French
FRISER : French Turkish
"kıvırcıklaştırmak, kıvırmak; sıyırmak, yalayıp geçmek; kıvırcık olmak "
FRISETTE : French Turkish
[la] küçük saç lülesi
FRISOTTER : French Turkish
"kıvırcıklaştırmak; kıvırcıklaşmak"
FRISQUET : French Turkish
serin
FRISSON : French Turkish
"[le] titreme; ürperme"
FRISSONNANT : French Turkish
titreyen, ürperen
FRISSONNEMENT : French Turkish
[le] hafif titreme
FRISSONNER : French Turkish
titremek, ürpermek
FRISURE : French Turkish
"[la] kıvırcıklık; kıvırcık saç"
FRISÉ : French Turkish
kıvırcık
FRIT : French Turkish
"kızartılmış; kızarmış "
FRITERIE : French Turkish
"[la] (balık konserve fabrikasında) pişirme yeri; kızarmış patates satılan yer"
FRITEUSE : French Turkish
[la] fritöz
FRITURE : French Turkish
"[la] (tavada) kızartma; kızartma yağı; kızartılmış şey, kızartma; kızarmış balık"
FRIVOLE : French Turkish
havai, önemsiz
FRIVOLITÉ : French Turkish
"[la] havailik; yararsızlık"
FROC : French Turkish
"[le] papaz cübbesi; pantolon"
FROID : French Turkish
"soğuk; kayıtsız, soğuk (kimse) "
FROID DE LOUP : French Turkish
uz gibi soğuk
FROID NOIR : French Turkish
dondurucu soğuk
FROIDEMENT : French Turkish
"üşüyecek şekilde; soğukkanlılıkla"
FROIDEUR : French Turkish
"[la] soğukluk; umursamazlık, soğukluk; sönüklük"
FROIDURE : French Turkish
[la] hava soğuğu, kış
FROISSEMENT : French Turkish
"[le] ezme, ezilme; buruşma, buruşturma; incitme, incinme"
FROISSER : French Turkish
"ezmek; buruşturmak; incitmek "
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani