Multilingual Turkish Dictionary English

A RIVEDERCI : English Turkish

Çok geçmeden görüşürüz!, Sonra görüşürüz!, Hoşçakal!, Elveda!

A ROLAND FOR AN OLIVER : English Turkish

ir Oliver için bir Roland, teslim alınan kişi için yapılan iyi mücadele

A ROUND TRIP TICKET, PLEASE : English Turkish

ir gidiş dönüş bilet lütfen,

A RUDE AWAKENING : English Turkish

n. neye uğradığını şaşırma, başından kaynar sular dökülme, gerçekle karşı karşıya gelme

A RUNNING SORE : English Turkish

n. iltihaplı yara, bitmek bilmeyen acı

A SEPARATE PEACE : English Turkish

n. Ayrı Bir Barış, John Knowles tarafından 1959’da yazılan ve İkinci Dünya Savaşı sırasında New Hampshire’ın Devon Okulu’ndaki okul arkadaşları arasındaki rekabetin, sonunda arkadaşlıklarını nasıl bir trajediye sürüklediğini anlatan roman

A SHORT TIME SINCE : English Turkish

adv. geçenlerde

A SINGING IN THE EARS : English Turkish

n. kulak çınlaması, kulak uğuldaması

A SLIP OF A BOY : English Turkish

n. çakı gibi genç, delikanlı

A SLIP OF A ROOM : English Turkish

n. kutu gibi oda

A SLY DOG : English Turkish

n. kurnaz köpek, şeytan herif

A SMACKING KISS : English Turkish

n. şapır şupur öpücük, şapırtılı öpücük, şapır şupur öpüş

A SMASHER OF A GIRL : English Turkish

n. güzel kız

A SMOOTH TONGUE : English Turkish

n. tatlı dil

A SOFT ANSWER TURNETH AWAY WRATH : English Turkish

öfkeyi dağıtan güzel sözler

A SOFT ANSWER TURNS AWAY WRATH : English Turkish

güzel söz öfkeyi dağıtır, öfkeyi dağıtan güzel sözler

A SOFT PERM, PLEASE : English Turkish

yumuşak perma lütfen

A SOLID BLOW : English Turkish

n. sağlam vuruş, sert yumruk

A SOLID VOTE : English Turkish

n. oybirliği, oybirliği ile kabul etme

A SOUND MIND IN A HEALTHY BODY : English Turkish

sağlam vücutta sağlam akıl, fiziksel ve ruhsal olarak sağlıklı (sağlam kafa sağlam vücutta)

A SPORTING CHANCE : English Turkish

n. başarılması mümkün şans, riskli ama mümkün başarı

A SQUARE MEAL : English Turkish

n. doyurucu yemek

A STANDING DISH : English Turkish

n. her günkü yemek, temcit pilavı

A STAR IS BORN : English Turkish

iri öne geliyor, bir yıldız doğuyor

English