Multilingual Turkish Dictionary

French

French
ENDOCTRINER : French Turkish

"gerekli bilgileri vermek; kendi inançlarını aşılamak, beynini yıkamak"

ENDODERME : French Turkish

[le] içderi

ENDOLORI : French Turkish

ağrı içinde

ENDOLORIR : French Turkish

acıtmak, ağrıtmak

ENDOMMAGER : French Turkish

ozmak, zarar vermek

ENDORMANT : French Turkish

sıkıcı, uyku getirici

ENDORMI : French Turkish

"uyumuş, uykuda; uyuşuk"

ENDORMIR : French Turkish

"uyutmak; yatıştırmak; can sıkmak, uyku getirmek; uyuşturmak "

ENDOSCOPE : French Turkish

[le] endoskop

ENDOSCOPIE : French Turkish

[la] endoskopi

ENDOSSEMENT : French Turkish

[le] ciro

ENDOSSER : French Turkish

"sırtına giymek; yüklenmek; sorumluluğu üstüne almak; (senet\\poliçe) ciro etmek"

ENDOSSEUR : French Turkish

[le] ciro eden kişi

ENDOTHERMIQUE : French Turkish

ısıalan, endotermik

ENDROIT : French Turkish

"[le] yer, bölge; konut; (kumaşta) yüz "

ENDUIRE : French Turkish

sıvamak, bulamak

ENDUIT : French Turkish

[le] sıva

ENDURANCE : French Turkish

[la] sabır, dayanıklılık

ENDURANT : French Turkish

sabırlı, dayanıklı

ENDURCI : French Turkish

"alışmış, huy etmiş; kökleşmiş; duygusuz, katı"

ENDURCIR : French Turkish

"sertleştirmek, katılaştırmak; dayanıklı kılmak; duygusuzlaştırmak "

ENDURCISSEMENT : French Turkish

"[le] dayanıklılaşma, duygusuzlaşma; duygusuzluk"

ENDURER : French Turkish

çekmek, katlanmak, dayanmak

ENDÉMIE : French Turkish

[la] yerleşik hastalık

ENDÉMIQUE : French Turkish

yerleşik (hastalık)