Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
VORLESUNG : German Turkish

en {'fo:rle:zung} e (üniversite) ders

VORLETZT : German Turkish

{'fo:rletst} sondan bir önce(ki)

VORLIEBE : German Turkish

{'fo:rli:bı} e tercih, eğilim

VORLIEGEN : German Turkish

{'fo:rli:gın} var olmak, bulunmak

VORLÄUFIG : German Turkish

{'fo:rlaut} arsız, yüzsüz

VORMACHEN : German Turkish

{'fo:rmahın} (birine birşeyin nasıl yapılacağını) göstermek

VORMERKEN : German Turkish

{'fo:rmerkın} yer ayırtmak

VORMITTAG : German Turkish

{'fo:rmita:k} r öğleden önce, sabah

VORMITTAGS : German Turkish

{'fo:rmita:ks} öğleden önce, sabahları

VORMUND : German Turkish

"
.er {'fo:rmunt} r veli; vasi."

VORMUNDSCHAFT : German Turkish

" {'fo:rmuntşaft} e velayet; vesayet."

VORN : German Turkish

{forn} önde, ileride

VORNAME : German Turkish

n {'forna:mı} r ad

VORNE : German Turkish

{'fornı} önde, ileride

VORNEHM : German Turkish

" {'fo:rne:m} kibar, zarif, soylu; birinci sınıf."

VORNEHMEN : German Turkish

" {'fo:rne:mın} girişmek, ele almak; yapmak, icra etmek; de. niyetinde olmak."

VORORT : German Turkish

e {'fo:r-ort} r banliyö

VORORTZUG : German Turkish

e {'fo:r-orttsu:k} r banliyö treni

VORRANG : German Turkish

{'fo:rre:tih} elde mevcut

VORRAT : German Turkish

{'fo:rrang} r üstünlük, öncelik

VORRECHT : German Turkish

en {'fo:rrihtung} e aygıt, düzenek, mekanizma

VORRICHTUNG : German Turkish

e {'fo:rra:t} r stok

VORRÄTIG : German Turkish

e {'fo:rreht} s ayrıcalık

VORRÜCKEN : German Turkish

" {'fo:rrükın} öne almak, öne çekmek; ilerlemek."

VORS : German Turkish

{fo:rs} vor das'ın kısaltılmışı