Germany
ZAHNRAD : German Turkish
er {'tsa:nra:t} s dişli (çark)
ZAHNSCHMELZ : German Turkish
e {'tsa:nşmelts} r diş minesi
ZAHNSCHMERZEN : German Turkish
{'tsa:nşmertsın} (ç.) diş ağrısı
ZAHNSTOCHER : German Turkish
{'tsa:nştohır} r kürdan
ZANGE : German Turkish
" n {'tsangı} e kerpeten; pens; maşa; hek. forseps."
ZANK : German Turkish
e {tsank} r kavga
ZANKEN : German Turkish
{'tsankın} kavga etmek, atışmak
ZAPFEN : German Turkish
{'tse:rtlih} müşfik, sevecen
ZAPPELN : German Turkish
" {'tse:rtlihkayt} e sevecenlik, şefkat; okşama, sevme."
ZART : German Turkish
" {tsa:rt} ince, yumuşak; duygulu; zayıf; şefkatli, sevecen."
ZAUBER : German Turkish
{'tsa:khaft} çekingen, korkak, ürkek
ZAUBEREI : German Turkish
en {tsa:l} e sayı
ZAUBERER : German Turkish
- {'tsaubırır} r büyücü, sihirbaz
ZAUBERHAFT : German Turkish
{'tsaubırhaft} büyüleyici
ZAUBERKÜNSTLER : German Turkish
{'tsaubırkünstlır} r hokkabaz
ZAUBERN : German Turkish
{'tsaubırn} büyü yapmak
ZAUDERN : German Turkish
{'tsaudırn} duraksamak, karar verememek
ZAUM : German Turkish
e {tsaum} r dizgin, gem
ZAUN : German Turkish
e {tsaun} r çit
ZEBRA : German Turkish
s {'tse:bra} r zebra
ZEBRASTREIFEN : German Turkish
- {'tse:braştrayfın} (ç.) çizgili yaya geçidi
ZECHE : German Turkish
" {'tsehı} e maden ocağı; içkinin parası."
ZECKE : German Turkish
n {'tsekı} e kene
ZEDER : German Turkish
n {'tse:dır} e katran ağacı, sedir
ZEHE : German Turkish
n {'tse:ı} e ayak parmağı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani