Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
ANLEIHE : German Turkish

[die] borç alma

ANLEITEN : German Turkish

" yönetmek, sevk ve idare etmek; akıl öğretmek, yol göstermek"

ANLEITUNG : German Turkish

[die] talimat, yönerge

ANLERNEN : German Turkish

öğretmek, ders vermek

ANLIEGEN : German Turkish

[das] rica, istek, dilek, arzu

ANLIEGEN : German Turkish

" bitişik olmak; (giysi) üste olmak, oturmak"

ANLIEGEND : German Turkish

itişik, komşu

ANLIEGER : German Turkish

[der] aynı sokakta oturan

ANLÄCHELN : German Turkish

gülümsemek

ANLÄUTEN : German Turkish

telefon etmek

ANLÄßLICH : German Turkish

dolayısıyla, münasebetiyle, vesilesiyle

ANLÜGEN : German Turkish

yalan söylemek

ANMACHEN : German Turkish

" bağlamak, asmak; (salata) yapmak; açmak, yakmak"

ANMAßEND : German Turkish

küstah

ANMAßUNG : German Turkish

" [die] haksız istek; kibir, azamet, fodulluk"

ANMELDEFORMULAR : German Turkish

[das] kayıt formu

ANMELDEFRIST : German Turkish

[die] bildirme süresi

ANMELDEGEBÜHR : German Turkish

[die] kaydiye, kayıt parası

ANMELDEN : German Turkish

" bildirmek, haber vermek; yazdırmak, kaydettirmek"

ANMELDUNG : German Turkish

" [die] bildiri, duyuru, ilan, tebliğ, beyan; yazılma, kaydolma"

ANMERKEN : German Turkish

" işaret etmek; anlamak, sezmek"

ANMERKUNG : German Turkish

[die] not, dipnot

ANMUT : German Turkish

[die] zarafet, alımlılık, şirinlik

ANMUTEN : German Turkish

gibi gelmek

ANMUTIG : German Turkish

zarif, alımlı, sevimli