Multilingual Turkish Dictionary Germany

ZEHN : German Turkish

{tse:n} on

ZEHNFACH : German Turkish

{'tse:nfah} on kat(ı)

ZEHNKAMPF : German Turkish

{'tse:nkampf} r sp dekatlon

ZEHNMAL : German Turkish

{'tse:nma:l} on kez

ZEHNTE : German Turkish

{tse:ntı} onuncu

ZEHNTEL : German Turkish

{'tse:ntıl} s onda bir

ZEHNTENS : German Turkish

{'tse:ntıns} onuncu olarak

ZEHREN : German Turkish

" {'tse:rın} kemirmek; aşındırmak."

ZEICHEN : German Turkish

"
{'tsayhın} s işaret; sinyal; belirti."

ZEICHENBLOCK : German Turkish

e {'tsayhınblok} r resim kâğıdı bloku

ZEICHENPAPIER : German Turkish

e {'tsayhınpapi:r} s resim kâğıdı

ZEICHENSETZUNG : German Turkish

{'tsayhınzetsung} e noktalama

ZEICHENSPRACHE : German Turkish

n {'tsayhınşprahı} e işaretlerle anlaşmak

ZEICHENTRICKFILM : German Turkish

e {'tsayhıntrikfilm} r çizgi film

ZEICHNEN : German Turkish

" {'tsayhnın} resim yapmak; çizmek."

ZEICHNER : German Turkish

- {'tsayhnır} r ressam technischer- teknik ressam

ZEICHNUNG : German Turkish

" en {'tsayhnung} e resim; çizim."

ZEIGEFINGER : German Turkish

- {'tsaygıfingır} r işaret parmağı

ZEIGEN : German Turkish

" {'tsaygın} göstermek; kanıtlamak, ispat ekmek; işaret etmek; de. görünmek, gözükmek; (öyle olduğu) anlaşılmak, ortaya çıkmak."

ZEIGER : German Turkish

" {'tsaygır} r gösterge, ibre; yelkovan."

ZEILE : German Turkish

n {'tsaylı} e satır

ZEIT : German Turkish

" en {tsayt} e zaman; süre; çağ; saat."

ZEITABSCHNITT : German Turkish

e {'tsayt-apşnit} r devir, dönem

ZEITALTER : German Turkish

{'tsayt-altır} s çağ, devir

ZEITANGABE : German Turkish

n {'tsayt-anga:bı} e tarih