Multilingual Turkish Dictionary Germany

ZÜNDHOLZ : German Turkish

er {'tsüntholts} s kibrit

ZÜNDKERZE : German Turkish

n {'tsüntkertsı} e buji

ZÜNDSCHLÜSSEL : German Turkish

{'tsüntşlüsıl} r kontak anahtarı

ZÜNDSCHNUR : German Turkish

en {'tsüntşnu:r} e ateşleme fitili

ZÜNDUNG : German Turkish

en {'tsündung} e ateşleme, kontak

ZÜRNEN : German Turkish

{'tsürnın} darılmak

ÖFFENTLICHKEIT : German Turkish

" {'öfıntlihkayt} e kamu halk; açıklık, genellik."

ÖFFNUNG : German Turkish

" en {'öfnung} e açıklık, yarık, delik, gedik; açma, açılma."

ÖHR : German Turkish

e {ö:r} s iğne deliği

ÖKONOMIE : German Turkish

n {öko'no:mi:} e ekonomi

ÖL : German Turkish

e {ö:l} s yağ

ÖLBAUM : German Turkish

e {'ö:lbaum} r zeytin ağacı

ÖLFARBE : German Turkish

n {'ö:lfarbı} e yağlıboya

ÖLFILTER : German Turkish

{'ö:lfilter} s yağ filtresi

ÖLHEIZUNG : German Turkish

en {'ö:lhayzung} e mazotlu kalorifer

ÖLKANNE : German Turkish

n {'ö:lkanı} e yağdanlık

ÖLLAMPE : German Turkish

n {'ö:llampı} e kandil

ÖLUNG : German Turkish

en {'ö:lung} e yağlama

ÖSE : German Turkish

" n {'ö:zı} e dişi kopça; kulp."

ÖSTERREICH : German Turkish

{'ö:stırrayh} Avusturya

ÖSTERREICHER : German Turkish

- {'ö:stırrayhır} r Avusturyalı

ÜBEL, : German Turkish

" {'ü:bıl} s kötülük, belå; rahatsızlık, keyifsizlik."

ÜBELKEIT : German Turkish

{'ü:bılkayt} e mide bulantısı

ÜBERANSTRENGUNG : German Turkish

en {ü:bır'anştrengung} e sürmenaj

ÜBERBLEIBSEL : German Turkish

{'ü:bırblaypsıl} s artık, kalan