Multilingual Turkish Dictionary French

FROMAGE : French Turkish

[le] peynir

FROMAGE BLANC : French Turkish

yumuşak beyaz peynir

FROMAGER : French Turkish

[le] [la] peynirci

FROMAGERIE : French Turkish

[la] peynirci dükkânı, peynir yapımevi

FROMENT : French Turkish

[le] buğday

FRONCE : French Turkish

"[la] büzgü; (kâğıtta) kırışık"

FRONCEMENT : French Turkish

"[le] (kaş) çatma; (alın) kırıştırma"

FRONCER : French Turkish

"(kaş) çatmak; (alın) kırıştırmak"

FRONCER LES SOURCILS : French Turkish

kaşlarını çatmak

FRONDAISON : French Turkish

"[la] (ağaçlarda) yapraklanma; yapraklanma mevsimi"

FRONDE : French Turkish

"[la] sapan; başkaldırı, isyan"

FRONDEUR : French Turkish

"baş kaldıran, saldıran; eleştirici"

FRONT : French Turkish

"[le] alın; yüz; baş; ön, cephe "

FRONT DE BATAILLE : French Turkish

savaş boyu

FRONT LEVÉ : French Turkish

korkusuzca, gözünü kırpmadan

FRONTAL : French Turkish

alınla ilgili

FRONTALIER : French Turkish

sınır+, sınırda bulunan

FRONTISPICE : French Turkish

[le] (bir yapıda) yüz, alnaç

FRONTIÈRE : French Turkish

[la] sınır

FRONTON : French Turkish

[le] (yapıda) üçgen süs, alınlık

FROTTEMENT : French Turkish

"[le] sürtüşme; sürtünme, ovma"

FROTTER : French Turkish

"sürtmek, sürtüştürmek; cilalamak, parlatmak; ovmak; sürtünmek "

FROTTIS : French Turkish

[le] saydam boya katmanı

FROTTOIR : French Turkish

"[le] cila bezi\\fırçası; silgi"

FROU-FROU : French Turkish

[le] hışıltı