Multilingual Turkish Dictionary French

ENSEIGNANT : French Turkish

öğretici

ENSEIGNE : French Turkish

"[la] dükkân tabelası; işaret, alâmet "

ENSEIGNE DE VAISSEAU : French Turkish

deniz teğmeni

ENSEIGNE LUMINEUSE : French Turkish

neon ışığı

ENSEIGNEMENT : French Turkish

"[le] öğretim, öğrenim; öğretmenlik; bilgi, ders "

ENSEIGNEMENT AUDIO-VISUEL : French Turkish

görsel-işitsel eğitim

ENSEIGNEMENT OBLIGATOIRE : French Turkish

zorunlu öğrenim

ENSEIGNEMENT PAR CORRESPONDANCE : French Turkish

mektupla öğretim

ENSEIGNEMENT PRIMAIRE : French Turkish

ilköğretim

ENSEIGNEMENT PRIVÉ : French Turkish

özel öğretim

ENSEIGNEMENT PROGRAMMÉ : French Turkish

programlı öğrenme

ENSEIGNEMENT PUBLIC : French Turkish

esmi öğretim

ENSEIGNEMENT SECONDAIRE : French Turkish

ortaöğretim

ENSEIGNEMENT SUPÉRIEUR : French Turkish

yüksek öğretim

ENSEIGNER : French Turkish

öğretmek, okutmak

ENSEMBLE : French Turkish

irlikte, beraber

ENSEMBLE SAHARIEN : French Turkish

safari takımı

ENSEMBLE VIDE : French Turkish

oş küme

ENSEMBLIER : French Turkish

[le] içmimar

ENSEMENCER : French Turkish

tohum ekmek

ENSERRER : French Turkish

içine almak, sarmak

ENSEVELIR : French Turkish

"kefenlemek; gömmek; saklamak "

ENSOLEILLEMENT : French Turkish

[le] güneşlilik, güneş alma

ENSOLEILLER : French Turkish

güneş gibi parlatmak

ENSOLEILLÉ : French Turkish

güneşli