Germany
ÖDE : German Turkish
" {'ö:dı} ıssız, tenha; (can) sıkıcı."
ÖFFNEN : German Turkish
" {'öfnın} açmak; de. açılmak."
ÖFTER : German Turkish
{'öftır} daha sık
ÖFTERS : German Turkish
{'öftırs} sık sık
ÖKONOMISCH : German Turkish
{öko'no:miş} ekonomik
ÖLEN : German Turkish
{'ö:lın} yağlamak
ÖLIG : German Turkish
{'ö:lih} yağlı
ÖRTLICH : German Turkish
{'örtlih} bölgesel, yerel
ÖSTLICH : German Turkish
{'östlih} doğu(sun)da
ÜBEL : German Turkish
{'ü:bıl} kötü
ÜBELNEHMEN : German Turkish
{'ü:bılne:mın} darılmak, gücenmek
ÜBEN : German Turkish
" {'ü:bın} alıştırma yapmak; uygulamak."
ÜBER : German Turkish
" {'ü:bır} üstünde. üzerinde,; üstüne, üzerine; hakkında, ilişkin;
den çok."
ÜBERALL : German Turkish
{ü'bır-'al} her yerde
ÜBERANSTRENGEN : German Turkish
" {'ü:bıranştrengın} fazla yormak; de. çok yorulmak."
ÜBERARBEITEN : German Turkish
" {ü:bır'arbaytın} yeniden gözden geçirmek; de. sürmenaj olmak."
ÜBERAUS : German Turkish
{ü:bır-'aus} gayet, son derece
ÜBERBELASTEN : German Turkish
{'ü:bırbılastın} fazla (yük) yüklemek
ÜBERBIETEN : German Turkish
" {ü:bır'bi:tın} daha yüksek bir fiyat önermek; üstün gelmek, geçmek."
ÜBERBLICKEN : German Turkish
{ü:bır'b kın} bir bakışta görmek
ÜBERBRINGEN : German Turkish
" {ü:bır'bringın} getirmek, götürmek, iletmek; teslim etmek."
ÜBERDAUERN : German Turkish
{ü:bır'dauırn} daha uzun ömürlü olmak
ÜBERDENKEN : German Turkish
{ü:bırdenkın} üzerinde derin derin düşünmek, ince hesaplar yapmak
ÜBERDLES : German Turkish
{ü:bır'di:s} bundan başka
ÜBERDRÜSSIG : German Turkish
{'ü:bırdrüsih} bıkkın, usanmış
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani