Multilingual Turkish Dictionary Germany

SCHLEIERHAFT : German Turkish

{'şlayırhaf} esrarengiz, gizemli, anlaşılmaz

SCHLEIFE : German Turkish

" n {'şlayfı} e ilmik; dönemeç; fiyonk; papyon."

SCHLEIFSTEIN : German Turkish

e {'şlayfştayn} r bileyi taşı

SCHLEIM : German Turkish

" e {şlaym} r sümük; balgam."

SCHLEMMEN : German Turkish

{'şlemın} bolluk ve refah içinde yaşamak

SCHLEMMER : German Turkish

{'şlemır} r boğazına düşkün

SCHLENDERN : German Turkish

{'şlendırn} yavaş yavaş dolaşmak, gezinmek

SCHLENDRIAN : German Turkish

{'şlendria:n} r kayıtsızlık, ihmalcilik

SCHLENKERN : German Turkish

{'şlenkırn} sallamak

SCHLEPPE : German Turkish

" n {şlepı} e giysi kuyruğu; römorkör."

SCHLEPPEN : German Turkish

" {şlepın} sürüklemek, çekmek; zorla taşımak."

SCHLEPPER : German Turkish

" {'şlepır} r römorkör; traktör."

SCHLEUDER : German Turkish

" {'şloydır} r sapan; mancınık."

SCHLEUDERN : German Turkish

" {'şloydırn} fırlatmak, atmak, savurmak, üstünkörü çalışmak; (arka tekerlekler) kaymak."

SCHLEUNIG : German Turkish

{'şloynih} derhal, hemen

SCHLEUNIGST : German Turkish

{'şloynihst} derhal, en kısa zamanda

SCHLEUSE : German Turkish

n {'şloyzı} e savak

SCHLICHT : German Turkish

" {şliht} gösterişsiz, alçak gönüllü; düz."

SCHLICHTEN : German Turkish

" {'şlihtın} arabulmak; düzleştirmek, tesviye etmek."

SCHLICHTHOBEL : German Turkish

{'şlihtho:bıl} r planya

SCHLICK : German Turkish

e {şlik} r balçık

SCHLIESSFACH : German Turkish

"
.er {'şli:sfah} s kilitli göz; posta kutusu."

SCHLIESSLICH : German Turkish

" {'şli:slih} en sonunda; eninde sonunda."

SCHLIFF : German Turkish

" e {şlif} r bileme; cilå."

SCHLIMM : German Turkish

" {şlim} kötü; ağır, ciddi."