Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
VORWORT : German Turkish

e {'fo:rvort} s önsöz

VORWURF : German Turkish

e {'fo:rvurf} r kınama, ayıplama

VORWURFSVOLL : German Turkish

{'fo:rvurfsfol} azarlayıcı, sitemli

VORWÄRTS : German Turkish

{fo:r'vek} önceden

VORWÄRTSGEHEN : German Turkish

{fo:r'vekna:mı} e zamanından önce yapılma

VORWÄRTSKOMMEN : German Turkish

{'fo:rve:rtskomın} ilerlemek, gelişme göstermek

VORZEICHEN : German Turkish

" {'fo:rtsayhın} belirti, alamet; mat. işaret."

VORZEIGEN : German Turkish

{'fo:rtsaygın} göstermek

VORZEITIG : German Turkish

{'fo:rtsaytih} zamanından önce, vakitsiz, erken

VORZIEHEN : German Turkish

{'fo:rtsi:ın} tercih etmek, yeğlemek, üstün tutmak

VORZUG : German Turkish

"
.e {'fo:rtsu:k} r tercih; yarar, kazanç, avantaj."

VORZUGSWEISE : German Turkish

{'fo:rtsu:ksvayzı} tercihan

VORZÜGLICH : German Turkish

{'fo:rtsü:klih} yetkin, fevkalade, mükemmel

VORÜBER : German Turkish

{fo'rü:bır} olmuş, bitmiş

VORÜBERGEHEN : German Turkish

{fo'rü:bırge:ın} önünden geçmek

VORÜBERGEHEND : German Turkish

{fo'rübırge:ınt} geçici, eğreti

VULGÄR : German Turkish

{vul'ge:r} bayağı, kaba, adi

VULKAN : German Turkish

e {vul'ka:n} r volkan, yanardağ

VÄTERLICH : German Turkish

{'fa:tırşaft} e babalık

VÖLKERKUNDE : German Turkish

{'fölkırkundı} e etnoloji, budunbilim

VÖLKERRECHT : German Turkish

{'fölkırreht} s devletler hukuku

VÖLLIG : German Turkish

" {'fölih} tam; tümüyle, büsbütün."

WAAGE : German Turkish

" n {'va:gı} e terazi; Terazi (burcu)."

WAAGERECHT : German Turkish

{'va:gıreh} yatay

WAAGSCHALE : German Turkish

n {'va:kşa:lı} e kefe