Germany
VORGESTERN : German Turkish
{'fo:rgestırn} evvelsi gün
VORGREIFEN : German Turkish
{'fo:rgrayfın} önce davranmak
VORGÄNGER : German Turkish
"
.e {'fo:rgang} r gidiş, gelişme, seyir; süreç."
VORHABEN : German Turkish
{'fo:rha:bın} niyetinde olmak
VORHABEN (1) : German Turkish
- {'fo:rha:bın} s niyet
VORHALTEN : German Turkish
sser {'fo:rhengışlos} r asma kilit
VORHANDEN : German Turkish
" {'fo:rhaltın} sitem etmek, başına kakmak; sürmek, devam etmek."
VORHANDENSEIN : German Turkish
{fo:r'handınzayn} s varoluş, mevcudiyet
VORHANG : German Turkish
e {'forhang} r perde
VORHER : German Turkish
{'fo:rhe:rih} önceki
VORHERIG : German Turkish
{fo:rhandın} var, mevcut
VORHERRSCHEN : German Turkish
{'fo:rherşın} egemen olmak, üstün gelmek
VORHERSAGE : German Turkish
n {fo:r'he:rza:gı} e önceden bildirme, tahmin
VORHERSAGEN : German Turkish
{fo:r'he:rza:gın} önceden bildirmek, kestirmek
VORHIN : German Turkish
{'fo:rhin} az önce, demin
VORHÄNGESCHLOSS : German Turkish
{'fo:rhe:r} önceden, daha önce
VORIG : German Turkish
" {'fo:rih} önceki; geçen."
VORJÄHRIG : German Turkish
{'fo:rye:rih} geçen yılki
VORKOMMEN : German Turkish
" {'fo:rkomın} bulunmak; olmak, cereyan etmek."
VORKRIEGS : German Turkish
- {'fo:rkri:ks} savaş öncesi
VORLAGE : German Turkish
" {'fo:rloyfih} geçici; şimdilik."
VORLASSEN : German Turkish
" n {'fo:rla:gı} e model, patron: tasarı; sp. pas."
VORLAUT : German Turkish
" {'fo:rle:gın} öne koymak; sunmak."
VORLEGEN : German Turkish
{'fo:rlasın} öne gelmesine izin vermek
VORLESEN : German Turkish
{'fo:rle:zın} (yüksek sesle) okumak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani