması görüntüsü ton farkı

THERMAL STRESS DUTY : English Turkish military

TERMAL TAHAMMÜL ÖDEVİ:Çevre şartlarına uygun test hücrelerinde veya tecrübe mahiyetindeki sahra durumlarında yapılan termal tahammül tecrübelerinde beşeri bir test konusu olarak verilen görev

THERMAL X-RAYS : English Turkish military

TERMAL X IŞINLARI:Bir nükleer silahın sebep olduğu enkazdan aşırı derecede yüksek sıcaklık sonucu intişar eden esas olarak x ışınlarının yumuşak (düşük enerjili) kısmındaki elektromanyetik radyasyon

THERMALS : English Turkish military

SICAK HAVA CEREYANLARI:Hava sıcaklığındaki değişmelerin sebep olduğu basınç farklarından meydana gelen ve yükselen düşey hava cereyanları, planörler, uzun süre havada kalabilmek için bu cereyanlardan ameli bir şekilde faydalanırlar

THERMATE : English Turkish military

TERMİT:Yangın çıkarıcı harp malzemesi arasında kullanılan standard yangın maddesi ortalama 2370 c (4200 f) de yanan termit (demir oksit ve alüminyum) ile oksidasyon yapan diğer maddelerin karışımı

THERMITE GRENADE : English Turkish military

TERMİT EL BOMBASI:İçinde termit bulunan yangın el bombası

THERMITE OR THERMIT : English Turkish military

TERMİT:Demir oksidi ile alüminyumun karışımından meydana gelen ve bazı mühimmat için yangın çıkarıcı madde olarak kullanılan karışım

THERMOJET : English Turkish military

TERMOJET:Ön kısmında bir hava menfezi bulunan tepkili motor. Bu motorda içeri emilen hava bir kompresör vasıtasıyla yanma hücresine sevkedilir ve burada akaryakıt ile karıştırılarak yakılır; genişleyen hava, yüksek bir süratle, dışarı atılır

THERMOKARST : English Turkish military

TİYAT ÜSTÜ KARST ŞEKİLLERİ:Toprak buzunun erimesi ve bunu müteakip toprağın oturması veya çökmesiyle meydana gelen "karst" şeklindeki Topoğrafik arızalar. Bu halde, arazi kısa dereler, kuru çukurlar, huni şeklindeki arızalar ve, suyun eritici tesiriyle kireçli arazide meydana gelen, mağralarla gayri muntazam bir mahiyet arz eder