Multilingual Turkish Dictionary French

ENGLUÉ : French Turkish

yapışkan

ENGORGEMENT : French Turkish

"[le] (lağım\\boru) tıkanma; (doku) tıkanıklık"

ENGORGER : French Turkish

tıkamak

ENGOUEMENT : French Turkish

"[le] hayranlık, beğenme; tutku"

ENGOUFFRER : French Turkish

"yutmak, silip süpürmek; dibe göndermek "

ENGOULEVENT : French Turkish

[le] çobanaldatan kuşu

ENGOURDIR : French Turkish

uyuşturmak

ENGOURDISSEMENT : French Turkish

"[le] uyuşma; gevşeklik, uyuşukluk"

ENGRAIS : French Turkish

"[le] gübre; besi yemi "

ENGRAIS ARTIFICIEL : French Turkish

suni gübre

ENGRAIS CHIMIQUE : French Turkish

kimyasal gübre

ENGRAIS INORGANIQUE : French Turkish

inorganik gübre

ENGRAIS ORGANIQUE : French Turkish

organik gübre

ENGRAISSER : French Turkish

"semirtmek; gübrelemek; zenginleştirmek; semirmek, şişmanlamak"

ENGRANGER : French Turkish

ambara koymak, depolamak

ENGRENAGE : French Turkish

"[le] dişli çark; aksilik, terslik, sarpa sarma"

ENGUEULADE : French Turkish

[la] sövme

ENGUEULER : French Turkish

sövmek

ENHARDIR : French Turkish

yüreklendirmek, cesaret vermek

ENIVRANT : French Turkish

sarhoş edici

ENIVREMENT : French Turkish

"[le] sarhoş olma, sarhoşluk; coşkunluk"

ENIVRER : French Turkish

"sarhoş etmek; şaşırtmak"

ENJAMBER : French Turkish

"üstünden atlamak; adımını açmak"

ENJAMBÉE : French Turkish

[la] açık adım, uzun adım

ENJEU : French Turkish

[le] kumarda ortaya sürülen para, miza