Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
ZUSTANDE : German Turkish

e {'tsu:ştant} r durum

ZUSTEHEN : German Turkish

{'tsu:ştelın} teslim etmek, vermek

ZUSTELLEN : German Turkish

{tsu'ştandı}
-bringen başarmak, gerçekleştirmek
kommen olmak, gerçekleşmek

ZUSTIMMEN : German Turkish

{'tsu:ştimın} uygun görmek, onaylamak

ZUSTIMMUNG : German Turkish

en {'tsu:ştimung} e onay, rıza

ZUSTOSSEN : German Turkish

{'tsu:şto:sın} başına gelmek

ZUSTÄNDIG : German Turkish

{'tsu:şte:ın} (yapılması, gerçekleştirilmesi vb.) birinin hakkı olmak, onun görevi olmak, ait olmak

ZUSÄTZLICH : German Turkish

- {'tsu:şauır} r seyirci

ZUTAGE : German Turkish

{tsu'ta:gı}
-bringen ortaya çıkarmak
treten ortaya çıkmak

ZUTATEN : German Turkish

{'tsu:ta:tın} (ç.) içindekiler, bileşenler, malzeme

ZUTEILEN : German Turkish

{'tsu:taylın} ayırmak, tahsis etmek

ZUTRAGEN : German Turkish

" {'tsu:tre:glih} yararlı; uygun."

ZUTRAUEN : German Turkish

{'tsu:trauın} s güven

ZUTRAUEN (1) : German Turkish

{'tsu:trauın} yapabileceğine inanmak

ZUTRAULICH : German Turkish

" {'tsu:traulih} güvenen; (hayvan) munis, uysal, sokulgan."

ZUTREFFEN : German Turkish

{'tsu:trefın} doğru olmak, doğru çıkmak, isabetli olmak

ZUTRINKEN : German Turkish

{'tsu:trinkın} sağlığına içmek, kadeh kaldırmak

ZUTRITT : German Turkish

{'tsu:trit} r giriş

ZUTRÄGLICH : German Turkish

" {zih 'tsu:tragın} getirmek; de olmak, cereyan etmek."

ZUVERLÄSSIG : German Turkish

{'tsu:ferlesih} güvenilir, emin

ZUVERLÄSSIGKEIT : German Turkish

{'tsu:ferlesihkayt} e güvenilirlik

ZUVERSICHT : German Turkish

{'tsu:ferziht} e güven

ZUVIEL : German Turkish

{tsu'fi:l} çok fazla

ZUVOR : German Turkish

{tsu:fo:r} önce, önceden

ZUVORKOMMEN : German Turkish

{tsu'fo:rkomın} birinden önce davranmak