Germany
SCHLUSSLICHT : German Turkish
er {'şlusliht} s stop lambası
SCHLUSSWORT : German Turkish
e {'şlusvort} s sonsöz
SCHLÄCHTER : German Turkish
er {'şlahtfel} s savaş alanı
SCHLÄFE : German Turkish
{'şla:fın} uyumak
SCHLÄFER : German Turkish
" {'şle:frih} uykulu; uykusu gelmiş."
SCHLÄFRIG : German Turkish
-säle {'şla:fıa:l} s yatakhane
SCHLÄGEREI : German Turkish
{'şlakfertih} hazırcevap
SCHLÄNGELN : German Turkish
{şlank} zayıf, ince, selvi boylu
SCHLÜPFEN : German Turkish
" {'şlüpfın} sessizce içeri girmek; sıyrılmak, atlatmak."
SCHLÜPFER : German Turkish
{'şlüpfır} r külot
SCHLÜPFRIG : German Turkish
" {'şlüpfrih} kaygan; açık saçık."
SCHLÜRFEN : German Turkish
{'şlürfın} höpürdeterek içmek
SCHLÜSSEL : German Turkish
{şlüsıl} r anahtar, açkı
SCHLÜSSELBEIN : German Turkish
e {'şlüsılbayn} s köprücükkemiği
SCHLÜSSELBUND : German Turkish
e {şlüsılbunt} r anahtar destesi
SCHLÜSSELLOCH : German Turkish
er {'şlüsılloh} s anahtar deliği
SCHLÜSSIG : German Turkish
{'şlüsih} kararlı, mantıklı, mantıksal
SCHMACH : German Turkish
{şma:h} r alçaklık, ayıp
SCHMACHTEN : German Turkish
" {'şmahtın} zayıf düşmek, sararıp solmak; özlemek, hasretini çekmek."
SCHMACHVOLL : German Turkish
{'şmakhaft} lezzetli
SCHMACKHAFT : German Turkish
en {'şme:ung} e hakaret
SCHMAL : German Turkish
{'şme:lırn} azaltmak, küçültmek, indirmek
SCHMALZIG : German Turkish
{şmalts} r eritilmiş yağ
SCHMALÝ : German Turkish
{'şmaltsih} yağlı
SCHMAROTZEN : German Turkish
{şma'rotsın} otlakçılık yapmak, sırtından geçinmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani