Germany
WECHSELWIRKUNG : German Turkish
en {veksılvirkung} e karşılıklı etki etkileşim
WECKEN : German Turkish
{'vekın} uyandırmak
WECKER : German Turkish
- {'vekır} r çalar saat
WEDELN : German Turkish
" {'ve:dıln} yelpazelenmek; kuyruğunu sallamak."
WEDER : German Turkish
noch {'ve:dır noh} ne.. ne de
WEG : German Turkish
" e {vek} r yol; geçit."
WEG (1) : German Turkish
{vek} gitmiş, geçmiş
WEGBLEIBEN : German Turkish
" {'vekblaybın} uzak kalmak; unutulmuş (atlanmış vb) olmak."
WEGBRINGEN : German Turkish
{'vebringın} alıp götürmek
WEGEN : German Turkish
{'ve:gın}
den (-dan) dolayı, yüzünden
WEGFAHREN : German Turkish
{'vekfa:rın} (taşıtla) gitmek, ayrılmak
WEGFALLEN : German Turkish
{'vekfalın} (yürürlükten) kaldırmak
WEGGEHEN : German Turkish
{'vekge:ın} ayrılmak, çekip gitmek
WEGJAGEN : German Turkish
{'vekya:gın} kovalamak, kovmak
WEGLASSEN : German Turkish
{'veklasın} atlamak. (yapmadan vb.) geçmek, unutmak
WEGLAUFEN : German Turkish
{'veklaufın} koşarak uzaklaşmak, kaçmak
WEGMACHEN : German Turkish
{'vekmahın} ortadan kaldırmak
WEGMÜSSEN : German Turkish
{vekmüsın} gitmesi gerekmek, gitmek zorunda olmak
WEGNEHMEN : German Turkish
" {'vekne:mın} alıp götürmek; elinden kapmak."
WEGRÄUMEN : German Turkish
{'vekroymın} toplayıp kaldırmak
WEGSCHAFFEN : German Turkish
{'vekşafın} ortadan kaldırmak
WEGSCHICKEN : German Turkish
{'vekşikın} göndermek, yollamak
WEGWEISER : German Turkish
-{'ve:kvayzır} r yol gösterici levha, yol işareti
WEGWERFEN : German Turkish
{'vekverfın} fırlatıp atmak
WEH : German Turkish
{ve:} acıyan, acı veren
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani