Germany To Turkish
SCHULE : German Turkish
l. okul, mektep
(Künstler) a. ekol
(Unterricht) ders(-ler); höhere ~ ortaokul ve lise (beraber); die ~ schwänzen mektebi asmak; GUS der ^ plaudern fig. sir ifsa etm.; ^ des Klavierspiels piyano metodu; e-e ^ besuchen bir okula devam etm. °en talim ve terbiye etm., ahstirmak; geschult talimli, görgülü
entlassungs.feier / diploma tevzii töreni
SCHULFERIEN : German Turkish
pl. okul tatili
flugzeug n talim uca^i °frei: ~ haben tatili olm.; okulu kapall olm.
freund(in/) m okul-das; okul (od. sinif) arkadasi
funk m okullara mahsus radyo emisyonlan
gelände n okul arazisi
geld n mektep ücreti; okul parasi
haus n okul binasi
hof m okul bah-cesi
Inspektor m l. maarif müfettisi
(für türk. Studenten im Ausland) ögrenci müfettisi °isch okulsal, mektebi
jähr n ders (od. tedris) senesi; ögretim yili
Jugend/genc ögrenciler
junge m mektepli
kamerad(in /) m s.
freund(in).
kleidung / (offizielle) forma
landheini n mekteplilere mahsus sayfiye-lehrer(in/)/nokulögretmeni
leiter m okul müdürü
mann m pedagog, e^itken, terbi-yeci, maarifci 2mäßig okulsal, mektebi
mappe / okul cantasi
meister m l. ögretmen
pej. akil hocasi Qmei-stem fig. ders vermege kalkismak; kähyalik etm.
ord-nung / okul nizamnamesi
pferd n manej beygiri: talim görmüs at
pflIcht / okula devam mecburiyeti 9ptHchtlg okula devamia mükellef
prüfung/okul imtiham
ranzen m arka cantasi
rat m (etwa): maarif müfettisi
reiten n manej
reiter(in /) m at terbiyecisi; manej süvarisi
schießen n mit. hedefe atis talimi
schiff n talim (od. okul) gemisi
Schluß m l. okullann kapanmasi; ders kesimi
derslerin sonu
Speisung/okulda yemek verme
stube / dershane
stunde / ders saati
System n tedris usulü
tafel / kara tahta
tasche / okul cantasi
SCHULTER : German Turkish
omuz; j-m die kalte ~ zeigen istiskal etm.; yüz vermemek; b-ne omuz cevirmek;
^ an ^ l. (dichtgedrängt) omuz omuza
(nebeneinander) b-nin yani-basinda; et. auf die leichte ^ nehmen fig. ciddtye alma-rhak; bse yeteri kadar ehemmiyet vermemek; et. auf die ^ nehmen omuzuna vurmak; omuzlamak; auf beide
n legen (Ringer) sirtini yere getirmek; sich mit der ~ gegen et. stemmen bse omuz vermek; bsi omuzlamak
blatt n an. kürek kemigi; azmi ketif; kebze
einsatz.stück n mod. ampiyesman
gurt m hamail, hamayii
holz n (der Wasserträger usw.) ci^indirik, omuzluk, sink
mantel m egindirik
klappe / mit. erat apoleti (od. ispaleti) Qn omuza dayamak; omuzlamak
stück n mit. subay apoleti
SCHULUNG : German Turkish
talim ve terbiye; formasyon, dresaj
Unterricht m okul tedrisati
Versäumnis n devamsizlik
Verwaltung/ okul idaresi
Wanderung/okul gezintisi
weg m okul yolu
wesen n mektepcilik, maarifcilik
zeit/
ders zamani
(Schuljahre) okul seneleri
Zeugnis n l. okul karnesi
(Abgangs^) tasdikname
(der letzten Klasse) diploma
zimmer n dershane, ders odasi; sinif
SCHUMMELN : German Turkish
F aldatmak, trisörlük etm
SCHUMMERIG : German Turkish
alaca karanlik
SCHUND : German Turkish
m degersiz seyler; mezat mall; kamelot; V: pofyos; bok püsür; horozo^lu isi
literatur / degersiz ve ahläksiz kitaplar
wäre/mezat mall; kamelot
SCHUNKELN : German Turkish
