Multilingual Turkish Dictionary Germany

VERKOHLEN : German Turkish

{fer'ko:lın} kömürleştirmek

VERKOMMEN : German Turkish

" {fer'komın} mahvolmak; âhlakı bozulmak; ahlaksız."

VERKRACHEN : German Turkish

{fer'krahın} de. bozuşmak

VERKRÜPPELT : German Turkish

{fer'krüpılt} topal, kötürüm, sakat

VERKÄUFER : German Turkish

" {fer'ke:r} r trafik; (cinsel) ilişki."

VERKÖRPERN : German Turkish

{fer'körpırn} canlandırmak, somutlaştırmak

VERKÜNDEN : German Turkish

{fer'kündın} bildirmek, duyurmak

VERKÜNDIGEN : German Turkish

{fer'kündigın} bildirmek, duyurmak

VERKÜRZEN : German Turkish

{fer'kürtsın} kısaltmak

VERLAG : German Turkish

{fer'lengırn} uzatmak

VERLANGEN : German Turkish

en {fer'lengırung} e uzatma

VERLANGEN (1) : German Turkish

- {fer'langın} s istek

VERLANGSAMEN : German Turkish

{fer'leslih} güvenilir

VERLASS : German Turkish

e {fer'la:k} r yayınevi

VERLASSEN : German Turkish

" {fer'lasın} bırakmak, terk etmek; evden çıkmak; de. güvenmek (auf, e)."

VERLAUF : German Turkish

" {fer'laufın} geçmek, geçip gitmek; de. kaybolmak, yolunu yitirmek."

VERLAUFEN : German Turkish

{fer'langın} istemek

VERLEBEN : German Turkish

{fer'le:bın} geçirmek, görmek

VERLEGEN : German Turkish

" {fer'le:gın} yerine koymamak, yerini değiştirmek; döşemek; ertelemek; yayımlamak; sıkılgan, utangaç."

VERLEGENHEIT : German Turkish

" en {ferle:gınhayt} e sıkılganlık, çekingenlik; kötü durum, sıkıntı."

VERLEGER : German Turkish

- {fer'le:gır} r yayımlayan, yayımcı

VERLEIHEN : German Turkish

" {fer'layın} vermek; ödünç vermek."

VERLERNEN : German Turkish

{fer'lernın} (öğrendiğini) unutmak

VERLESEN : German Turkish

" {fer'lezın} yüksek sesle okumak; de. yanlış okumak."

VERLETZBAR : German Turkish

{fer'letsba:r} yaralanabilir