Multilingual Turkish Dictionary Germany

VERLETZEN : German Turkish

" {fer'letsın} yaralamak; incitmek, gücenmek."

VERLETZLICH : German Turkish

{fer'letslih} yaralanabilir

VERLETZTE : German Turkish

(r) {fer'letstı(r)} r,e yaralı

VERLETZUNG : German Turkish

en {fer'letsung} e yaralanma, yaralama, yara

VERLEUGNEN : German Turkish

{fer'loygnın} yadsımak, inkâr etmek

VERLEUMDEN : German Turkish

{fer'loymdın} iftira etmek

VERLEUMDUNG : German Turkish

en {fer'loymdung} e iftira

VERLIEBEN : German Turkish

{fer'li:bın} de. âşık olmak

VERLIEBT : German Turkish

{fer'li:pt} âşık

VERLIEREN : German Turkish

{fer'li:rın} kaybetmek, yitirmek

VERLOBEN : German Turkish

{fer'lo:bın} nişanlanmak

VERLOBTE : German Turkish

n {fer'lo:ptı} e (kız) nişanlı

VERLOBTER : German Turkish

en {fer'lo:ptır} (erkek) nişanlı

VERLOBUNG : German Turkish

en {fer'lo:bung} e nişan, nişanlanma

VERLOCKEN : German Turkish

{fer'lokın} ayartmak, kandırmak

VERLOREN : German Turkish

{fer'lo:rın} kayıp, yitik

VERLORENGEHEN : German Turkish

{fer'lo:rınge:ın} kaybolmak, yitmek

VERLOSEN : German Turkish

{fer'lo:zın} kura çekmek

VERLUST : German Turkish

" e {fer'lust} r kayıp; zarar, hasar."

VERLÄNGERN : German Turkish

{fer'langza:mın} yavaşlatmak, ağırlaştırmak

VERLÄNGERUNG : German Turkish

{fer'las} r
auf ihn ist kein
ona güven olmaz

VERLÄNGERUNGSSCHNUR : German Turkish

er {fer'lengırungsşnu:r} e uzatma kablosu

VERLÄSSLICH : German Turkish

e {fer'lauf} r gidiş, gelişme, seyir

VERMACHEN : German Turkish

{fer'mahın} miras bırakmak

VERMEHREN : German Turkish

" {fer'me:rın} çoğaltmak, artırmak; de. çoğalmak, artmak."