sallanmak
SCHUPO : German Turkish
l. /polis, zabita
m polis memuru
SCHUPPE : German Turkish
l. pul, sadefe
(Kop^) kepek; Es fiel mir wie
n von den Augen. Birdenbire gözüm acildi. Gözlerimdeki perde kalkiverdi. tsi anlama^a basladim. Sn (Fisch usw.) pullanni kazimak; sich ~ l. pul pul olm.; kaviamak, kalkmak
(sich kratzen) kasmmak
SCHUPPEN : German Turkish
m l. (Wagen2) arabalik
(Holz9 usw.) odunluk. depo, sundurma, samanhk
(Au^) garaj
(Flugzeug2) hangar
yiechte / med. sedef hastaligi
kriechtiere pl.zo. pullu sürüngenler
panzer m l. pullu gömiek (od. zirh)
(der Kalmüken) hist. kalmaki
tier n zo. pangolen
SCHUPPIG : German Turkish
l. pullu
kepekli
SCHUR : German Turkish
l. (SchafQ) kirkim, kirpma
(Wolle) kirpilmis yün (od. yapagi)
SCHURIGELN : German Turkish
l. suiniyetle müskülät cikarmak
(quälen) kastiyle azap (od. eziyet) vermek
(hart anfahren) payiamak, terslemek
SCHURKE : German Turkish
m alcak herif; kötü adam; haramzade, pic; hinoglu hin; kahpeoglu, hergele, dürzü; köpo^lu köpek
n.streich m:
rei / alcaklik, haramzadelik, garazkärlik, habaset, dubara
SCHURZ : German Turkish
m \\. (Bade0, Arbeits0) pestamal, prostela
(der türk. Zuckerbäcker) futa
s.
feil
SCHURZFELL : German Turkish
n mesin önlük; plastron
SCHUSSEL : German Turkish
m F aceleci, savruk
SCHUSSELIG : German Turkish
s. Qel.
n F aceleci olm
SCHUSTER : German Turkish
m l. s. Schuhmacher.
pej. üstünkörü is gören adam
F s. Weberknecht. ^ bleib bei deinem Leisten! Spr. ^izmeden yukan cikma! Spr. Kätip yazar, rencper kazar. Spr. Ördek kaza bakarak catlar. Spr.
arbeit/ l. kunduraci ist
pej. kötü is
dreifuß m pabuccu kölesi •bedarf m kereste
gewerbe;
handwerk n kunduracilik
pech n kara sakiz
SCHUTE : German Turkish
naut. limba, sot, mavna, salapurya
SCHUTT : German Turkish
m l. enkaz, moloz, süprüntü, döküntü
(Geröll) kaysat; mevaddi müteheyyile; in — und Asche legen (bzw. sinken) kül kömür etm. (bzw. küle cevrilmek) •abiadeplatz m süprüntülük, cöplük, mezbele
SCHUTTHALDE : German Turkish
cüruf yi^ini; (geol.) birikinti konisi
häufen m \\. enkaz (od. moloz) yi^mi; yikinti
s.
abladeplatz. in t-n ^ verwandeln enkaz haline koymak; kül etm
SCHUTZ : German Turkish
m l. himaye, koruma, siyanet, vikaye, gölge, sahabet, muhafaza, tahaffuz
(Rückhalt) arka, kayms, himmet
(Verteidigung) savunma, müdafaa
(Obdach) siginak, bannak, meice
(Sicherheit) emniyet, emanet, teminat; ^ suchen l. siperlenmek
(bei j-m) b-ne siginmak, iltica etm.; b-nin etegine yapismak; b-ne yakarmak, dehalet etm.; j-m als ^ dienen b-ne siper olm.; — gewähren sahabet etm., korumak; in ~ nehmen müdafaa etm.; himayesi altina almak; im ^ der Nacht gecenin karanligmdan istifade ederek
SCHUTZANSTRICH : German Turkish
m l. dis tesirlerden koruyacak boya(-ma)
(zur Tarnung) kamuflaj icin boyama
anzug m is kombinezonu
ämiel m takma is kollugu
befohlene m// mahmi; b-nin himayesi altinda bulunan
blech n l. camurluk, siper
(für die Fahrradkette) karter, zincir-lik
briet m yol tezkeresi; lesepase
brille / muhafaza (öd, koruma) gözlügü
bündnis n tedafüi ittifak
dach n sacak, sundurma
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani