Germany To Turkish
SCHMONZES : German Turkish
m F zırva; saçma sapan lakırdılar Schmorbraten m (buğuda pişirilen) sığır kızartması °en yavaş ateşte buğuda piş(ir)mek; Man schmori ja förmlich in der Sonne. Güneş öyle kızgın ki insan pişiyor, geschmort (Kochkunst) ustufato, sote
gericht n güveç, sote, bastı
topf m güveç, kaçarula
SCHMU : German Turkish
m F lüp; gayri meşru kazanç, avanta; ^ machen lüpe konmak; çimlenmek, ziftlenmek
SCHMUCK : German Turkish
m l. süs, ziynet, tezyinat, bezek; öz^en bezen; garnitür
(Pııtz) süslenme, tuvalet
(Juwelen) mücevherat
(Ausschmückung) dekor(-asyon); billiger ^ incik boncuk 2 (Adj.) şık, zarif, sevimli, düzenli; kılıklı kıyafetli
SCHMUCKKASTCHEN : German Turkish
n çekmece; mücevherat kutusu ^lo8 l. süssüz, ziynetsiz, dekorsuz
fiğ. basit, sade
nadel / agraf
ring m (ohneStein) siğil
sachen pl. asım takım; huliyyat
stück n l. takı, süs
(erlesenes Stück) müstesna bir parça
mücevher, biju
SCHMUDDEL : German Turkish
m F l. s. Schmutz.
s. Schmutzfink. Qig F s. unsauber; schmutzig
SCHMUGGEL : German Turkish
m;
ei / kaçakçılık °n kaçakçılık etm.; Waren durch den Zoll ~ gümrükten mal kaçırmak; geschmuggelt kaçak
ware/kaçak mal; gümrük kaçağı; kontrabant
SCHMUGGLER : German Turkish
(in /) m kaçakçı
SCHMUMACHER : German Turkish
m F lüpçü, avantacı
SCHMUNZELN : German Turkish
ıyık altından gülmek, gülümsemek
SCHMUS : German Turkish
m F l. (Geschwatz) zevzeklik
s. Schmeichelei. Qen l. zevzeklik etm.
komplimancılık etm.
(liebkosen) okşamak, kucaklamak; aşıktaşlık etm
SCHMUTZ : German Turkish
m l. kir, pasak, pislik, çamur, mundarlık, necaset
fiğ. müstehcenlik; et. in den ~ ziehen bşe taş atmak; lekelemek; çamura sürüklemek; mit ~ bewerfen fiğ. çamur atmak
arbeit / çepel iş
bürste / tahta fırçası °en kirlenmek, lekelenmek; leicht ^ kir tutmak; nicht leicht ~ kir götürmek (od. kaldırmak)
Tink m hum., spött. pisbıyık, kirloz; kalafatçı köpeği; ein rechter — sein pislik b-nin parmağından akmak
ileck m kir (pislik, çamur) lekesi
geier m zo. Mısır (od. leş) akbabası 2ig l. kirli, pasaklı, pis, çamurlu, kenef; Ki.a. kıh; (VVasche) muşamba gibi
fiğ. müstehcen, müstekreh
(geizig) hasis, pinti, cimri; ^ machen kirletmek, pislemek; im Gesicht gam ^ sein Şafii köpeğine dönmek; ^ werden pislenmek; überaus ^ maşa ile tutulmaz; Das Kind hat sich über und über ^ gemacht. Çocuk üstünü basını pisletti, in e-e
e Angelegenheit verwickelt werden çirkef içine düşmek;
er Ort mezbelelik
schrif t/pornografi Schmutz- und Schund-literatur / ahlaksız ve edepsiz kitaplar (bzw. broşürler)
wasser n bulaşık suyu; çirkef
wetter n çepel hava
SCHMÖKER : German Turkish
m değersiz köhne kitap °n F (eski) kitaplara göz gezdirmek
SCHMÜCKEN : German Turkish
l. süslemek, tezyin etm., bezemek, donatmak; dekor yapmak
(Gesicht e-r ßraut) yazmak; sich ~ süslenmek, bezenmek, donanmak; tezeyyün etm.; giyinip kuşanmak; tuvalet yapmak
SCHNABEL : German Turkish
m \\. gaga
F ağız
(Ausguß an Kanne) emzik
(Schlffs2) talyamar; reden, wie e-m der ~ gewachsen ist dobra dobra konuşmak; sözünü esirgememek; seinen ~ an anderen Leuten wetzen dedikoduculuk etm.; mit dem ~ picken gagalamak
Tlöte / muş. dilli kaval
kannchen n ibrik
kerte pl.zo. hortumlu böcekler
SCHNABELTASSE : German Turkish
(f ur ßettiagerige) emzikli fincan
tier n
gagalı memeli; ornitorenk l
SCHNACK : German Turkish
m (nordd.): dummer ^ gevezelik, zevzeklik °en (nordd.) l. (sich unterhalten) sohbet etm.
(plaudern) yarenlik etm.
(dummes Zeug reden) zırvalamak
SCHNAKE : German Turkish
zo. sivrisinek
SCHNALIE : German Turkish
l. toka
V orospu, fahişe °n tokalamak. s. a. Stw. Gürtel.
n.bügel m toka köprüsü
n.dorn m toka dili
n.schuh m tokalı kundura
SCHNALZEN : German Turkish
l. (m. der Zunge, dcn Lippen) şaplatmak, şapırdatmak,
(m. den Fingern) şakırdatmak
(m. der Peitsche) şaklatmak
SCHNAPP : German Turkish
! ini. hartadak!
en l. yakalamak; ele geçirmek; kapmak; V: enselemek
(nach et.) ağziyle kapmağa çalışmak
(nach Luft) nefes alamamak; solumak
(plötzlich zubeißen) çakmak ^fede^/tevkif yayı ^messe^ n sustalı bıçak (bzw. çakı) 9schloß n yaylı kilit 9schu6 m phot. enstantane, şipşak
SCHNAPS : German Turkish
m sert içki; V: istim, imam suyu
brennerei / tak-tirhane
glas n rakı kadehi
idee / F çılgınlık, kaçıklık
SCHNARCHEN : German Turkish
horlamak, horuldamak; (laut) hor hor horlamak 9 n horultu 2er m horlayan, horuldayan
SCHNARRE : German Turkish
Kspz. cırcır; kaynana zırıltısı; çakıldak, zımbırtı Qn l. (knarren) gıcırdamak
(Sprechvveise) Rleri çatlatmak
SCHNATTERBASE : German Turkish
pej. dırdırcı ^n l. (Enten, Ganse) bağırmak; vakvaka etm.
(im Schlamm) gagasiyle çamuru karıştırmak
fiğ. boşboğazlık (od. gevezelik) etm., zırıldamak; dır dır söylenip durmak
(vor Kalte) tiril tiril titremek
SCHNAUBEN : German Turkish
l. hızlı hızlı burnundan nefes alıp vermek; solumak
(vor Wut) öfkesinden köpürmek; ateş püskürmek; Rache ^ intikam birsiyle yanmak; sich (die Nase) ~ burnunu silmek; sümkürmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani