Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
AUFEINANDERFOLGEN : German Turkish

irbirini izlemek

AUFEINANDERFOLGEND : German Turkish

irbirini izleyen, ardışık, müteakip

AUFEINANDERPRALLEN : German Turkish

çarpışmak

AUFENTHALT : German Turkish

" [der] gecikme, rötar; duraklama; konut, mesken, ikametgâh"

AUFENTHALTSERLAUBNIS : German Turkish

[die] oturum izni

AUFENTHALTSGENEHMIGUNG : German Turkish

[die] oturum izni

AUFENTHALTSORT : German Turkish

[der] oturum yeri, yerleşme yeri

AUFENTHALTSRAUM : German Turkish

[der] lokal

AUFERLEGEN : German Turkish

" yüklemek; empoze etmek; zorla kabul ettirmek"

AUFERSTEHUNG : German Turkish

[die] öldükten sonra yeniden dirilme

AUFESSEN : German Turkish

yiyip bitirmek, hepsini yemek

AUFFAHREN : German Turkish

" çarpmak; yerinden fırlamak; tepesi atmak, sinirlenmek; göğe çıkmak; sofraya koymak"

AUFFAHRT : German Turkish

" [die] giriş yolu; rampa; rıhtım iskelesi"

AUFFAHRUNFALL : German Turkish

[der] arkadan çarpma

AUFFALLEN : German Turkish

dikkatini çekmek, gözüne çarpmak

AUFFALLEND : German Turkish

göze çarpan, göz alıcı, dikkat çekici

AUFFANGEN : German Turkish

" yakalamak, tutmak; savuşturmak, çelmek"

AUFFANGLAGER : German Turkish

[das] toplama kampı

AUFFASSEN : German Turkish

anlamak, kavramak

AUFFASSUNG : German Turkish

" [die] görüş, anlayış; kanaat, kanı"

AUFFINDBAR : German Turkish

ulunması mümkün

AUFFORDERN : German Turkish

" davet etmek; istemek, talep etmek"

AUFFORDERUNG : German Turkish

" [die] davet; istek, talep"

AUFFRISCHEN : German Turkish

" yenilemek, tazelemek; serinletmek; canlandırmak"

AUFFÄLLIG : German Turkish

göze çarpan, dikkat çekici