Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
WEISE : German Turkish

{'vayzı} bilge

WEISEN : German Turkish

{'vayzın} göstermek

WEISHEIT : German Turkish

en {'vayshayt} e bilgelik

WEISHEITSZAHN : German Turkish

e {'vayshaytstsa:n} r akıldişi, yirmi yaş dişi

WEISMACHEN : German Turkish

{'vaysmahın} yutturmak

WEISS : German Turkish

{vays} beyaz, ak

WEISSBROT : German Turkish

e {'vaysbro:t} s beyaz ekmek (buğday ekmeği)

WEISSEN : German Turkish

{'vaysın} beyazlatmak, ağartmak: badanalamak

WEISSKOHL : German Turkish

{'vaysko:l} r lahana

WEISSKÄSE : German Turkish

- {'vayske:zı} r beyaz peynir

WEISSWEIN : German Turkish

{'vaysvayn} r beyaz şarap

WEISUNG : German Turkish

en {'vayzung} e buyruk, direktif, talimat

WEITAUS : German Turkish

{vayt-aus} çok, bir hayli, epey

WEITE : German Turkish

" n {vaytı} e uzaklık; genişlik, en."

WEITER : German Turkish

" {'vaytır} daha uzak; diğer, öteki, başka."

WEITERGEBEN : German Turkish

{'vaytırge:bın} başkalarına vermek, elden ele vermek

WEITERGEHEN : German Turkish

" {'vaytırge:ın} devam etmek, sürmek; ilerlemek."

WEITERKOMMEN : German Turkish

{'vaytırkomın} ilerlemek, gelişme göstermek

WEITERLEITEN : German Turkish

{'vaytırlaytın} iletmek

WEITERMACHEN : German Turkish

{'vaytırmahın} devam etmek, sürdürmek

WEITERSAGEN : German Turkish

{'vaytırza:gın} başkalarına söylemek

WEITGEHEND : German Turkish

{'vaytge:ınt} geniş ölçüde

WEITHER : German Turkish

{vayt'he:r}
von
uzaktan

WEITLÄUFIG : German Turkish

" {'vaytloyfih} geniş kapsamlı; ayrıntılı; karmaşık."

WEITSICHTIG : German Turkish

{'vaytzihtih} ileriyi görür, öngörülü